Kadıköy’ün Koşuyolu Mahallesi’nde depreme dair bilinçlenme çalışmaları sürüyor. Pandemiden önce “Depremde ilk 72 saat” broşürünü “Mahalleni tanı, komşunu tanı, afet planı yap” mottosu ile çıkarttıklarını pandemide de arama-kurtarma eğitimleri yaptıklarını anlatan Koşuyolu Mahallesi Muhtarı Eylem Bilir acil müdahale gerektiren afet durumlarında aktif rol alabilecek bilinçli gönüllülerin oluşturulmasını önemsediklerini ve 2. dönem eğitimlerin başladığını söyledi. Eylem Bilir; mahalle uyumlu depreme dayanıklı okulun çatısına yapmayı düşündükleri güneş enerjisi panelini, okulun bir odasını kullanarak içini doldurmak istedikleri afet deposunu, su kaynaklarına dair araştırmalarını ve toplanma alanlarında kalıcı çözümler bulmaya çalıştıklarını anlattı
Koşuyolu Mahallesi Muhtarı Eylem Bilir, acil müdahale gerektiren afet durumlarında aktif rol alabilecek bilinçli gönüllülerin oluşturulması için depremde ilk 72 saatin önemine vurgu yaptıkları çalışmalarını Sendika.Org’a anlattı.
Eylem Bilir 2019 yılında göreve başladığını ifade ederek şunları söyledi:
Göreve başladıktan sonra da mahallede çeşitli faaliyetlere başlamış olduk. Seçim kampanyasında dile getirdiğimiz, söz verdiğimiz, yaparız dediğimiz işleri yapmaya başladık. Tabi ben tek başıma değil. Muhtarlık ekibimiz var bizim. Hem azalarımızdan oluşan hem de muhtarlık danışma kurulu oluşturmuştuk Koşuyolu’nda oturan komşularımızla birlikte. Onlarla çeşitli faaliyetlere başladık. Koşuyolu zaten toplumsal olaylara, çevreye, mahalle sorunlarına duyarlı bir mahalle. Fakat Gezi Direnişi’nden sonra bütün her yerde olduğu gibi bu duyarlılık çeşitli dayanışmaların kurulmasına vesile olmuştu.
Hem Koşuyolu’nda hem de Koşuyolu’nun çevresindeki mahallelerde Acıbadem, Barbaros, Altunizade gibi komşu mahallelerimizle de iç içe geçmiş bir mahalle. Bu dayanışmalarla da temas halinde mahallemizde ne yapabiliriz diye çeşitli tartıştığımız şeyler vardı onları yapmaya başladık. Bir tanesi bunların 1999 depreminde duyarlı hale geldiğimiz, çeşitli kavramları öğrendiğimiz aslında depreme hazırlık için beklediğimiz İstanbul depreminde mahallemizde ne yapabiliriz, nasıl hazırlanabiliriz
Acıbadem’de, Remzi Çelik’in Koşuyolu Mahallesi’nde oturan benim de azalarımdan bir tanesi, depremde 72 saat diye bir çalışma başlatmışlardı. O çalışmayı Koşuyolu’nda da yavaş yavaş başlatmıştık. Göreve geldikten sonra da daha yaygın ve etkin bir şekilde bu çalışmayı yapmaya başladık.
Bir broşür hazırladık. Bunu apartman apartman, site site dağıttık. Herkesi depremde duyarlı olmaya, hazır olmaya çağırdık. Afişler hazırladık. Burada önemli gördüğümüz şey, broşürün de mottosudur, ‘Mahalleni tanı, komşunu tanı, afet planı yap.’ Koşuyolu, birbirini tanıyan bir mahalle, eski yerleşik bir mahalle ama bu son değişim dönüşüm, buradaki rantın yükselmesiyle taşınmalar dolayısıyla buradaki komşuluk ilişkileri yıpranmış ve eskisini özler hale gelmişti insanlar. Bu bakımdan karşılık buldu aslında eski komşuluk ilişkileri filan.
