Meslektaşları Aysel Tuğluk için tutuklu bulunduğu Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Avukatlar, TBB ve İstanbul Barosu başta olmak üzere tüm hukukçuları Aysel’in özgürlüğü için harekete geçmeye çağırdı
Kadın avukatlar 382 gündür Kandıra cezaevinde tutuklu bulunan Aysel Tuğluk’u ziyaret ettikten sonra cezaevi önünde açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada “Aysel Tuğluk serbest bırakılsın” yazılı pankart taşındı. Dün (5 Nisan) Avukatlar Günü’nde “Aysel Tuğluk için 1000 Kadın” kampanya grubu İstanbul Barosu’na Tuğluk’un derhal serbest bırakılması yönünde taleplerine destek vermeleri konusunda çağrıda bulunarak açıklama yapmıştı.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna dikkat çekmek ve özgürlüğüne kavuşması talebiyle cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi meslektaşları Aysel Tuğluk’u ziyaret etti.
Jinnews’in haberine göre, açıklamada ilk olarak Aysel Tuğluk ile görüşen avukat Leyla Han Tüzel konuştu. Leyla Han Tüzel, “Kadın avukatlar olarak Aysel’in özgürlüğü için kampanyalar yürüttük ancak sonuç alamadık. Bunlara rağmen Aysel’in özgürlük talebini yükseltilmek için mücadeleye devam edeceğiz. Bu düşüncelerimizi bugün Aysel’e de ilettik” dedi.
Ardından söz alan avukat Gül Altay, Aysel Tuğluk’un durumunun her geçen gün daha kötüye gittiğinin altını çizdi. Aysel Tuğluk’un meslektaşlarının, arkadaşlarının onun için cezaevi önüne geldiğini duyduğunda duygulandığını ve mutlu olduğunu dile getiren Gül Altay, “Aysel’in cezaevinde kalmaması, tedavisine dışarıda devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Cezaevinde kalmaması gerekiyor. Adli tıpa tekrar sevki gerekiyor. Bunun için bütün girişimlerde bulunacağız” diye konuştu.
Daha sonra basın açıklamasını okuyan ÖHD’li Arzu Kayaoğlu, meslektaşları olan Aysel Tuğluk’un ağır hasta olmasına rağmen ATK tarafından cezaevinde tutulduğunu ifade etti. Arzu Kayaoğlu, Aysel Tuğluk’un siyasi tarihte derin izler bıraktığını söyleyerek, “Sayın Tuğluk sağlık sorunları nedeni ile ‘savunma yapıp yapamayacağının tespiti’ için ATK’ye sevk edilmiştir. Gözlem sonucunda hazırlanan rapor 15 Şubat 2022 tarihinde mahkemeye gönderilmiş. 25 sayfalık raporun 16 sayfası Aysel Tuğluk hakkında bugüne kadar yürütülen soruşturma ve yargılamaların özetini içerirken, sadece 2 sayfasında ATK’nin tıbbi tespitlerine yer verilmiş, ancak hastalığın seyri, geldiği aşamanın tespiti için en önemli hekim olan nörolog görüşü de alınmamıştır. Söz konusu rapor, ATK’nin mevcut taraflı siyasi yapısını göstermesi açısından da çarpıcıdır” dedi.
Aysel Tuğluk’un sağlık durumunun insan onuruna uygun koşullarda tedavi edilmekten uzak olduğunu vurgulayan Arzu Kayaoğlu, Aysel Tuğluk’un sağlık durumunu görmezden gelen başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm idari ve adli makamların bu durumdan sorumlu olduğunu kaydetti. Arzu Kayaoğlu, “Bugün burada, Aysel Tuğluk’un tutuklu olarak bulunduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’ne en yakın noktada olmamızın sebebi, bir an bile hapishanede olmaması gereken Aysel Tuğluk’un hastalığına rağmen dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun ve Türkiye Barolar Birliği’nin büyük sessizlik içinde olmasıdır. Baroların, hasta mahpuslar ve hapishanelerdeki ölümler konusunda sessiz kalmalarını, süslü kelimelerle Avukatlar Günü’nü kutlama mesajlarıyla yetinmesini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Aysel Tuğluk için sesini çıkaran binlerce kadın ve avukatın olduğunu dile getiren Arzu Kayaoğlu, İstanbul Barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta tutsakların yaşam hakkını savunmaya davet etti. Arzu Kayaoğlu, “Senelerce kadına yönelik her türlü şiddete karşı, kadın özgürlüğü için mücadele etmiş bir siyasetçi olan Aysel’e bu yaşatılanlara itiraz ediyor. Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. ‘Kadınlar İçin Adalet’ talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle hapsedilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz. Aysel Tuğluk’a yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyoruz. Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz” şeklinde konuştu.
Avukatlar Gününde Kadın Avukatlardan Aysel Tuğluk’a Ziyaret Sonrası Basın Açıklaması https://t.co/nrwbV2dijD
— ÖHD İstanbul (@ohd_istanbul) April 6, 2022
Öte yandan Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) 18 Şubat’ta Mersin Adliyesi’nde Aysel Tuğluk’un sağlık sorununa ilişkin yaptığı açıklamaya katılan 22 avukata soruşturma açıldı. Polis tarafından biber gazı, jop ve plastik mermi kullanılarak engelenen açıklama nedeniyle avukatlar “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” ile suçlanıyorlar.
Sendika.Org