Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi temsilciliği, 2023-2027 yıllarını kapsayan maaş promosyon sürecine ilişkin açıklama yaptı. Sendika.Org’a konuşan İstanbul Üniversitesi çalışanı ihaleye çıkılan ve sonradan imzalanan sözleşmenin aynı olmadığını söyledi. Bu promosyon sözleşmesinin çalışanları 4 yıl boyunca bağladığına ve özellikle doğum iznine çıkmak isteyen kadınları etkilediğini söyledi
Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi temsilciliği, 2023-2027 yıllarını kapsayan maaş promosyon sürecine ilişkin açıklama yaptı. Sendika.Org’a konuşan bir İstanbul Üniversitesi çalışanı ihaleye çıkılan ve sonradan imzalanan sözleşmenin aynı olmadığını söyledi. Bu promosyon sözleşmesinin çalışanları 4 yıl boyunca bağladığına ve özellikle doğum iznine çıkmak isteyen kadınları etkilediğini söyledi.
Açıklamada “Kamu emekçileri adına hükümetler ile toplu sözleşme imzalayan yapıların gerçeklikten uzak, uzlaşmacı, muhataplarını incitmeyen %3-%5 gibi zam rakamlarına imza atması yıllar içinde aylık ve ücretleri eritmiştir. Bu yapılar TÜİK’in her ayın 3’ünde açıklayacağı sahte enflasyon rakamlarına emekçileri mahkum etmiş ve emekçileri 3 yılda 5 yılda bir kendilerine yatacak maaş promosyonuna muhtaç hale getirmişlerdir. Çok değil daha 3-4 yıl önce ‘promosyon’ anlamında gelen bu para günümüzde emekçiler için borç kapama, günlük kamu emekçilerinin maaşı ile giderebilmesi gereken fakat gideremediği en temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için dört gözle beklenir bir gelir haline gelmiştir” denilerek İstanbul Üniversitesi’ndeki promosyon sürecine dair şu bilgilere yer verildi:
İstanbul Üniversitesinde Nisan 2019- Nisan 2023 arasını kapsayan Halk Bankası ile devam eden maaş promosyon protokolü bulunmaktayken hem anlaşmanın 4 yıllık olması hem de yıllık enflasyon rakamlarının %100’ü geçtiği bir ortamda eğitim ve bilim emekçilerinin maaş, ek ders ve diğer ödemelerdeki artışlar dikkate alınarak banka ile yapılan promosyon anlaşmasının yeniden değerlendirilmesi, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik kayıplarının giderilmesi için gerekli adımların en kısa sürede atılmasına yönelik Eğitim Sen olarak Ağustos 2022’de Üniversite Rektörlüğüne yazımızı verdik. Bu yazımıza istinaden Eylül ayında Banka yetkililerinin ara ödemeye yanaşmadığı belirtilerek banka ile maaş promosyonunu Ekim 2022’den itibaren güncelleyecek bir formül üzerinde Rektörlük tarafından bir çalışma başlatıldı ve bu çalışmadan bir sonuç alınmadığı gibi protokol bitim sürecine kadar bir şekilde; oyalanılarak, emekçiler lehine rakamların güncellenmesi talebimiz göz ardı edilerek, yeni ihale sürecine gelindi. Üniversitede işkollarında en çok üyeye sahip 4 sendika ve Kurum yetkilileri tarafından oluşturulan komisyonun yetkisinde yapılan 24 Şubat tarihinde yeni protokol ihalesinde Üniversitenin protokol metni yerine “Ölen personelden iade almayacağını belirten kendi protokol şartlarını ortaya koyan” Halk Bankası (O gün için hakkını verelim, komisyon, bu teklife Üniversitenin hazırlamış olduğu protokol metninin verilecek tekliflere esas olduğunu belirtmişti.) ve İş Bankası tarafından teklifler sunulmuş, teklif rakamlarının benzeri diğer kurumların ve personelin beklentisinin çok altında olması nedeniyle 8 Mart tarihine ertelenmesi kararlaştırılmıştı. 8 Mart tarihinde ise önceki ihale toplantısında gündeme getirdiği şartları dile getirmeyen Halk Bankası ile İş Bankası rekabeti sonucu Halk Bankasının 4 yıllık 41.350 TL (Aylık 861,46TL) teklifine karşı İş Bankası 3 yıllık 31.000 TL (Aylık 861,12 TL) teklifi sonucu toplantı Halk Bankası lehine aylık 35 Kuruşluk avantajlı teklifi ile görevli komisyon tarafından sonuçlandırıldı.
22 Mart 2023 tarihinde Banka ile imzalanan maaş ödemesi protokolünde tek seferde ödenmek üzere aylık 861,45 TL bedelden 48 aylık 41.349,60 TL üzerinden anlaşılmıştır. Bu rakam Türkiye genelinde benzer kurumların imzaladıkları rakamların ve personelin beklentisinin oldukça uzağında kalmıştır. Üstelik Türkiye’de ekonomik beklentilerdeki belirsizlikler ve enflasyonist ortam koşullarında, kurum personelinin dört yıllık bir sözleşmeye bağlanması kabul edilemez. Ayrıca sözleşmenin madde 4.5. ikinci bendinde yer alan anlaşmaya göre, 6 aylık doğum izni sonunda kuruma dönmeyen personelden promosyon iadesi yapılmasına karar verilmiştir. Çocuk bakımının tüm yükü kadınların üzerindeyken ve kadınların doğum sonrası çalışma koşulları ile ilgili var olan düzenlemelerin yetersizliği gün gibi ortadayken, zorunlu olarak ücretsiz izne ayrılmak durumunda kalan kadın personelin promosyon ödemesini iade etmek zorunda kalması kabul edilemez. Adeta keyfi bir ücretsiz izin kullanımı ile eş tutularak yapılan bu anlaşma, çocuk bakımı ve kadının yükümlülüklerini zerre kadar dikkate almayan ataerkil aklın somutlaşmış ifadesi olmuştur.
Açıklamanın devamında promosyon sürecinin mutahataplarının da yanıtlaması istemiyle sorular yönetildi.
Promosyon sürecine ilişkin Sendika.Org’a konuşan bir çalışan, “Burada önemli olan ücretli doğum iznine ayrılacak olan kadın da 6 ay içinde dönmezse promosyonu geri öder diyor. Bu anlaşma ile 4 yıl boyunca işyeri kendisine muhtaç ediyor. Bu anlaşma ile kadınların üzerinden pazarlık yapıldığı görülüyor. Normalde bir komisyon vardı onun imzalaması gerekiyordu. O komisyon da yok ortada. Sözleşme şeffaf bir şekilde sayfada yayımlanırdı. 3. kişi ile paylaşılamaz diyor ama bu sefer. İhaleye çıkılan ve sonradan imzalanan sözleşme aynı değil. Çalışanlar olarak bu durumdan rahatsızız. Özellikle de doğum iznine ayrılmak isteyen kadınlar rahatsız. Çünkü 4 yıl boyunca bağlayıcı oluyor bu şekilde. Bir de ilk başta hazırlanan sözleşmeden farklı olarak onaylanan bu sözleşmeyi banka taahhütname olarak imzalatmaya çalışıyor” dedi.
Sendika.Org