Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenler için sürdürdükleri hakikat ve adalet arayışının 888. haftasında Talat Türkoğlu’nun akıbetini sordu.

29 Mart 1996’da annesini ziyaret etmek için otobüsle İstanbul’dan Edirne’ye giden Talat Türkoğlu, kardeşine yol boyunca polis tarafından takip edildiğini söyledi. 1 Nisan’da Edirne’den İstanbul’a dönmek üzere yola çıkan Türkoğlu’ndan bir daha haber alınamadı.

Açıklamda Türkoğlu’nun kaybedilme sürecini anlatan ailesi, Emniyet ve Valiliğin gözaltına alınmadığına dair açıklama yaptıklarını ifade etti. AİHM’e başvurduklarını ifade eden aile, AİHM’in Türkiye hakkında yeterli aramayı yapmadığına karar verdiğini söyledi. Ancak Türkoğlu’nun davası zaman aşımıyla kapatıldı.

26 yıldır Talat Türkoğlu’ndan haber alamadıklarını ifade eden aile, Türkoğlu’nun sosyalist ve sendikacı olduğu için devletin onu kaybettiğini söyledi. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda sürdürdüğü mücadeleye de değinen Türkoğlu ailesi, kayıpları aramaktan da Galatasaray Meydanı’ndan da vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

Ailenin ardından ailenin avukatı Av. Gülizar Tuncay da açıklama yaparak Türkoğlu hakkındaki hukuki sürece dair bilgi verdi.

JİTEM mensubu itiraf etti, ama…

1997 yılında JİTEM mensubu Kasım Açık’ın yaptığı itiraflarda Talat Türkoğlu hakkında ayrıntılı bilgi veren Açık, Edirne yakınlarında bulunan bir çadır kentte polisler, askerler ve itirafçılar tarafından sorgulandığını, işkenceyle öldürüldükten sonra da bedeninin Meriç Nehri’ne atıldığını söyledi. Bu beyanları ardından Türkoğlu ailesi, ek bir soruşturma talep ettiyse de savcılık etkin bir soruşturma yürütmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Sendika.Org