Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yürürlükten kaldırılması için ülke genelinde toplanan imzaların 1 Ekim’de TBMM’ye sunulacağını açıkladı
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) yürürlükten kaldırılmasına ilişkin ülke genelinde toplanan imzaların 1 Ekim’de TBMM’ye sunulacağını açıkladı.
Sendika Genel Merkezi’nde ÖMK ve yönetmeliğiyle ilgili basın açıklaması yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Millî Eğitim Bakanlığı’nın düzenlemeye yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkaması ve bildiğini okumaya devam etmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.
ÖMK düzenlemesinin, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu yönünde yoğun eleştiri aldığını kaydeden Kurul, “Öğretmenlerin temel talebi Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir” dedi.
Düzenlemenin iptaline ilişkin sendikaları tarafından Türkiye çapında bir imza kampanyası başlatıldığını ve toplanan imzaların 1 Ekim’de TBMM Başkanlığı’na sunulacağını kaydeden Kurul devamında şunlara değindi:
Siyasi iktidar eğer bir meslek kanunu yapmakta samimi ise yapması gereken tek şey öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun bir düzenleme yapmaktır. Tavsiye Kararı, öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir metindir. Yeni bir meslek kanunu süreci, bu metin temel alınarak, tüm eğitim sendikalarının ve eğitim emekçilerinin görüşlerine başvurularak işletilmelidir.
Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Nitelikli eğitim için, eğitimde öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alındığında anlamlı olacaktır. Gerçek bir meslek kanunu hazırlanmak isteniyorsa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve talepleri güvence altına alınmalıdır.
Siyasi iktidardan talebimiz, öncelikle kariyer basamakları sınavının yapılmaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmelik ile ilgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının beklenmesidir. Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemiz gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürecektir.
Sendika.Org