İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen İzmirliler, İran’da Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından başlayan isyanı selamladı
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen İzmirliler, İran’da Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından başlayan isyanı selamladı.
Yapılan açıklamada İran halkının kadınların öncülüğünde sürdürdüğü direniş selamlanırken İran’daki rejimin Türkiye ile olan benzerliklerine dikkat çekildi ve şunlar söylendi:
Mahsa’yı ve Nika’yı katleden devlet ile Dilek Doğan’ı katledenler arasında bir fark yok. Şerif Üniversitesi’nin öğrencilerini okula kapatıp ateş açanlar ile Boğaziçi Direnişi’nde öğrencilere canhıraş saldıran, Ali İsmail’i öldüren polis arasında da bir fark yoktur. Veyahut her gün bizlere yoksulluğu övüp bizden çaldıkları ile saraylar inşa edenler ile İran rejimi arasında da bir fark yoktur. Her suça battıklarında “Aman dış güçler bizi ayırmaya çalışıyor” beyanı da bu iktidarların ortak yalanıdır.
Açıklamanın devamında “‘Bize öfkemiz ve hayatımız dışında bir şey bırakmadınız, onu da sizi göndermek için tüm kararlılığımızla kullanacağız’ diyen İran halkını aynı direnişle selamlıyoruz” denilerek İran’daki direniş selamlandı.
Eylemde İzmir Kadın Platformu adına yapılan konuşmada ise İranlı kadınların diktatörlüğe karşı mücadelede yeni bir sayfa açtığı ifade edildi. Kadınların gerçek bir laiklik talebinin olduğunu ifade eden kadınlar, “Bunu karşılamaycaksanız gölge etmeyin” dedi. Kadınlar ayrıca Türkiye’de Mahsa Amini için yapılan eylemlerde gözaltına alınıp geri gönderme merkezlerine alınan İranlı kadınların da bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Eylemde söz alan İranlı bir kadın ise “Biz her şeyden önce insanız. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Kadın olarak hakkımı istiyorum” dedi ve “Zen, zendegi, azadi” sloganını attı.
Sendika.Org