Depremde insanın en çok birbirine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Eylem Bilir, “Bu çalışmaları yaparken de sitelere, apartmanlara gittiğimizde soruyoruz sitede çok az kişi birbirini tanıyor. Üst komşuyu yan komşuyu tanımıyor mesela. Ya da yan bloktan başka birisini tanıyor. Bizim etkinliklere geldiklerinde ‘Sen de mi bizim sitedendin, sen de mi bizim apartmandaydın’ gibi şeyler gelişti. Daha çok tanışıklığı, daha çok mahallenin sorunlarını dile getirip afet hazırlığı çerçevesinde çalışmalar yürütmek için bütün yaptığımız çalışmaları komşunu tanı mottosuyla yaptık. Şenlikler yaptık. İlk seçildiğim 2019’un Haziran ayında ‘Komşuluk Günü’ yaptık. Koşuyolu Parkı’nda insanları çağırdığımız biraz konser, biraz mahallede oturan sanatçıları, yazarları, aydınları, çocukları çağırdığımız bir şey oldu” dedi.
Bilir, COVID-19 pandemisinin ilan edilmesinin ardından çalışmalara devam ettiklerini şöyle anlattı:
Biz o dönemde de evlere kapanmışken afet arama-kurtarma eğitimi yapalım dedik. Sadece mahallenin hazırlanması değil, bir de teknik anlamda da mahallede bir arama grubumuz olsun diye. O zaman da gene afişini duyurusunu yaptık. Sitelere dağıttık. Bir grup oluşturduk. O gruptan son yaşadığımız Maraş merkezli depremlerde de 3-4 arkadaşımız arama-kurtarmaya katıldılar etkin olarak.
Bilir, İstanbul Valiliği’ne bağlı İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü’nün Koşuyolu Mahallesi Muhtarlık binası yanına depreme dayanıklı ve mahalle uyumlu olarak yaptırdığı Kazım İşmen Anadolu Lisesi’nin müdürü ile görüşmeler sonucunda yapmayı düşündüklerini şöyle anlattı:
Pandemiden önce mahallemizde İstanbul Planlama Koordinasyon Merkezinin, valiliğin yaptırdığı bir okul var, depreme dayanıklı şekilde yapıldı. Bu okul hem depreme dayanıklı hem de mahalle uyumlu diye geçen bir okul. Buna da dayanarak biz Kazım İşmen Lisesi’nde, mahallemizin lisesinin üst çatısına bir güneş enerjisi kurmayı düşündük. Bunun için fiyat araştırması yaptık. İPKM’nin koşullarını araştırdık. Sonra enerji kooperatifiyle daha uyguna yapabileceğimize ulaştık. İlçe Milli Eğitim görevlileriyle görüştük. Bir kooperatifle devam etmeye karar verdik. Tam ilerlerken pandemi oldu. Pandemiden sonraya maalesef kaldı.
Pandemiden sonra ise, fiyatların artmasıyla birlikte biz bu enerjinin altından kalkamayacağımızı gördük. En azından dayanışmayla çeşitli şekillerde yapabiliriz diye düşündüğümüz güneş enerjisi bugüne kadar kaldı. Şimdi başka bir yol yöntem bulduk. Tekrar Milli Eğitim Müdürlükleri ile yazışmalarımız devam ediyor. Gene okul müdürümüzün de katkılarıyla desteği ile. Afette enerji de çok önemli biliyorsunuz. Kazım İşmen Lisesi’ne güneş enerjisi kurarsak önemli bir katkı yapmış olacağız mahallemize.
Deprem oldukça yeni bilgiler ve deneyimlerle planlarını geliştirdiklerini ifade eden Bilir şöyle devam etti:
Depremin üstünden zaman geçtikçe unutuluyor. İnsanlar zorla bu eğitimlere geliyordu. Zorlamayla yaptığımız şeylerdi. Maraş depremlerinden sonra duyarlılık arttı. Unutulmamasını umuyorum. Şimdi yeniden 2. dönem afet arama-kurtarma eğitim çalışmalarına başladık. Eğitimlerimiz devam ediyor.
