Kentteki binaların yüzde 75’i yıkılacak. Ne var ki yıkım işlemleri hiçbir tedbir alınmadan başladı. Binalarda asbest kontrolü yapılmıyor, halk bilgilendirilip maske dağıtımı yapılmıyor, ne yıkım işlemi sırasında binalar ne de taşıma işlemi sırasında yollar ıslatılıyor. Böylece havadaki toz yükü olağanüstü seviyelere çıkıyor
6 Şubat depremlerinde en ağır yıkımın yaşandığı kentlerden Hatay, şimdi de halk sağlığını hiçe sayarak sürdürülen hafriyat işlemlerinin yol açtığı toz ve moloz sorunuyla karşı karşıya. Hafriyat işlemleri kentte adeta kimse yaşamıyormuş gibi halk sağlığına dair hiçbir önlem alınmadan sürdürülüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun söylemiyle kentteki binaların yüzde 75’i yıkılacak. Ne var ki yıkım işlemleri hiçbir tedbir alınmadan başladı. Binalarda asbest kontrolü yapılmıyor, halk bilgilendirilip maske dağıtımı yapılmıyor, ne yıkım işlemi sırasında binalar ne de taşıma işlemi sırasında yollar ıslatılıyor. Böylece Antakya’dan Samandağ’a geniş bir alanda süren hafriyat işlemleri nedeniyle havadaki toz yükü olağanüstü seviyelere çıkıyor.
Yerleşim yerlerini toza boğan yıkımlar çadır alanlarının, aşevlerinin çevresinde gündelik hayat gözetilmeden, bölge halkına herhangi bir uyarıda dahi bulunulmadan yapılıyor.
Devletten Hatay'a ölü kent muamelesi: Önlem alınmadan yapılan yıkımlar nedeniyle onbinler asbestli toz soluyorhttps://t.co/ns0BUrIg60 pic.twitter.com/xbhRqCoYo4
— sendika.org (@sendika_org) April 5, 2023
Beyaz asbest kullanımı Türkiye’de 2010 yılına kadar serbest olduğu için yıkılan binaların çoğu bu riski taşıyor. Ancak asbeste dair herhangi bir kontrol yok. Akciğer kanseri, akciğer zarı kanseri gibi ölümcül hastalıklara yol açan asbest havaya, toprağa ve suya karışarak halk sağlığını tehdit ediyor.
Yalnızca yıkım işlemi sırasında yayılan toz değil, yollara çöken ve her araç geçişinde yeniden savrulan kalıntılar ve yaşam alanları ile su havzalarına dökülen moloz da asbest başta olmak üzere zararlı maddelerin hava, su ve besinlere bulaşacak şekilde yayılımını hızlandırıyor. Molozların bölge halkının tüm tepkisine rağmen yaşam alanlarına döküldüğü Samandağ’da halk eylemlerle sesini duyurmaya çalışıyor.
Sendika.Org/Hatay