Halkevleri’nin 27. Olağan Genel Kurulu, çeşitli mücadele alanlarından ve direnişlerden gelenlerin katılımıyla “Yoksullaştırmaya ve faşizme karşı direnişte birleşelim” sloganıyla yapıldı. Nebiye Merttürk’ün yeniden başkan olarak seçildiği genel kurulda yen dönem yönetimi de belirlendi. Merttürk, yaptığı konuşmada bu dönemin kendileri açısından da bir sosyalist atak dönemi olacağını ifade etti. Çeşitli direnişlere değinen Merttürk, “Bu ülkenin umudu ancak direniştedir” dedi
Halkevleri’nin 27. Olağan Genel Kurulu, Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası’nda yapıldı. Yeni dönem mücadelesinin farklı alt başlıklarına dair tartışmaların taşındığı genel kurula çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de katılarak dayanışma ve birlike mücadele mesajlarını iletti.
İsyanların ve direnişlerin birbirini izlediği, egemenlerin kapitalizmin krizine çözüm üretemediği bu dönemin, halkın savunmada kaldığı değil kendi kurtuluş mücadelesini bütün ezilenlerin, ezilen ulusların, cinsiyetlerin ve doğanın kurtuluşu ile bütünleştirdiği bir sosyalist atak dönemi olması gerektiği vurgulanarak bu politikanın da ancak direnişlerin içinde üretilebileceği ifade edildi.
Direniş alanlarından kürsüye
“Yoksullaştırmaya ve faşizme karşı direnişte birleşelim” sloganıyla düzenlenen genel kurula ülkenin dört yanında “Geçinemiyoruz” isyanını büyütenler, Doğu Karadeniz’de Çay Meclisleri’nde örgütlenen çay üreticileri, Karadeniz’de ve Ege’de ekoloji mücadelesi verenler, özel eğitim kurumlarında dayatılan güvencesizliğe ve sefalet ücretlerine karşı örgütlenen öğretmenler, geleceksizlik ve güvencesizlik dayatmasına karşı sesini yükselten gençler, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı mücadele eden, 8 Mart ve 25 Kasımlarda isyanı örgütleyen kadınlar ve LGBTİ+’lar, direnişlerini Sabancı Kuleleri önüne taşıyan EnerjiSA işçileri, hastanelerde dayatılan yoğun iş temposu, mobbing ve sefalet ücretine karşı örgütlenen sağlık işçileri katıldı. Genel kurulda yapılan konuşmalarda sistemin krizde olduğuna vurgu yapılırken dünyada ve ülkemizde geniş kesimlerin kendilerini ancak direnişle ifade edebildiğine işaret edildi.
Yeni dönem mücadele programı dört ana başlıkta tartışıldı. Bu başlıklar “yoksullaştırmaya karşı mücadele”, “toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele”, “ekoloji, tarım ve gıda alanındaki mücadeleler” ve “mülteci sorunu ve ırkçılığa karşı mücadele” oldu. Genel kurulda yapılan konuşmalarda da öncesinde yapılan atölyeler ve çalıştaylarda da isyan dinamiklerine, direniş olanaklarına, sistemin krizine ve bu krizlerin yaratacağı devrimci olanaklara odaklanıldı.
Yapılan tartışmalar ışığında da iktidarın yoksullaştırma politikasına karşı yaygın bir kamulaştırma mücadelesi verileceği ifade edilirken yoksullukla mücadelede dayanışma ağlarının önemine vurgu yapıldı.
Mültecilerin Türkiye’nin önemli bir toplumsal dinamik haline geldiği ifade edilirken bu konuya yaklaşımın güvenlikçi bir perspektiften ziyade sınıf eksenli olması gerektiğine vurgu yapıldı. Hak gaspına uğrayan milyonlarca mülteci işçinin işçi sınıfına özgün dinamikleri olan bir özne olarak girdiğine dikkat çekilirken ırkçılığa ve mülteci düşmanlığına karşı mücadelenin de bugünün temel mücadele başlıklarından biri olması gerektiği söylendi.
Ekoloji mücadelelerinin de tartışıldığı genel kurulda iklim krizi, pandemiler gibi uygarlık krizinin kapitalizmin sonuçları olduğuna dikkat çekildi. Ekoloji mücadelesinde anti türcü bir yaklaşımın geliştirilmesi ihtiyacına değinilirken gıda krizi karşısında üreticiyi destekleyecek politikaları talep eden bir siyasal hattın oluşturulması ihtiyacına vurgu yapıldı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde ise Halkevleri’nin mahallelerde kadınların kendilerini ifade edebileceği ve kendi politikalarını oluşturabileceği kadın kahvaltıları, kadın koroları, kadın toplantıları gibi etkinliklerin sıklaştırılmasına, LGBTİ+ komisyonu kurularak bu mücadele alanının örgütlenmesine dair adım atılmasına karar verildi.
