Emek meslek örgütlerinden kadınlar, 1 Mayıs 1977’de katledilenleri Taksim Kazancı Yokuşu’nda andı. Kadınlar, “1 Mayıs 1977’de kaybettiklerimizi unutmadık, unutturmayacağız” yazılı döviz açarak Kazancı Yokuşu başında açıklamalarda bulundu
Emek meslek örgütlerinden kadınlar, 1 Mayıs 1977’de katledilenleri Taksim Kazancı Yokuşu’nda andı. Kadınlar, “1 Mayıs 1977’de kaybettiklerimizi unutmadık, unutturmayacağız” yazılı döviz açarak Kazancı Yokuşu başında açıklamalarda bulundu.
Kadınların 1977 1 Mayıs’ında hayatını kaybedenleri Kazancı Yokuşu’nda anmasında okunan basın metninde şunlar söylendi:
Bizler İstanbul Emek Meslek Örgütlerinden kadınlar olarak 1 Mayıs 1977’de bu meydanda yaşamını yitiren işçi kadınları ve o gün kaybettiğimiz tüm sınıf kardeşlerimizin anılarını yaşatmak, özlem duyduğumuz bir başka dünyayı kurma özgürlük ve eşitlik mücadelesinde kaybettiğimiz kadınları anmak için Taksim Meydanı’ndayız.”
Kapitalist ekonomik sistemin ataerkil yapısı ve sebep olduğu güç eşitsizlikleri iş yaşamında da sürmektedir. Kadınlar neoliberal politikaların yarattığı rekabetçi, esnek, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam koşullarında çalışmaya mecbur bırakılmakta, sadece çalışan oldukları için değil kadın olmalarından dolayı da ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla maruz kalmaktadır.
İş yerleri kadınların kendini özgürce ifade edebildiği alanlar olmaktan uzaktır. Yapılan araştırmalar toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ile ilişkili bir şekilde, kadın emekçilerin, iş yerlerini kısıtlamaların yaşandığı, kendilerinin idare tarafından kontrol edildiği, işe girmede, ücretlerde, terfi ve yükselmelerde, sosyal haklarda mobbinge ve ayrımcılığa uğradığı alanlar olarak tanımladıklarını göstermektedir.Krizlerde işten ilk çıkarılan bizler ne fabrikalarda ne masa başlarında ne de alanlarda sustuk. 77 1 Mayıs’ından Farplas’ın önünekadar her yerdeyiz. Bir kere daha söylüyoruz: Ucuz iş gücü, yarı zamanlı çalışan, evlerde bakıcı, aşçı, temizlikçi değiliz. Akademide, kamu kuruluşunda, fabrikada, sanatta, edebiyatta, siyasette. Hayatın her alanındayız.
1 Mayıs’ta her yerdeyiz.
Açıklamanın devamında kadına şiddetin artığı söylenerek “Türkiye’de derinleşen kadın yoksulluğunu, bu yoksulluk giderilmeden ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak adımlar atmadan, sosyal devletin gereği olan kreş vb destekler vererek kadın istihdamının önünü açmadan nafaka düzenlemesini kabul etmiyoruz. Bu düzenleme ancak kadınları, şiddetin olduğu bir aile sarmalına hapsetmektir” denildi.
LGBTİ+ emekçilere de değinilen açıklamada “Ayrıca, belirtmek isteriz ki halihazırda hetero-cisnormatif olan bu yapıda LGBTİ+’lı emekçiler cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliğinden dolayı işe alımda ayrımcılığa maruz kalmakta ve ekonomik olarak yoksullaştırılmaktadırlar. Bu duruma ek olarak LGBTİ+’lı emekçiler iş yerlerinde ayrımcılık ve şiddete maruz kalmakta, sömürülmekte, istifaya zorlanmakta, başka konular mazeret gösterilerek işten atılmaktadırlar. Bizler buradan bir kez daha sesleniyoruz: LGBTİ+ emekçiler vardır” denildi.
Açıklamanın devamında 28 Nisan günü Danıştay’da görüşülen İstanbul Sözleşmesi davaları hakkında şunlar söylendi:
Özgürlükçü eşitlikçi emek merkezli politika yapmaya devam ediyoruz.Geçtiğimiz günlerde binlerce kadın avukatın Danıştay’da savunduğu İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararını savcı dahi hukuksuz bulmuş; yürütmenin durdurulması yönünde mütalaasını açıklamıştır. Dava kararının da aynı yönde olması gerekmekte ve İstanbul sözleşmesi derhal uygulanmaya başlanmalıdır. Bizler de buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu davanın takipçisiyiz ve İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz!
Açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
Şiddete, ayrımcılığa, tacize tecavüze, yok sayılmaya karşı. Görünmeyen emeği görünür kılmak, sesini duyurmak için buradayız.
Çocuk ihmal ve istismarına karşı sözde önlemler alarak, “erken yaşta evlilik” diyerek istismarın üzerini örtmeye çalışmanıza karşı mücadele edeceğimizi söylemek için buradayız.
Doğayı, tarihi, sadece insanı değil tüm canlıları yok ederken kadınlar için iki kat ağır mağduriyetler üreten savaşa karşı, meydanlardan bir kez daha özgürlük ve barış talebini dillendirmek için buradayız.
Görünmeyen, gasp edilen emeğimizin sesini yükseltmek için buradayız. Bizler sendikalı, işçi ve emekçi kadınlar olarak, erkek egemen sistemin bizleri ezmesine ve sömürmesine karşı, itirazımızı dillendirmek için, buradayız.
Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için 1 Mayıs’ta her yerdeyiz.
Emek meslek örgütlerinden kadınlar 77 1 Mayıs'ında katledilen yoldaşlarımızı anıyor. #Haydi1Mayıs'a! https://t.co/FQC6FKiYrm
— KESK (@KESK1995) April 30, 2022
Fotoğraflar:
İlgili haberler:
Sendika.Org