Çoğunluğu ataması yapılmamış genç, kadın ve eğitimli emekçilerden oluşan çağrı merkezleri çalışanları pandemide iyice derinleşen bir güvencesizliğin ve kuralsızlığın pençesinde düşük ücretlerle ve ağır çalışma koşulları altında çalışıyor
Çağrı merkezi çalışanlarının sendikası olarak 2022 yılında kurulan Çağrı İş sendikası, İstanbul’da Tempo çağrı merkezi önünde bir basın açıklaması yaparak çağrı merkezi çalışanlarının promosyon haklarının verilmesi, mobbingin son bulması ve insanca çalışma koşullarının sağlanmasını istedi.
Çoğunluğu ataması yapılmamış genç, kadın ve eğitimli emekçilerden oluşan çağrı merkezleri çalışanları pandemide iyice derinleşen bir güvencesizliğin ve kuralsızlığın pençesinde düşük ücretlerle ve ağır çalışma koşulları altında çalışıyor.
Çağrı İş sendikası Genel Yönetim Kurulu adına dün (28 Aralık) İstanbul’da Tempo çağrı merkezinde bir basın açıklaması yapan Cihan Sezer şunları söyledi:
Türkiye de her geçen gün çalışma yaşamı daha çetin bir hal alırken çalışma koşulları zaten zor olan çağrı merkezlerinde çalışmak daha da çekilmez bir hale geldi. Çalışma koşulları bakımından dünyanın en zor işleri arasında yer alan çağrı merkezlerinde özellikle pandemi sonrası home office çalışma yöntemi ile birlikte yeni hak kayıpları ve artan mobbing yaygınlaştı. Büyük çoğunluğunu üniversite mezunu genç kadınların oluşturduğu çağrı merkezi çalışanları içinde on binlerce tarih, coğrafya, öğretmeni, sosyolog vb. meslek mezunu gençler mecburiyetten buralarda çalışmak zorunda kalıyor.
Her kriz döneminde devasa kârlara imza atan bu yerli ve yabancı şirketlerin kazançları arttıkça kar iştahları da artıyor. Kârını artırmak içinse her seferinde çalışanının kazanımlarına, emeğine daha fazla göz dikiyor. Ülkemizdeki ucuz işgücünü ve yüksek işsizlik oranını fırsat bilerek yatırımlarını daha çok Türkiye gibi ülkelere yapan yabancı sermayeli firmalar ise daha az kişi ile daha fazla iş yapma yoluna giderek, istihdam yerine işsizliği artırıyorlar. Böylece kendi sebep oldukları işsizlik korkusu ile de çalışanların birçok hakkını daha rahat gasp edebiliyorlar. Örneğin evinde şirket için kullandığı ısınma elektrik vb. birçok tutarı çalışanın sırtına yıkıyorlar. En basitinden çalışanların maaşının ödenmesine aracılık eden bankaların verdiği promosyon yıllardır şirketlerin kasasına akıyor. Sürekli yeni yatırımlarla büyüyen yeni ödüllere başarılara imza atan şirketler bu ödüllerin başarıların asıl mimarlarını, müşteri temsilcilerini görmezden geliyor. Bununla da yetinmeyip asgari ücretin belirlendiği bu kış aylarında “küçülüyoruz” denilerek çalışanlar işten atılıyor, üstelik bir taraftan büyüdüklerini, yeni başarılarını kutlarken. Şu önünde bulunduğumuz TEMPO çağrı merkezinin geçmişteki yaygın işçi kıyımını ve ardından kamuoyunda tepki büyüdüğünde özür dileyerek işten attığı çalışanlarını geri aldığını unutmadık, ayrıca sosyal medyaya taşan mobbing örneklerini de. Bu işçi kıyımı ve mobbingler bugün, ASİSSTT’te TURKCELGLOBAL’de COMDATA’da, WEBHELP’te, CMC’de, TELEPERFORMANCE’ta, TEMPO’da, PUSULA’da, ATOS’ta ve diğer tüm çağrı merkezlerinde artarak devam ediyor.
Saymakla bitiremeyeceğimiz sorunlarla mobbinglerle boğuşuyor müşteri temsilcileri. Pandemi sonrasında bu sorunlar katlanarak arttı, elbette buna paralel olarak şirketlerin kârları da. İşte bu noktada müşteri temsilcilerinin ortak emeği ile kurulan Çağrı İş sendikası hayat buldu.
Türkiye’nin batısından doğusundan kuzeyinden bir hak arayışı fikri etrafında birleşen çağrı merkezi emekçileri sendikalarını kurdu. Tarihte çok örneği vardır, her baskının devam eden haksızlıkların bir sonucu olur, ezilenler, emekçiler, işçi sınıfı, bir sınıf olduğunu çıkarlarının ortak olduğunu birlikten beraberlikten başka yolu olmadığını öğrenirler ve artık çağrı merkezleri de özellikle promosyon talepleri etrafında birlik olmayı öğrendi. Artık bizler sendikamız ile sadece promosyon talebimiz ile yetinmiyoruz, şirketler daha çok kazansın diye sağlığımızı da harcadığımız bu sektörün, çalışma koşullarının daha insani koşullar olmasını ve düşük bir asgari ücret değil insanca yaşamamıza yetecek bir ücreti de talep ediyoruz. Tüm çağrı merkezi emekçilerini de sendikamızın çatısı altında birlik olmaya üyelikleri ile bu sendikanın bir parçası olmaya çağırıyoruz.
Sezer açıklamasının sonunda çalışanların promosyon taleplerini destekleyen, meclise taşıyan milletvekillerine, hak savunucularına ve bu konuyu haber yaparak gündeme getiren basın emekçilerine teşekkür ettiklerini belirtti.
Sendika.Org