Danıştay, basın kartı yönetmeliğinin bazı maddelerini durdurdu. Basın kartı iptalinde iletişim başkanı’nın yetkili kılınması hukuka uygun bulunmadı
Danıştay 10. Daire; Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın İş’in açtığı davada; İletişim Başkanlığı tarafından 21 Mayıs 2021 tarihinde Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan bazı değişikliklerin yürütmesini durdurdu. Daire; basın kartı iptalinde Basın Kartı Komisyonu’nun devre dışı bırakılıp İletişim Başkanı’nın yetkili kılınmasını ve RTÜK ile kamu kurumlarında çalışanlara basın kartı verilmesi gibi bazı düzenlemeleri hukuka uygun bulmadı. Danıştay daha önce de yönetmelikteki bazı maddelerin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiş, bunun üzerine İletişim Başkanlığı yönetmelikte yeniden düzenleme yapmıştı. Karar ile ikinci değişikliğin bazı maddeleri de durdurulmuş oldu.
Resmi Gazete’de 21 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan Basın Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle; Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın İş adına avukat Onur Can Keskin Danıştay’da dava açmıştı.
Danıştay10. Daire, Basın Kartı Yönetmeliği’nin bazı maddelerinin yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Daire, bazı maddelerdeki durdurma talebini ise reddetti.
Yönetmelik daha önce de yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay’a taşınmıştı. Yargılama sürecinin sonunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti. Bunun üzerine İletişim Başkanlığı yönetmelikte bir değişiklik daha yaptı. Bunun üzerine ÇGD ve DİSK Basın İş, yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulmasını tekrar istedi.
İkinci başvuruda, “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, yürütmesinin durdurulmasına karar verilen kısımların, daha da genişletilerek hukuka aykırı bir şekilde düzenlendiği, basın kartı dağıtımının keyfileştirildiği, anlam ve içeriğinin boşaltıldığı” belirtildi. Başvuruda, “Yargı kararına ihtiyaç duyulmadan sürekli nitelikte basın kartı iptali yoluna gidildiği, düzenlemelerin keyfiliğe açık olduğu” ileri sürüldü.
Danıştay 10. Daire’nin yeni kararında yürütmesi durdurulan düzenlemeler şöyle:
Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın İş, Danıştay 10. Daire’nin kararı ile ilgili ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
Anayasal güvencede olan ‘Haberleşme hürriyeti’, ‘Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti’ ve ‘Basın hürriyeti’ üzerindeki baskı, son zamanlarda yasal düzenlemeler, fiili kararlar ve soruşturmalar aracılığıyla daha da artmış durumdadır. İstanbul Taksim’de 13 Kasım 2022 günü yaşanan ve masum 6 vatandaşın katledildiği, 83 vatandaşın yaralandığı terör saldırısı sonrasında uygulanan yayın yasağı ile sosyal medya ağlarına erişimin sağlanamaması, söz konusu baskının başka bir tezahürüdür.
Bu baskı ortamında, Danıştay’da sürmekte olan basın özgürlüğünü esas alan davamızda ders niteliğinde bir karar çıktı. 2018 yılından beri hukuk mücadelesi verdiğimiz ve ne yazık ki bizzat hukuku uygulaması gerekenlerin hülle yaparak basın özgürlüğü lehine yargı kararlarını boşa düşürme anlayışından kaynaklı, yaklaşık 4 yıldır süren Basın Kartı Yönetmeliği’ne ilişkin yargılamada Danıştay 10. Dairesi tekrar bizleri haklı bulan bir karara imza attı.
Basın Kartı Yönetmeliği’nde basın kartı ile sürekli basın kartının iptalinde Basın Kartı Komisyonunu devre dışı bırakıp İletişim Başkanının yetkili kılınması, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile kamu kurumlarında çalışanlara basın kartı verilmesi ve basın kartı verilecek kişilerde ‘mücbir sebepler dışında bir aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması’ kriterlerini hukuka uygun bulmayan Danıştay 10. Dairesi, yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, 13. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, 14. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile (ğ) bendinde ve (h) bendinde, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile (c) bendinde, 17. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendinde, 29. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi ve 30. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde 21 Mayıs 2021 tarihinde yapılan değişikliklerin yürütmesini durdurdu.
Danıştay 10. Dairesi’nin aldığı karar, idari makamların resen aldıkları kararlarla ifade özgürlüğüne yapacakları müdahalenin keyfilik riski içerdiğini vurgulamakla, geçtiğimiz günlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan ‘bant daraltması’ uygulamasının hukuksuzluğuna da ışık tutuyor.
Açıklamada, “Kararda aynı zamanda, 18 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, kamuoyunda ‘sansür düzenlemesi’ olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile son dönemde basın ve haberleşme özgürlüğünü kapsayacak kritik değerlendirmelere de yer verildiği” belirtildi ve kararın gerekçesinden bazı bölümler aktarıldı.
Açıklama, şöyle devam etti:
Emekten yana demokratik bir düzenin varlığının, söz konusu yargı kararında da kayda geçirildiği üzere düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün temeli olmaksızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Ne yayın yasakları, ne sansür yasaları ne de günümüzdeki kaçınılmaz bir iletişim ağı olan sosyal medyaya kısıtlama getirilmesi Türkiye’nin içine çekilmeye çalışıldığı kaosun çözümü olamaz. Hatta bu kaosu daha da artırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bu vesileyle ‘sansür düzenlemesi’ni önümüzdeki aylarda görüşmesi beklenen Anayasa Mahkemesinin, demokratik toplum ve hukuk sorumluluğuyla davranarak, düzenlemenin neden olacağı tahribatların daha da fazla artmaması için iptal kararı vermesini beklediğimizi bildiririz.
Kaynak: ANKA