Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Antep, Maraş, Hatay ve Malatya merkezli depremler sonrasında 6-27 Şubat 2023 tarihleri arasında yaşanan insan hakları ihlallerini raporlaştırdı
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Antep, Maraş, Hatay ve Malatya merkezli depremler sonrasında 6-27 Şubat 2023 tarihleri arasında yaşanan insan hakları ihlallerini raporlaştırdı.
Raporda; deprem nedeniyle yaşamını yitirenler, linç girişimleri, cezaevinde ve gözaltında yaşamını yitirenler, işkence ve diğer kötü muamelelere maruz kalanlar, refakatçisi olmayan çocukların durumu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, sosyal medyada ifade özgürlüğünün ve toplantı-gösteri özgürlüğünün engellenmesi konularına değiniliyor.
Türkiye’nin, aktif fay hatlarının bulunduğu bir deprem ülkesi olduğunu belirten rapora göre; hem bu gerçekliğe hem de 17 Ağustos 1999 depreminden edinilen deneyime ve çıkarılan acı derslere rağmen siyasal iktidarların, sorumluluklarını yerine getirmedikleri, bilimin gereklerine uygun deprem hazırlıkları yapmadığı, etkin afet yönetim planları oluşturmadığı belirtiliyor.
Raporda öne çıkanlar şöyle:
11 Şubat 2023 tarihinde OHAL kapsamında yargı alanındaki tedbirlere ilişkin Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre “hırsızlık ve yağma” suçları nedeniyle yapılan işlemlerde gözaltı süresi yakalama anından itibaren 4 günü geçemeyecek, ancak gerekli görülen hallerde Cumhuriyet Savcılıkları tarafından 3 gün süreyle uzatılabilecektir. 7 günlük uzun gözaltı süresi özellikle işkence yasağı ihlalleri açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Nitekim OHAL ilanı ve gözaltı süresinin uzatılmasından sonra deprem bölgesinden başta işkence yasağı ihlalleri olmak üzere hak ihlali iddia ve haberlerinde bir artış görülmesi endişe vericidir. TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre 9 ayrı olayda toplam 17 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır. 1 kişi yaşamını yitirmiş, en az 10 kişi yaralanmıştır. İki olayın dışında hepsi açık alanda meydana gelmiştir. 4 olayda fail polis iken 3 olayda fail askerdir. 1 olayda fail hem polis hem askerdir. 1 olayda ise fail tespit edilememiştir.
Cezaevleri zaten şeffaflıktan uzak, sivil toplumun, hak ve meslek örgütlerinin neredeyse hiçbir resmi bilgi alamadığı mekânlar iken depremlerle beraber bu durum daha da ağırlaşmıştır. Depremin ilk günü Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamayla deprem nedeniyle ölen ya da yaralanan mahpus olmadığını duyurmuştur. Bununla birlikte deprem sonucu cezaevlerinde hasar oluşup oluşmadığı, deprem anında ne gibi önlemler alındığı, deprem sonrası ortaya çıkan durum nedeniyle mahpusların ne gibi sorunlar yaşadığı ve bunların çözünü için ne gibi önlemler alındığı, deprem bölgesindeki cezaevlerinden sevk edilen mahpusların tam sayısı ve hangi cezaevlerine sevk edildikleri hakkında sağlıklı ve kesin bilgilere maalesef sahip değiliz.
