Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına ve TTB’ye yönelik artan saldırılara tepki gösteren İstanbul Tabip Odası, “TTB’nin bir linç kampanyasına ve kapatılma tehdidine maruz kalmasına varan bu uygulama demokrasi ve halkın sağlığına yönelik en ağır saldırıdır” dedi
İstanbul Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ve sonrasında TTB’ye yönelik artan saldırılara dair Cağaloğlu’ndaki binasında basın açıklaması yaptı.
Açıklamada mesleki ömrünü insan hakları mücadelesine adamış Fincancı’nın gözaltına alınmasının ve TTB’ye yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğu belirtilerek, “TTB’nin bir linç kampanyasına ve kapatılma tehdidine maruz kalmasına varan bu uygulama demokrasi ve halkın sağlığına yönelik en ağır saldırıdır. Son yıllarda dozu giderek artan ve konser yasaklamalara kadar varan, her türden muhalif görünen sesi susturmaya azmetmiş, akıl dışı bir zihniyetin ürünüdür” denildi.
“Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir! Meslek örgütümüze sahip çıkıyoruz” yazılı pankartın bulunduğu basın toplantısında Fincancı’nın açıklamaları bahane edilerek TTB’yi kapatma girişimleri karşısında sağlık emekçilerinin mücadelesinin süreceği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Türkiye hekim hareketi yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise yetmiş yıla varan geçmişiyle ülke tarihinde son derece önemli yeri olan bir kurumdur. Bir ülkenin toplumsal, sosyal yaşamında, demokrasinin, özgürlüklerin tesisi ve korunmasında kurumların yeri tartışılmazdır. TTB pandemi döneminde canı pahasına fedakârca halkına hizmet etmiş, bu uğurda onlarca meslektaşını kaybetmiş hekimlerin çatı örgütüdür. Yaptıkları cansiperane hizmetlere karşın son yıllarda sağlık sisteminin içine sokulduğu çıkmaz ve yönetimin itibarsızlaştırması sonucu sağlıkta şiddetin doruklara vardığı, neredeyse her yıl bir üyesinin katledildiği, her gün onlarcasının şiddete maruz kaldığı, özveriyle çalışan hekimleri barındıran bir kurumdur.
TTB yaşadıkları tüm olumsuzluklara karşın halen gece gündüz demeden çocuk, genç, yaşlı halkın sağlığı ve iyi hekimlik için çalışan hekimlerin örgütüdür. Şebnem Korur Fincancı böylesi bir kurumun başkanıdır. Mesleki ömrünü insan hakları mücadelesine adamış ve Türkiye’nin bu konuda kilometre taşlarından birisi olmuştur. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Başkanlığı yapmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen silinmeyecek İstanbul Protokolü belgesinin oluşturucuları arasında yer almıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Kadına Yönelik Cinsel Şiddet Araştırması ve El Kitabı çalışmalarında yer almıştır.
Uzmanlık alanına dair izlenimlerini aktaran bilim insanının gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğu belirtilerek şöyle devam edildi:
TTB’ye yapılan saldırıya gerekçe gösterilen açıklamaları kendi ifadesiyle de dile getirildiği gibi böylesi bir birikime sahip bir bilim insaninin uzmanlık alanına dair izlenimlerdir. Buna karşın kendisine yapılan gözaltı hukuka aykırı, hukuk boyutlarını aşan orantısız bir girişimdir. Savcılık makamına giderek ifade vereceğini yazılı olarak bildiren bir insanın gözaltına alınması hukuka aykırı ve kabul edilebilir değildir. TTB’nin bir linç kampanyasına ve kapatılma tehdidine maruz kalmasına varan bu uygulama demokrasi ve halkın sağlığına yönelik en ağır saldırıdır. Son yıllarda dozu giderek artan ve konser yasaklamalara kadar varan, her türden muhalif görünen sesi susturmaya azmetmiş, akıl dışı bir zihniyetin ürünüdür. Tarihinin her aşamasında ve her koşulda halkın sağlığı ve iyi hekimlik için çalışan, ülkenin demokratik yaşamında vazgeçilmez bir yeri olan TTB gibi köklü bir kuruma yapılan saldırı ve kapatma girişimi demokrasi ve özgürlükler anlamında çok ciddi yıkımlara yol açacaktır, bir an bile düşünülmesi mümkün değildir. İstanbul Tabip Odası, TTB başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın açıklamaları bahane edilerek yıllardır sürdürülen TTB’yi kapatma girişimleri karşısında hukuktan ve tabanından aldığı güçle her tür saldırıya karşı mücadelesini sürdürecektir.
Basın açıklaması sonrası sağlık emekçileri, emek meslek örgütü temsilcileri ve sosyalist kurumlar bina önünde bir araya geldi. Kitle, Fincancı’nın gözaltına alınmasını ve TTB’ye yönelik tehditleri alkışlar ve sloganlarla protesto etti.
Sendika.Org