Antalya Kadın Platformu, tutsak kadınlara mektup göndererek PTT önünde açıklamalarda bulundu.

Antalya Kadın Platformu’nun yaptığı açıklamada şunlar söylendi:

Bundan 165 yıl önce, New Yorklu dokuma işçisi kadınların canları pahasına yarattığı direnişin simgesi olan 8 Mart, bugün kadınların Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günüdür. 8 Mart’ta kadınlar erkek egemen sisteme karşı adil, eşit ve özgür bir yaşamı kurmak için alanlardayız.

Bugün özgürlükleri elinden alınmış tutsak kadınlarla dayanışma amacıyla kartlarımızı onlara ulaştırmak için bir araya geldik. Baskıya, sömürüye, ayrımcılığa karşı tüm insanlığın onuru için mücadele eden ya da yaşamlarını savunmak için özsavunma uygulamak zorunda kaldığı için hapse atılan, insanlık dışı koşullarda tutulan hasta kadın tutsaklar başta olmak üzere tüm kadın tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz.

“Hep birlikte hasta tutsakların yaşaması için onların dışarıdaki sesi olalım”

Hapishanelerde hak ihlallerinin sürdüğünü söyleyen kadınlar “Aysel, Semre, Fatma, Muhlise, Dilek, Hacer, Merve, Ayşe ve niceleri ölüme terk ediliyor. Aysel demans, diğerleri kanser ve kalp hastası. Ne yazık ki, 2021 yılında 64 hasta tutsak yaşamını yitirdi. Hapishanede yaşamlarını idame ettiremez durumda olmalarına rağmen, tahliye edilmiyorlar. Kadın hareketinde patriyarkaya karşı birlikte yol arkadaşlığı yaptığımız yüzlerce kadın aynı zamanda barış ve demokrasi mücadelesi nedeniyle de hapishanelerde 4 duvar arasında tecrit koşullarında siyasi tutsaklar olarak baskılara karşı dirençlerini sürdürüyorlar. Hep birlikte hasta tutsakların yaşaması için onların dışarıdaki sesi olalım. Dayanışma yaşatır” dedi.

Açıklamada iktidarın hasta tutsaklar üzerinden hasta hukuku politikasını uygulamaya sürdürdüğü söylenerek “Cinsel şiddete uğrayan Garibe Gezer’in hapishanede ölümü basit bir intihar olarak görülebilir mi? Aysel Tuğluk’un durumu daha ağırlaşırken Adli Tıp Kurumunun ‘hapishanede kalabilir’ raporu vermesi olağan sayılır mı?” diye soruldu.

Kadınlar, “Nice zamandır cezaevi koşullarının kötüleştiğini, özellikle kadın ve LGBTİ+ tutsakların çıplak arama, cinsel şiddet ve ayrımcılığa maruz kaldığını, erkek devlet şiddetinin artığını duyuyoruz” dedi.

“Herkesi bu konuda erkek devlet şiddetine karşı kadın dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz”

Açıklamanın devamında şunlar söylendi:

En sıradan ihtiyaçlarını, kitap, gazete gibi içeriye alınmasında yaşanan zorluklardan, vegan yiyeceklere, temiz su ve ped ihtiyacına erişilememesi, kantinlerde satılan ürünlerin fahiş fiyatları, sağlığa erişim hakkının zorlukları, ailelerden çok uzak hapishanelere gönderilmeleriyle ziyaretçi engelleri, cinsiyet kimliği nedeniyle istediği yerin tercih edilememesi, pandemi gerekçesiyle artan keyfi tecrit koşullarından derhal vazgeçilmelidir.

Bizler, hapishanedeki kadınların dışarıdaki sesi olmaya söz veriyoruz.

Herkesi bu konuda erkek devlet şiddetine karşı kadın dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz.

Açıklamanın sonunda Antalya Kadın Platformu, 6 Mart günü saat 14.00’te Aydın Kanza Parkı’nda 8 Mart Dünya Kadın Günü vesilesiyle düzenleyecekleri mitinge çağrı yaptı.

Sendika.Org