Eylem Bilir, 4 yıldır muhtarlık yaptığını valilikten, kaymakamlıktan, İBB’den, Kadıköy Belediyesi’nden eğitimler aldığını söyleyerek “Fakat mahallenizde şu şekilde bir afet örgütlenmesi yapacaksınız diye bir şey anlatılmıyor. Aile afet planı anlatılıyor sadece. Sordum ben ‘Bizim görevimiz nedir, afet anında yapmamız gereken şeyler, nasıl ulaşacağız, nerelere ulaşacağız, herhangi bir afet olduğunda. Sadece deprem de değil, su baskını, dolu olduğunda.’ 4-5 sene önce burada bir dolu afeti de yaşamıştık, çatıların uçtuğu, ağaçların söküldüğü. ‘Ben de yerel bir yönetici olarak, ben sizinle nasıl bir ilişki kuracağım’ diyince bunun karşılığını alamadık. Sadece bütün birimlerin söylediği şey ’72 saat yani 3 gün biz size hiçbir şekilde yardıma gelemeyeceğiz. Bir şey yapamayacağız. Kendi başınızın çaresine bakacaksınız.’ Bu aile afet planı çerçevesinde söylenen bir şey ama mahalle bazında da öyle oluyor. İl bazında da öyle olacak heralde. Maraş merkezli depremlerde de bunu gördük” dedi.
Afet anında ne kadar suya ihtiyaçları olduğuna dair de araştırma yaptıklarını anlatan Eylem Bilir “72 saat boyunca ya da 10 gün boyunca yetecek suyumuz var mı diye bunun planlamasını yaparak devam ediyoruz” dedi.
Eylem Bilir, lisenin deprem anında barınma için de uygun olduğunu dolayısıyla afet konteynırı içinde olması gerekenlerin de orada saklanması için bir kampanya ile çalışmaya başladıklarını duyurdu:
Mahalle afet planı çerçevesinde Kazım İşmen Anadolu Lisesi’nin müdürü ile konuştuk. 99 depreminden sonra bütün parklara afet konteynerları konulmuştu. Toplanma alanları tarif edilmişti. Bu toplanma alanlarının çoğu bugün inşaat alanı haline geldi. AVM yapıldı, siteler yapıldı. Toplanma alanı konusunda Koşuyolu şanslı bir yer. Birçok irili ufaklı parklarımız var. Buralar toplanma alanı olarak tanımlandı. Buralar içinde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Toplanma alanında neye ihtiyaç olacaksa, su vanasının konulması veya tuvaletin konulması. Kalıcı hale gelirse neye ihtiyaç olur onları planlıyoruz. Kazım İşmen Lisesi de depreme dayanıklı olduğu için diyelim ki deprem kışın oldu yağmurda ya da yazın sıcakta içinde de kalabileceğimiz barınabileceğimiz bir yer. Burada bir afet konteynerının içinde ne gerekiyorsa biz şimdi o hazırlıklara da başladık. Eğitim alan arkadaşlarla da konuştuk. Mahallemizde bir kampanya başlatalım diye. Jenaratördür, telsizdir, maske, kazma, kürek, hilti, levye… Bütün bunları afet konteynerı içinde ne bulunması gerekiyorsa alet edavat ve battaniye gibi. Onları mahallemizde bir kampanya başlatarak yavaş yavaş kendimiz tedarik edeceğiz. Çünkü belediyelerden istediğimizde bunları veremeyeceklerini söylemişlerdi. AFAD’dan da aynı cevabı almıştık. Biz de kendi başımızın çaresine bakacağız.
Eylem Bilir, COVID-19 pandemisi döneminde 65 yaş üstü mahalleli için yaşlı hakları bildirgesini de içeren bir broşür hazırladıklarını anlattı.
Sendika.Org (Derya Saadet, Ozan Cırık)