Dersim halkı bölgede maden faaliyetlerinin genişleyerek devam etmesi üzerine Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelerek eylem düzenledi. Dersim’in yıkım projeleriyle kuşatma altına alınmış olmasının tesadüf olmadığını belirten DEDEF yöneticisi Ali Rıza Bilir, “Doğamızı hukuksal alanda savunacağız, bilimsel yöntemler ile savunacağız ve sokakta direnerek olumsuz hiçbir gelişmeye izin vermeyerek topraklarımıza sahip çıkacağız” dedi
Fotoğraf: PİRHA
Dersim’de başta altın madeni olmak üzere, ağır metal maden faaliyetleri genişleyerek devam ediyor. Bölgedeki doğa katliamına tepki gösteren Dersim halkı, dün Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelerek eylem düzenledi.
Dersim Dernekleri Federasyonu’nun (DEDEF), çağrısıyla yapılan eylemde yaşam savunucuları, “Dersim’de doğa talanına izin vermeyeceğiz” pankartını açarken, “Topraklar nehirler sermaye zehirler”, Dersim onurdur onuruna sahip çık”, “Susma haykır madenlere hayır” sloganlarını attı.
Eylemde söz alan Dersim Kültür ve Doğa Derneği Başkanı Veli Akyol, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Munzur Çevre Derneği’nden Ali Yıldız, İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Aslan Sultan, Muğla Çevre Platformu’ndan Mehmet Doğan yaptıkları konuşmalarda ekolojik yıkıma karşı mücadele çağrısında bulundu.
Gazete Perperik’in haberine göre eylemde basın açıklamasını okuyan DEDEF yöneticisi Ali Rıza Bilir, Dersim’de talanın hız kesmeden devam ettiğini belirterek şunları söyledi:
Dersim’de son dönemde çok sayıda şirket 56. bin hektarlık alanda madencilik faaliyetlerine hız kesmeden devam etmektedir. Başta altın madeni olmak üzere, ağır metal maden faaliyetleri genişleyerek devam ediyor. Yetkililerin gözetimi ve denetimi altında olduğuna inandığımız bu şirketler doğamıza zarar vereceği gibi zararın tehlike boyutu da büyük olacaktır. Bölgemizin bu kadar geniş kapsamlı yıkım projelerinin kuşatması altına alınmış olması tesadüfü değildir, tamamen bilinçli ve organize gelişmelerdir. Güvenlik tedbirlerinin en üst seviyede olduğu Dersim’de, birçok maden şirket temsilcisinin köylülerin arasında rahat bir şekilde dolaşmalarının bir anlamı olmalıdır.
Bilir, Dersim’i insansızlaştırma politikalarının bir parçası olan Baraj ve HES projelerinin uzunca bir süre bu topraklarda devam ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
Sermayenin bütün kuşatmalarına, hilelerine ve yalanlarına rağmen Dersim halkının azim ve kararlı duruşuyla baraj ve HES projelerine izin verilmemiştir. Ancak tehlikesi halen devam etmektedir. Ne zaman Dersim’de askeri bir operasyon olsa hemen arkasından ormanlarımız ateşe verilip, yakılmış ve binlerce hektarlık alan küle çevrilmiştir. Bölgemizi yaşanmaz hale getirmek için güvenlikçi politikalara zemin yaratılmış, yeterince yoksul durumda olan bölge halkı yapılan Karakol ve Kalekol inşaatlarında gizlice çalıştırılmış bölgemiz ise adeta abluka altına alınmıştır.
Bölgede karakol ve kalekol binaları için çok sayıda ormanlık alanın gizli yapılan ihaleler ile kesimine karar verildiğini söyleyen Bilir, devamında şunları kaydetti:
Hep birlikte doğamızı hukuksal alanda savunacağız, bilimsel yöntemler ile savunacağız ve sokakta direnerek olumsuz hiçbir gelişmeye izin vermeyerek topraklarımıza sahip çıkacağız. Dersim coğrafyası endemik bitki türleri ve florasıyla bilinen önemli bir coğrafyadır. Bu coğrafya binlerce yıldır canlılar için yaşam kaynağı olmuştur. Dersim halkı bir yandan ekonomik sorunlarla boğuşurken; aynı zamanda sağlıklı yaşam sürdürmek adına doğasıyla barışık bir halktır. Ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi Dersim’in ekolojik doğal sistemi olumsuz gelişmeler nedeniyle tüm doğal varlıklarını gün be gün kaybediyor.
Dersim’de yıllardır kaçak yollarla sürdürülen maden çalışmalarına her geçen gün yeni maden sahaları eklenmekte ilan edilmektedir. Geçtiğimiz yılarda kesin olmamakla birlikte 145 maden projesinin bulunduğu bilinmektedir. Dersim’de son bir yılda büyük şirketlerin ağırlıkta olduğu maden firmalarına verilen maden sahası ruhsatı 160’ı aşmış durumdadır. Maden şirketlerinin amacı; binlerce ton üretim kapasitesi planlamaktır. Bu planı yaparken geniş bir sahada sondaj yoluyla dinamit patlatma gibi yöntemler kullanılarak, tüm canlılar için son derece tehlikeli ağır metallerin çıkarılması, taşınması ve biriktirilmesi hedeflenmektedir. Tüm yıkım politikalarına ve saldırılara; Dersim halkı olarak asla izin vermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki doğamızın talan edilmesine, insan hayatına neden olacak olan bütün gelişmelere ve bölgemizin eko sisteminin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Maden şirketlerinin bölgemizde yürütecekleri her türden faaliyetin karşısında olacağız ve bu tür faaliyetlere asla izin vermeyeceğiz. Bölge halkının topraklarını satın aldık gibi yalan ve hileli yaklaşımları iyi biliyoruz. Halkımızı her türden kirli ve dejenere algı siyasetine karşı, birlik olmaya çağırıyoruz. Bu topraklar bizim. Topraklarımızın kirletilmesine izin vermeyelim yaşam alanlarımızı koruyalım sahip çıkalım.
Sendika.Org