Deprem bölgesinde haber takibi yapan en az 23 gazeteci, 12’si kolluk kuvvetleri 11’i sivil kişiler tarafından olmak üzere müdahaleye maruz kaldı, en az 1 gazeteci yaralandı, 4 gazeteci gözaltına alındı. Ayrıca 1 yabancı gazetecinin ülkeye girişine izin verilmedi. Bu müdahale ve engellemeler bilgi edinme hakkının ihlalidir. Bilgi edinme hakkı, yani içinde bulunulan durumun boyutları ve sonuçları ne denli ağır olursa olsun herkes tarafından açık bir şekilde bilinmesi gerekliliği, en temel yurttaş hakkıdır. Bilgi elde etme yollarının açık olması ve topluma bilginin aktarılması kamu gücünün yükümlülüğüdür. Böylesi olağandışı koşullarda bilgi edinme hakkı, hem alınan tedbirlerin toplumsal onayı hem de bu tedbirlerin doğru ve etkin biçimde uygulanabilmesi için ama daha da önemlisi toplumun yönetime hesap sorabilir olması için temel bir yurttaşlık hakkıdır.
Depremin hemen ardından, 7 Şubat 2023 itibarıyla Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), depremlerle ilgili sosyal medya paylaşımları hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu. EGM daha sonra yürütülen incelemelere dair hemen her gün duyuru yapmaya devam etti. 27 Şubat 2023 itibarıyla EGM tarafından yapılan son açıklamaya göre, söz konusu incelemeler sonucunda hakkında işlem yapılan toplam kişi sayısı 575 oldu. 141 kişi gözaltına alındı ve 27 kişi de tutuklandı. EGM’nin duyurduğu, hakkında işlem yapılan kişiler arasında olup olmadıklar bilinmemekle birlikte basına yansıyan haberlerden tespit edildiği kadarıyla, sosyal medya paylaşımları nedeniyle 1 bilim insanı ve 1 siyasi parti yöneticisi gözaltına alındı, ayrıca gözaltına alınan 2 kişi ise tutuklandı. En az 5 gazeteci, 1 sosyal medya kanalı moderatörü, 1 siyasi parti yöneticisi ve 1 sağlık çalışanı hakkında depremle ilgili paylaşımları ve açıklamaları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. 2 gazeteci, sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ iddiasıyla tutuklandı. Depremde yaşanan can kayıplarında sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı, bazı bakanlar, bazı belediye başkanları, inşaat ve yapı denetiminden sorumlu diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunan bir avukat hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 8 Şubat 2023 tarihinde sosyal medya platformları Twitter ve Tiktok’a yönelik Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bant daraltma uygulaması yapıldı, konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Söz konusu uygulama aynı gün içinde kaldırıldı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) depremle ilgili yayınlarını gerekçe göstererek 2 kanala 5’er kez program durdurma cezası, 3 kanala ise toplam 5 kez idari para cezası verdi.
Depremle ve deprem sonrasında üniversitelerde eğitimin uzaktan sürdürülmesi kararıyla ilgili 10 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale eden kolluk kuvvetleri, 246 kişiyi işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına aldı. Ayrıca Adalet Bakanı’nı protesto eden 1 kişi ile Antep’in Şahinbey ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı’na hasar gören binalarla ilgili soru soran 1 kişi Belediye Başkanı’nın şikayeti üzerine gözaltına alındı.
Deprem bölgelerinde ilk günden itibaren büyük bir özveriyle arama kurtarma çalışmalarına katılmak isteyen gönüllüler ve depremden zarar gören kişilerle dayanışmak için yardım malzemesi toplayan yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve belediyeler en az 20 kez engellendi. En az 7 olayda kolluk kuvvetleri, kaymakamlık ve AFAD tarafından toplanan yardım malzemelerine el konuldu. Söz konusu engellemeler sırasında 16 kişi gözaltına alındı, 6 kişi keyfi biçimde alıkonuldu, en az 1 kişi fiziksel şiddete maruz kaldı, 1 kişiye ise para cezası uygulandı. Ayrıca bir yardım toplama faaliyetine yönelik silahlı saldırıda 1 kişi yaralandı. Gelecek Partisi tarafından gönderilen 100 TIR’a, HDP tarafından toplanan 1500 çadıra, 8 tır ve 2 kamyon yardım malzemesine, 30 konteynere, 120 jeneratöre el konulduğu öğrenildi.
Raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Sendika.Org