Genel kurul, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Halkevleri’nin iki yılından mücadelelerinin yer aldığı bir video gösterildi. Videonun ardından ilk sözü Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk aldı. Merttürk, süren direnişlere ve mücadele alanlarına selam göndererek konuşmasına başladı. İktidarın uzun süredir izlediği yoksullaştırma politikasına değinen Merttürk, bu politikaların tepkisini yönetilebilmesi adına da faşist politikaların belirginleştiğine dikkat çekti.
Kapitalizmin dünya genelinde bir krize girdiğini ifade eden Merttürk, egemenlerin bu krize bir çözüm üretemediğinin altını çizdi. Ocak ve şubatta yapılan işçi eylemlerine, 8 Mart ve 25 Kasımlardaki kadın isyanlarına ve çeşitli direnişlere değinen Merttürk, politikalarını bu direniş ve isyanlarına dayandırarak kuracaklarını ifade etti. “Bu ülkenin umudu ancak direniştedir” diyen Merttürk, halkın bağımsız siyasi iradesinin de ortak mücadele programlarının da ancak o direnişlerin içinde oluşabileceğini ifade etti.
Merttürk, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Egemenlerin bir çözümü yoktur. İçinden geçtiğimiz dönem, halkın savunmada kaldığı değil kendi kurtuluş mücadelesini bütün ezilenlerin, ezilen ulusların, cinsiyetlerin ve doğanın kurtuluşu ile bütünleştirdiği bir sosyalist atak dönemi olmalıdır. Biz bu atağı örgütleyeceğiz.
Halkın kavgası neredeyse oraya girecek, halkı siyasetin öznesi haline getirecek, onun hak mücadelesini, doğrudan eylemini, öz savunmasını, öz örgütlerini örgütleyeceğiz. Günün siyasi çatışmasına halkın bağımsız çıkarları doğrultusunda müdahale edeceğiz.
Parolamızı bir kez daha hatırlayalım: Kendimize, örgütümüze, halkımıza güveniyoruz!
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk genel kurulumuzu selamlıyor:
Bizler halkın kavgasını örgütlemek için, faşizme, yoksullaştırmaya ve savaşa karşı direniş hareketini kurmak için buradayız.
Çünkü bu halkın tek kurtuluşu direniştedir!
AKP’ye ve tek adam rejimine direneceğiz! pic.twitter.com/kKQZ97DVFI— Halkevleri (@Halkevleri) June 12, 2022
Merttürk’ün konuşmasının ardından kurum temsilcileri, dayanışma mesajlarıyla genel kurulu selamladı. Konuşmalarda iktidarın yoksullaştırma ve baskıcı politikalarına vurgu yapılırken bu politikalara karşı halkın tepkilerinin, ortaya çıkan direnişlerin umut verici olduğuna değinildi. Hemen her konuşmada ortak mücadele zeminlerinin yaratılması adına sosyalistlerin sorumluluğuna vurgu yapıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kapitalizmin krizine değinerek krizin yarattığı yıkım kadar imkan da sunduğunun altını çizdi.
CHP Milletvekili Murat Emir, iktidarın baskıcı politikalarına, yolsuzluklarına ve yoksullştırma politikalarına karşı halkın kendiliğinden çıkışlarının umut verici olduğunu ifade ederken Halkevleri’nin bu süreçteki mücadelesine çok önem verdiklerini söyledi. Emir, üretenin yönettiği, adaletin özgürlüğün olduğu bir ülke arzusunda olduklarını vurguladı.
TİP Milletvekili Sera Kadıgil ise Halkevci kadınların kadın mücadelesindeki öncü rolüne dikkat çekti. Kamu yararına dernek statüsünün yakın zamanda kaldırıldığını ifade eden Kadıgil, “İstiyorlar ki her kurum Ensar gibi, TÜRGEV gibi olsun” dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan ise toplumsal ve tarihsel kırılma noktalarının, yeni dönemlerin başlangıcı olacağını ve bu dönemin de böyle bir dönem olduğunun altını çizdi. Halkevleri’nin “Direnişte birleşelim” sloganının da bu dönem açısından doğru bir politikaya işaret ettiğini ifade etti.
