İsmailağa Cemaati’nde yaşanan çocuk istismarının ardından Halkevciler İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin iptal edilmesini talep etti
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nda kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızının 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle “evlendirdiği” ve cinsel istismara uğrattığının ortaya çıkmasının ardından cemaat ve tarkatlara yönelik tepki sürüyor. Eleştiri odaklarından biri de tarikat ve cemaatlerle yaptığı protokollerle bu yapıların okulların içine kadar girmesine sebep olan ve çocukları istismara açık hale getiren Milli Eğitim Bakanlığı oldu.
Halkevleri de tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin iptal edilmesi talebiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne çağrı yaptı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Halkevciler ve Fatih Dayanışması eylem yaptı.
İsmailağa Cemaati'nde yaşanan çocuk istismarının ardından Halkevciler İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin iptal edilmesini talep etti pic.twitter.com/vHSHXWth92
— sendika.org (@sendika_org) December 12, 2022
Basın metnini Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Çelik okudu. Açıklamada devletin tarikat ve cemaatlerle yaptığı en aleni işbirliğinin eğitim alanında yapıldığı ifade edilirken cemaat ve tarikatlarla yapılan bütün protokollerin iptal edilmesi istendi. Cemaat ve tarikatların çocuklara istismardan, şiddetten, güvencesizlikten, tacizden ve tecavüzden başka bir şey vadetmediğini ifade eden Çelik, açıklamanın devamında şunları söyledi:
Şu an önünde bulunduğumuz Milli Eğitimin Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün daha yeni Nur cemaatinin Nakşibendi kolundan Hayrat vakfıyla protokol imzaladığı, Hizmet Vakfı ve TÜRGEV ile imzaladığı protokollerin süresini uzattığı, Türkiye Diyanet Vakfı ile imzalanan protokolle okul öncesi eğitim kurumlarında 4-6 yaş çocuklar için Kur-an Kursu açılmasına imkan sunduğu, Eğitim Sen’in dava açmasına karşın TÜGVA ile İşbirliği protokolünü yürürlüğe soktuğu, Süleymancılarla “Değerler Eğitimi Protokolü” imzaladığı, İnsan Vakfı’yla beraber ‘Mescitsiz Okul Kalmasın’ adı altında kampanya yürüttüğü, İlim Yayma Cemiyeti’ne online sistemde öğrenciye yönelik sosyal, kültürel, mesleki ve teknik kurslar düzenleme ve yurt açma olanağı verdiği basına yansıyan işbirlikleri. Bu protokollerle kamu imkanları tarikat ve vakıflara ayrılıyor, devlet eğitimden kademe kademe çekilip dinselleşmenin önü açılıyor.
Sadece eğitim için yapılan protokoller değil aynı zamanda çocukların özellikle yatılı eğitim alırken gerekli olan barınma ihtiyacı da devlet tarafından karşılanmıyor. Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nde özel yurt açmak ancak ortaöğrenim veya yükseköğrenim öğrencileri için mümkünken bugün tarikat ve cemaatler ilk ve ortaokul düzeyinde de yurt açmaktadır. Ensar Vakfı’nda açığa çıkan 45 çocuğa “nitelikli cinsel istismar” suçunun yaşandığı evler, vakfın kaçak olarak işlettiği yurtlardır. Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yanarak öldüğü yurt Süleymancılara ait bir kaçak yurttur. Öğrencilerin barınma, beslenme ve diğer sosyal ihtiyaçlarının kamusal olarak karşılanmaması özellikle yoksul ailelerin çocuklarının tarikatların eline bırakılması ve istismara açık hale gelmesi anlamına geliyor. Ders kitaplarının içeriği de eğitimde dinselleşmenin, gericileşmenin önünü açan bir diğer unsur. Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliğine hilafet yanlısı Mehmet Gündüz gibi kişilerin atanması tesadüf değil.
Çocukların ve toplumun eğitiminden sorumlu kurum yapması gereken işi İslamcı tarikatlara devrettikçe hem bu tarikatların içindeki çocuk istismarı hem de MEB’e bağlı okullardaki istismar arttı. Hiranur Vakfı’ndaki istismar haberinin açığa çıktığı günlerde Konya’da bir lisede okul müdürü tarafından yapılan istismar ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü’nün istismarı iftira olarak yorumlaması da haber oldu. Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı adli istatistiklere göre, Türkiye’de 2019’da “cinsel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında açılan davaların 22 bin 689’unu çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturuyor. Bu zihniyet, bu gericilik yayıldıkça çocuklar güvende değil. Dahası 4+4+4 sistemiyle açık öğretimde ve eğitim dışında kalan çocuk sayısı her geçen yıl artıyor. MEB’in okullaşma istatistiklerine göre yaklaşık bir buçuk milyon kız çocuğu eğitim hakkından mahrum.
Peki çocuklara bunlar yaşatılırken AKP iktidarı ne yapıyordu biliyor musunuz? Gece yarısı baskınıyla meclisten çocuk istismarına af düzenlemesi geçirmeye çalışıyordu. Çocukların zorla evlendirilmesinde imam nikahının katkısı bilinirken müftülere nikah yetkisi veriyordu. Evlilik dışı doğan çocukların nüfusa kaydedilmesini kolaylaştırıyordu. Medeni kanunda evlilik yaşını 13e indirmeye çalışıyordu. Adalet Bakanı “küçüğün rızası”ndan, Aile Bakanı “bir kere yaşanmış bir olay”dan bahsediyordu. Diyanet işleri 9 yaşında kız çocuğunun evlenebileceğini fetva veriyordu… Bütün bunlar şaka değil, uydurma hiç değil. Geçtiğimiz 10 yıl içinde çocuklara dair iktidarın attığı adımlar ve bir çoğu başta kadın hareketi olmak üzere toplumun tepkisiyle şimdilik geri çekilmiş planlar.
Tarikatları, bakanlıkları, polisi, adalet saraylarıyla adeta bir suç örgütü!
Yapılması gereken ortadadır.
- Hiranur vakfındaki istismarda, istismarın üstünün örtülmesinde, adli sürecinin gecikmesinde sorumluğu olan bütün kişiler ve kurumlar yargılanmalı, hak ettiği cezayı almalıdır.
- Tarikat ve cemaatlerle imzalanan bütün protokoller iptal edilmelidir.
- Dahası tarikat ve cemaatler kapatılmalı, bunlara aktarılan kamu kaynağı çocukların eğitimi ve geleceği için kullanılmalıdır.
Çocuk istismarını görmezden gelen, faillere cesaret veren bu iktidar yıkılmadan, kamunun ve bütün toplumsal ilişkilerin din baskısından arındırıldığı laik bir ülke, laik bir yaşam kurulmadan çocuklar güvende yaşayamaz.
Halkevleri olarak herkesi eşit, özgür, laik bir ülke için, çocukların güvende yaşadığı yarınlar için mücadele etmeye çağırıyoruz.
"Çocuk istismarını görmezden gelen, faillere cesaret veren bu iktidar yıkılmadan, kamunun ve bütün toplumsal ilişkilerin din baskısından arındırıldığı laik bir ülke, laik bir yaşam kurulmadan çocuklar güvende yaşayamaz."https://t.co/ranIx5ytEm pic.twitter.com/1JXsFC53Ha
— sendika.org (@sendika_org) December 12, 2022
Eylemden fotoğraflar:
Sendika.Org