Gazeteci Hayri Demir’in 4 Ekim’de görülecek duruşması öncesinde DİSK Basın-İş Ankara Temsilciliği’nde davaya ilişkin yapılan basın toplantısında toplumun tüm kesimlerine çağrı yapılan açıklamada “Hayri Demir sizin haber alma hakkınıza sahip çıktı, siz de ona sahip çıkmalısınız” denildi
Gazeteci Hayri Demir’in “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamaları ile yargılandığı davanın 4 Ekim’de görülecek duruşması öncesinde DİSK Basın-İş Ankara Temsilciliği’nde davaya ilişkin basın toplantısı yapıldı. DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş ve DİSK Basın-İş Ankara Temsilcisi Turgut Dedeoğlu da toplantıya katıldı.
4 Ekim’deki duruşmada kararın çıkmasını beklediklerini ifade eden Yurttaş, “Hayri Demir bir gazeteci olarak nerede haber varsa orada olmaya çalışıyor. Engellemelere, gözaltılara ve hakkında açılan davalara rağmen halkın haber alma hakkına erişebilmesi için haber vermeye uğraşıyor” dedi.
Yurttaş açıklamanın sonunda gazetecilerin yanı sıra toplumun tüm kesimlerine çağrı yaparak şunları söyledi:
Başta da söyledik, gazetecilik suç değildir, her ne kadar suç gibi göstermeye çalışsalar da zaman bizi haklı çıkaracak. Bu ülkede gazeteciler çok bedel ödedi, ödemeye devam ediyor. Biliyoruz ki, tek başına gazetecilerin mücadelesi ile değil, haber alma hakkına sahip çıkan herkesin mücadelesi ile buna son verebiliriz. Hayri Demir sizin haber alma hakkınıza sahip çıktı, siz de ona sahip çıkmalısınız.
Açıklamanın ardından Demir de söz aldı. Sunulan delillerin evinden hırsızlık yoluyla alındığını ifade eden Demir, bunun bir kumpas davası olduğunu ifade etti. Gazetecilik faaliyetleri kapsamındaki fotoğraflardan ve haberlerden oluşan arşivin delil olarak sunulduğunu ifade eden Demir, şunları söyledi:
Gazetecilik faaliyetleri kapsamındaki fotoğraflardan ve haberlerden oluşan arşivim evimden çalındı. Hırsızlıkla ilgili yaptığım suç duyurusunda hiçbir gelişme olmadı. Ancak altı ay sonra çalınan arşivim emniyette çıktı. Sonrasında açılan davanın da delili yaptılar. Açılan dava beş yıldır da sürüyor.
Bu zamana kadar dosyaya yeni bir delilin de girmediğini belirten Demir, gazeteciliğin kriminalize edilmek istendiğini ifade etti. Gazetecilerin davalarına da değinen Demir, “Yaşananlar gazeteciliğin adliye koridorlarına sıkıştırılmak istendiğinin göstergesi” dedi.
Şubat 2017’de gazeteci Hayri Demir’in Ankara’daki evine giren hırsız, kıymetli eşyaları almak yerine Demir’e ait iki hafıza kartını aldı. Çalınan hafıza kartları, daha sonra bir vatandaş tarafından sokakta bulunarak polise teslim edildi. Polisin hafıza kartlarında yaptığı inceleme sonucunda Demir’in Suriye’nin kuzeyinde haber takibi sırasında çektiği fotoğraflar ve yaptığı haber anonsları “tespit edildi.” Savcılık, bu fotoğraflar ve anonslar nedeniyle Demir hakkında “terör örgütü üyesi olmak” ve “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla iddianame düzenledi.
29 Haziran 2022 tarihinde görülen 12. duruşmada dinlenen tanık Hasan Şahin, 2018-2021 yılları arasında Suriye’de bulunduğunu söylemesine rağmen gazeteci Demir’i 2015 yılında Kobanê’de gördüğünü iddia etti. Gazeteci Demir, Hasan Şahin’in bir başka suçtan yargılanan Hüseyin Durudemir adlı kişinin beyanlarını tekrar ettiğini belirterek Şahin’in beyanlarına itiraz etmişti. Mahkeme, iddia makamının tanık Hasan Şahin’in yeniden dinlenmesi talebini de “dosyaya yarar sağlamayacağı” gerekçesiyle reddetmişti. Mahkeme, celse arasında Demir’e ait dijital materyallerde bu sefer de “FETÖ/PYD terör örgütü ile ilgili verilerin bulunup bulunmadığına” bakılmasını istemişti.
İlgili haber:
Sendika.Org/Ankara