Genel kurulda konuk konuşmacıları arasında en coşkulu olanı hukuksuz şekilde işten atıldıkları için iki aydan uzun süredir direnişlerini sürdüren EnerjiSA direnişçileri Bekir Bayatlı ve Erdal Şener’in konuşması oldu. Bayatlı, şu anda işsiz olduğunu ama bu işsizliğin kendisine mücadeleyi, dayanışmayı ve haklarının olduğunu öğrettiğini ifade etti. Mücadelelerinde kendilerini yalnız bırakmayan herkese de teşekkür eden Bayatlı, “Gücümüzü halktan alıyoruz. Durmayacağız, yılmayacağız, birlikte kazanacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sonrasında söz alan Şener ise kendilerine yapılan haksızlık karşısında susup oturmayacaklarını söyledi. En kolay şeyin güçlünün yanına durmanın olduğunu söyleyen Şener, önemli olanın zayıfın, hor görülenin, ezilenin yanında durmak olduğunu ifade etti. Şener sözlerine şöyle devam etti:
Senin gözünde Halkevleri nedir diye sorulursa şöyle derim. Liverpool takımının taraftarının bir sloganı vardır: Asla yalnız yürümeyeceksin! Halkevleri bize bunu öğretti. Asla yalnız olmadığımızı hissettirdi bize.
Halkevleri Genel Kurulu
77 gündür Sabancı'ya karşı direnişte olan EnerjiSA işçileri: “Halkevleri bize asla yalnız olmadığımızı hissettirdi”https://t.co/fiOwoEqvUU pic.twitter.com/HJHojHOcIn
— sendika.org (@sendika_org) June 13, 2022
Salondaki bir diğer coşkulu konuşma ise Halkevci Gençlik’in konuşmasıydı. “Direnişte filizleniyoruz, faşizmi yenmeye geliyoruz” pankartıyla sahnede yer alan Halkevci Gençlik, yaptığı konuşmada iktidarın baskıcı politikalarına, kendilerini geleceksizliğe ve güvencesizliğe iten sisteme, haklarını gasp eden patronlara, uyuşturucu çetelerine karşı artık sessiz kalacak bir gençliğin olmadığını vurguladı.
“Faşizme sessiz kalan bir gençlik arıyorsanız da bulamayacaksınız artık” diyen Hakevci Gençlik, dört bir yanda patlak veren isyanlarda gençliğin yer aldığına dikkat çekti. Gençliğin bu direnişler içerisinde önemli bir özne olarak örgütlenme zemininin olduğunu ifade eden Halkevci Gençlik’in konuşması salondan büyük alkış aldı.
Halkevleri Genel Kurulu
Genel kurulda kürsü gençliğindi: “Direnişte filizleniyoruz, faşizmi yenmeye geliyoruz”https://t.co/fiOwoEqvUU pic.twitter.com/LJiSnrZ50Q
— sendika.org (@sendika_org) June 13, 2022
Genel kurulda konuşma yapan kurum temsilcilerinin tamamı şöyle:
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP Milletvekili Murat Emir, TİP Milletvekili Sera Kadıgil, Sol Parti PM Üyesi Hasan Hayır, TKP Meclis Üyesi Ali Ufuk Arıkan, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Mülkiyeliler Birliğini temsilen Pınar Ecevitoğlu ve Seray Kumru, EHP’den Sanem Deniz Kural, Yeşil Sol Parti MYK’sı Sami Evren, DBP’den Murat Kayataş, İHD’den Öztürk Türkdoğan, SODAP’tan Günay Demirbaş, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, Kadın Savunma Ağı’ndan Gizem Coşkun, Üniversiteli Feminist Kolektif’ten Hale Baydilli, Öğrenci Kolektifleri’nden Zuhal Ayva, DİSK/Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, Salihli Çevre Derneği’nden Av. Yıldıray Çıvgın, Günebakan Kadın Kooperatifi Başkanı Hülya Kılıç, Çay Üreticileri Meclisi Çalışması adına Olcay Muti, Toplumsal Hukuk adına Çiğdem Kolot.
Konuşmaların ardından yapılan seçimle yeni dönem Genel Yönetim Kurulu belirlendi. Yeniden seçilen Nebiye Merttürk başkanlığındaki yeni dönem yöneticileri sahneden yaptıkları konuşmada yeni mücadele dönemi için herkesin katkısına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek genel kurulu sonlandırdı.
Genel kurul, fuaye alanında ve bina önünde çekilen halaylarla sonlandırıldı.
Sendika.Org/Ankara