Temmuz 2022 sendika istatistiklerine göre sendika üyeliğindeki artış, işçi sayısındaki artışın gerisinde kalarak sendikalaşma oranı yüzde 14,26’ya geriledi. Mücadeleci sendikaların devlet ve işveren baskısı ve baraj engeli ile sınırlandığı, hükümet ve işveren güdümlü sendikaların ise hormonlu bir büyüme yaşadığı görülüyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Gereğince; İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2022 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ”i Resmî Gazete’de yayımlandı.
2022 yılı Temmuz istatistiklerine göre; bir önceki ocak dönemine kıyasla toplam işçi sayısı yüzde 4,53 oranında artarak 15 milyon 987 bin 428’e ulaştı. Sendikaya üye işçi sayısı ise yüzde 4,14 oranında artışla 2 milyon 280 bin 285’e yükseldi. Sendikalaşma oranı yüzde 14,26 olarak gerçekleşti.
Ocak döneminde yayımlanan İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayıları Hakkında İstatistiklere göre toplam işçi sayısı 15 milyon 294 bin 362’ye, sendikalara üye toplam işçi sayısı da 2 milyon 189 bin 645’e ulaşmış, sendikalaşma oranı ise 14,32 olarak gerçekleşmişti.
Son dönemde gerek işçi sayısında artış gerek yaşam pahalılığının tetiklediği ücret mücadelesinin getirdiği arayışlar nedeniyle sendikal alanda gözlenen kısmi hareketlenme üye sayılarına da bir ölçüde yansıdı.
Ancak sendikalaşma önündeki engeller ve gerek iktidardan gerek işverenden gelen baskılar nedeniyle mücadeleci sendikaların çabaları, istatistiklerde üye sayılarında artış olarak yansımadı.
Bunun yerine işveren ve iktidar güdümlü sendikaların önünün açıldığı görüldü. En çarpıcı veri yine işveren güdümlü sendikacılığın belirleyici olduğu belediyelerden, yani “genel işler” işkolundan. Sendikalılık oranının yüzde 50’nin üstünde olduğu bu işkolunda 500 bin civarı sendikalı işçi bulunuyor.
AKP’ye yakın Hak İş konfederasyonu ise işçilerin patronlara karşı hak mücadelelerini örgütlemek yerine, üyelik karşılığında toplamda 10 milyonları bulan paralar dağıtarak DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların örgütlülüklerini çözme taktiği izliyordu. Bu taktiğe başvuran Hak İş üyesi sendikaların üye sayılarının, bütün sendikaların ortalama üye artışlarına kıyasla daha fazla arttığı görüldü.
Türkiye’de 105’i 7 işçi konfederasyonuna bağlı 113’ü bağımsız olmak üzere 218 işçi sendikası bulunuyor. Ancak bunların yalnızca 60’ı toplu sözleşme yapabilmek için şart koşulan yüzde 1’lik işkolu barajını geçebiliyor.
Bunların 55’i de Türk-İş, Hak İş ve DİSK olmak üzere üç büyük konfederasyona bağlı sendikalar. DİSK’in ise 21 sendikasından yalnızca 6’sı barajın üstünde.
Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar emekçilerinin tamamını kapsayan “torba işkolu” 10 no’lu işkolu, baraj sorununun en çarpıcı biçimde yaşandığı işkolu. 4 milyonu aşkın işçinin bulunduğu bu işkolunda bir sendikanın toplu sözleşme yapabilmesi için herhangi bir işyerinde örgütlü olması yetmiyor, en az 40 bin 860 üyeye sahip olması gerekiyor. Bu, özellikle eğitim ve güzel sanatlar alanındaki çok sayıda meslek sendikasının yasal toplu sözleşme (TİS) yapmasını imkânsız hale getiriyor.
Kısa süre önce kurulan ve ilk kez Ocak 2022 istatistiklerinde 612 üyesi ile yer alan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), TİS odaklı sendikacılığın dışında meşru militan bir mücadele hattı ile kendi alanında ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Sendikanın üye sayısı 6 ayda yaklaşık 4 kat artarak 2214’e çıktı.
Sendika.Org