İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün ardından polisin keyfi olarak gözaltına alınan 5 göçmen sınırdışı edilme tehlikesi altında
İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün ardından polisin keyfi olarak gözaltına aldığı beş kişi sınırdışı edilme tehlikesi altında.
Polis ablukasına rağmen Şişli’de yapılan İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün arından, yürüyüşe yetişemeyen polis çevrede bulunan ve LGBTİ+ olduğunu varsaydığı kişileri zorla gözaltına aldı. Gözaltına alınan 113 kişi içerisinde yabancı uyruklu olan 5 kişi sınırdışı edilme tehlikesi altında geri gönderilme merkezlerinde tutuluyor.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nin paylaştığı bilgiye göre, aralarında kayıtlı ve kayıtsız göçmen statüsü de bulunan İran, Libya, Rusya, Portekiz ve Avustralya’dan beş kişi gözaltında tutuluyor. Avukatlarına ve tedavi hakkına erişemeyen göçmenler arasında bacağından yaralanan bir kişi de var.
Gözaltına alınanlardan İranlı olan kişi, Türkiye’de uluslararası koruma altında bir mülteci. İran’a geri gönderildiğinde idam riski var. Tuzla Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor ve komite ile irtibatı da kesilmiş durumda:
İranlı olan arkadaşımızın İstanbul ilinde Uluslararası Koruma Statüsünde kayıtlı bir mülteci olduğunu, cinsel yöneliminden ötürü İran’a geri gönderilmesi halinde hakkında idam kararı verileceğini biliyor ve bundan ötürü oldukça endişeliyiz. Bu arkadaşımız tüm ailesi ile birlikte menşei ülkelerinde gördükleri işkenceler ve can güvenlikleri tehlikesinden ötürü 2013 yılından beri Türkiye’ye sığınmış olan mülteciler. Mültecilik iddiaları da kabul görmüş olan bu arkadaşımız şu an Tuzla Geri Gönderme Merkezinde tutuluyor ve iletişimimiz tamamen kopmuş durumda. Hakkında nasıl bir işlem yapıldığını veya yapılacağını bilmiyoruz.
Eylem komitesi yapığı basın açıklaması ile dayanışma çağrısında bulundu:
21. İstanbul Onur Yürüyüşü sırasında gözaltına alınanlar arasında bulunan, T.C. vatandaşı olmayan beş arkadaşımızın geri gönderilme risklerine, göz altında sağlık hakkına erişememe ve yaşadıkları ayrımcı muamelelere karşı tüm kamuoyunu ve ilgili kurumları takip ve desteğe çağırıyoruz. Aralarında kayıtlı ve kayıtsız göçmen statüsü de bulunan Iran, Libya, Rusya, Portekiz ve Avustralya’dan olan arkadaşlarımızın bir an önce hukuki prosedürler uygulanarak haklarına erişmelerini talep ediyoruz. Bu kişiler herhangi bir resmi yasak kapsamında da olmayan protesto haklarından mahrum bırakılamayacağı gibi göz altında da insani muamelenin en temel şartlarından olan avukata erişim ve sağlık hakkından mahrum bırakılamaz. Bacağı ağır yaralı olan ve hastanede steril ortamda tedaviye ihtiyacı olan arkadaşımızın da hızlıca sevkinin yapılmasını talep ediyoruz. Doğru tedaviye ulaşamayan bu kişi, devlet kontrollü işkence koşulları altında hayatta kalmaya çalışmaktadır. Ülkelerine geri gönderilmesi durumunda hayatları güvende de olmayacak arkadaşlarımızın yakından takibinin yapılması için tüm kurumların desteğine ihtiyacımız var. İranlı olan arkadaşımızın İstanbul ilinde Uluslararası Koruma Statüsünde kayıtlı bir mülteci olduğunu, cinsel yöneliminden ötürü İran’a geri gönderilmesi halinde hakkında idam kararı verileceğini biliyor ve bundan ötürü oldukça endişeliyiz. Bu arkadaşımız tüm ailesi ile birlikte menşei ülkelerinde gördükleri işkenceler ve can güvenlikleri tehlikesinden ötürü 2013 yılından beri Türkiye’ye sığınmış olan mülteciler. Mültecilik iddiaları da kabul görmüş olan bu arkadaşımız şu an Tuzla Geri Gönderme Merkezinde tutuluyor ve iletişimiz tamamen kopmuş durumda. Hakkında nasıl bir işlem yapıldığını veya yapılacağını bilmiyoruz. Bayram tatili nedeniyle yavaşlayan devlet bürokrasisinin mülteci, göçmen ve sığınmacıların yaşam koşullarını daha olumsuz etkilediğini biliyoruz ve bu keyfiliği kabul etmiyoruz. Konsoloslukları ve mülteci hakları alanında çalışan örgütleri sosyal medyadan tagleyebilir, üyesi olduğunuz kurumları destek için zorlayabilir, tanıdığınız avukatları dayanışma için yönlendirebilir, bu duyuruyu paylaşarak kamuoyu oluşturmamıza yardımcı olabilirsiniz. Herkesi bizlerle dayanışmaya çağırıyoruz.
Sendika.Org