Eşkişehir Onur Yürüyüşü’nün yasaklanması yasaya uygun bulundu. Üye hakim yaşam hakkına atıfta bulunarak karara şerh koydu
2. Eskişehir Onur Haftası kapsamında düzenlenmek istenen 2. Eskişehir Onur Yürüyüşü ve Onur Haftası boyunca kent genelinde yapılacak eylem ve etkinlikler Valilik tarafından yasaklanmış, yasak kararına karşı toplanan LGBTİ+’lara yönelik saldırı da onlarca kişi gözaltına alınmıştı.
Yasak kararına karşı Onur Yürüyüşü Komitesi adına Eskişehir Valiliği’nin yasak kararına yönelik açılan dava da karar açıklandı. Eskişehir 1. İdare Mahkemesi, oy çokluğuyla yasak kararının iptali için açılan davayı reddetti.
Valiliğin, savunma dilekçesinde yer alan ifadelere atıfta bulunan mahkeme, yasak kararını Vali’nin “İl içerisinde kamu güvenliğinin, kamu düzeni ve toplumsal huzurun sağlanma” görevleri ile ilişkilendirdi.
Valiliğin savunma dilekçeşinde yer alan gerekçeler ise şu şekilde sıralandı:
İsveç’te bir okula saldıran H. Jackson’un arkadaşı/ortağı olan ve ülkemizde yaşadığı iddia edilen AndresGTJ (Andres) adlı Discord/Telegram kullanıcısı tarafından yakın zamanda düzenlenecek olan bir LGBT festivaline saldırı planlandığının, ayrıca 19/04/2022 tarih ve 13211 sayılı işlem ile de Irak uyruklu … isimli şahsın ülkemizde düzenlenmesi planlanan bir LGBTİ etkinliğine yönelik saldırı planladığı şeklinde bilgiler elde edildiğinin Emniyet Genel Müdürlüğünce il emniyet müdürlüklerine bildirildiği; 26/04/2022 tarih ve E-97375333 sayılı Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü işlemiyle de DEAŞ terör örgütünün sözde lideri Ebu İbrahim Haşimi El Kureyşi’nin ABD tarafından 2022 Şubat ayında öldürülmesinin intikamının alınması amacıyla -sözde- Türkiye vilayeti dahil tüm vilayetleri için saldırı emri verildiği bilgisinin merkez ilçe teşkilatlarına iletildiği
Öte yandan oy çokluğu ile alınan karara şerh düşen üye hakim Anayasa’nın 17’nci Maddesi’ne atıfta bulunarak, “yaşam hakkı ile kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbiriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklardır. Anayasa Mahkemesinin birçok kararında vurgulandığı üzere bu temel hak, Devlete pozitif ve negatif yükümlülükler yüklemekte olup, Devlet, pozitif bir yükümlülük olarak yetki alanında bulunan tüm bireylerin yaşam hakkını gerek kamusal makamların ve diğer bireylerin, gerek kişinin kendisinin eylemlerinden kaynaklanabilecek müdahalelere karşı koruma yükümlülüğü altındadır” dedi.
İlgili haberler:
Sendika.Org