İzmir’de Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın duruşması için Şakran cezaevine gelen yetki belgeli avukatlar ve basın mensupları, mahkeme heyetinin kararıyla duruşma salonuna alınmadı. Cezaevi önünde bekleyenlere TOMA ile saldırıldı
İzmir’de Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın duruşması için Şakran cezaevine gelen yetki belgeli avukatlar ve basın mensupları, mahkeme heyetinin kararıyla mahkeme salonuna alınmadı. Duruşma öncesinde “Nereye kaçırırsanız kaçırın davayı takip etmeye devam edeceğiz” diyenler açıklama yaptı. Sonrasında mahkeme salonuna alınmadılar. Cezaevindeki mahkeme salonuna girebilenlerin ise telefonları dışarıya çıkartıldı. Ancak kapı önünde çok sayıda kişinin bekleyişi başladı. Bu sırada HDP milletvekilleri açıklama yaptı. Ardından kapı önüne getirilen TOMA ile saldırı oldu.
Açıklamada konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, davanın Aliağa’ya taşınmasının Onur Gencer’in isteği üzerine olduğunu söyledi. Davanın nereye taşınırsa taşınsın adalet mücadelesini yükseltmeye ve katillerin yakasına yapışmaya devam edeceklerini vurgulayan Çepni, “Olayı biraz hatırlayalım. Katil aylarca kendi sosyal medyasından HDP’ye katliam planladığını yazmıştı. Devlet organizasyonuyla Suriye’ye götürülmüş, SADAT eliyle eğitim almıştı. Silah ruhsatı almak için 28 kez İzmir Emniyetini aradı. Katliamdan önce lüks otellerde zaman geçirdi. Tüm bu süreçte yapacaklarını açıktan kamuoyuyla paylaştı. Ama ‘Uçan kuştan haberimiz olur’ diyen devlet koltuğu, katili fark etmedi. Katilin binaya girerken yanında olan çantası kayıtlarda yok ve içinde ne olduğu bilinmiyor. Katil sadece 18 saat gözaltında kaldı. Bir işçi hakkını aradığında gözaltına alındığında günlerce gözaltında tutulurken böylesi bir katil 18 saatte tutuklandı. Cinayetle ilgili tek soru sorulmadı. Somut delillere rağmen karartılmaya çalışıldı” dedi.
Çepni, davayı apar topar Şakran’a kaçıran mahkeme başkanının, avukatların kendi yerinde oturmasını dahi engellediğini belirterek, “Deniz Poyraz’ın kardeşine saldırıldı. Plan dahilinde atanmış başkan görevini yerine getirdi. Bu görevi ona AKP-MHP faşizmi verdi. Bu katliam organize suçtur ve devletin içinde organize edilmiştir. Bu katliam sıradan bir katliam değildir. Ülkenin yaşadığı en temel sorunların göstergelerinden biridir. Tüm özgürlük güçleri her duruşmayı daha fazla sahiplenmede bulunmalıdır. Deniz Poyraz onurumuzdur. Katliamın hesabını soracağız derken tüm katliamların hesabını soracağız diyoruz. Katillerin yakasına daha güçlü yapışacağız” diye konuştu.
Açıklamanın ardından avukatlar ve kitle duruşmaya geçti. Mahkeme heyetinin kararıyla yetki belgesi bulunan avukatlar, duruşma salonuna alınmıyor. Heyet, duruşmaya katılacaklar listesi hazırlayarak, duruşmaya sadece dosyaya katılanları ve vekaletnamesi bulunan avukatları alma kararı aldı. Dosyada kapalı yargılama kararı olmamasına rağmen alınan bu karar için avukatların görüşmesi sürüyor.
Deniz Poyraz dava avukatları, Deniz Poyraz duruşmasına katılmak için Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesine girmek isteyen avukatlara yapılan saldırıyı cezaevi önünde protesto etti. Açıklamada sık sık “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Aliağa Hapishane Kampüsü’nün dışında bekleyen kitleye biber gazı ve tazyikli su ile saldırıldı. #DenizPoyrazİçinAdalet pic.twitter.com/V3QvcXzNEU
— Abluka (@ablukahukuk) October 14, 2022
Açıklamada konuşan dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, geçen duruşmada hukuka aykırı olarak yetki belgesi üzerinden bir tartışma başlatılarak duruşmayı Şakran’a getirildiğini hatırlattı. Sabahtan itibaren yaşanan olayları aktaran Ağaç, “Cezaevi Kampüsü önüne geldiğimizde jandarma mahkemenin talimatı doğrultusunda ellerindeki listenin dışında kimseyi almayacaklarını söyledi. Ara kararı almak için arkadaşlarımız içeri gittiğinde mahkeme başkanı içeride olmasına rağmen avukatları muhatap almamıştır. Ara kararları verme tenezzülünde bulunmadan jandarmaya hedef göstererek meslektaşlarımızı duruşma salonundan ite kaka çıkarmaya çalıştılar. Arkasından duruşmanın başlamasıyla birlikte salonun önüne geçtiğimizde jandarma bizi durdurarak çantalarımızın aranacağını ve içeriye bilgisayar ve cep telefonu alınmayacağını söyledi” dedi.
Mahkemenin böyle bir ara karar kurma yetkisinin olmadığını söyleyen Ağaç, “Söylememize rağmen eşyalarımızı bırakmak zorunda bırakılarak içeri girdik. Salona girdiğinizde tanıklardan birinin ifadesinin alındığını gördük. Mahkeme heyetinin ilk duruşmadan itibaren maddi gerçekliği ortaya çıkarma konusunda hiç bir kaygısının olmadığını, aksine gerçekliği örtmek için bir çaba içinde olduğunu beyan ettik. Bugün yaşananları gerekçe yaparak mahkeme heyetini reddettik. Arkasından mahkeme heyeti verdiği aranın ardından talebinizi geri çevirdiklerini ve yargılamaya devam edeceklerini söyledi” diye belirtti.
Yargılamanın usul gereği böyle yapılamayacağını söylediklerini aktaran Ağaç, “Ancak mahkeme heyeti sesimizi duymadı ve taleplerimizi tek tek reddetmeye başladı. Bunun üzerine adil bir yargılamanın yapılanmasının mümkün olmadığını, mahkemenin katili gözümüze soka soka koruduğunun altını çizerek salonu terk ettik. Biz terk ederken mahkeme heyeti de bizi dışarı çıkarma konusunda davette bulundu. Biz yargılamanın soruşturma sürecinden farkının olmadığını düşünüyoruz. Adalet hiç bir zaman Cezaevi kampüslerinde bulunamaz” diye belirtti.
Dava avukatları olmadan duruşma sürüyor.
Reddi hakim talebinin ardından #DenizPoyraz davasının avukatları basın açıklaması yapıyor. pic.twitter.com/kA0myZeNDz
— Abluka (@ablukahukuk) October 14, 2022
Duruşmanın ardından İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel’in açıklaması:
"Faşizm bugün bu kapıda, Deniz Poyraz'ı katleden anlayışı korumakta kararlı olduğunu gösterdi." pic.twitter.com/NLay4ygPha
— Abluka (@ablukahukuk) October 14, 2022
Sendika.Org