Marmara Üniversitesi Bahçelievler yerleşkesi plan tadilatı ile ticaret ve konut alanına dönüştürüldü. İnşaat mühendisi İbrahim Doğan, “Yapılan bu plan düzenlemesi ile birlikte bölgeye yeni yapı yoğunluğu ve nüfus artışı getirilecektir. Bu durumda birlikte yeni alt yapı sorunu ve trafik sorunu oluşturacaktır” dedi
Bahçelievler ilçesi, 442 ada, 27 parsel ve 444 ada 4 parselde bulunan toplam 6 bin 704 metrekare üniversite alanı ve terkin alan ile ilgili 1/5000 ölçekli nazım imar planları ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanarak 03 Şubat 2022 tarihinde askıya çıkarıldı. Planda yapılan değişikliği ile üniversite alanı ve terkin alanı konut ve ticari alan olarak tescillendi.
Değişlik ile ilgili Sendika.Org’a konuşan İnşaat Mühengisi İbrahim Doğan, yapılan imar tadilatının yasalara ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunu, kamu alanlarını yok etmeye yönelijk bu uygulamaların AKP’nin beton politikaları ile inşaat şirketlerin rant alanı açtığını belirtti. Kamu mülkiyetindeki arazilerin yasa ve hukuk tanımadan TOKİ üzerinden yandaş şirketlere pazarlandığını ifade eden Doğan şunları söyledi:
Daha öncede Şişli ilçesi, Nişantaşı’nda bulunan diş hekimliği fakültesinin arazisini de TOKİ aracılığı ile yandaş firmaya sembolik bir fiyatla vermişti. Yandaş firmanın bu alanda yaptığı dairelerin fiyatları dudak uçurtacak kadar yüksek. Firma bu daireleri maliyetin beş altı katına pazarlıyor.
Söz konusu Bahçelievler ilçesindeki bu alanın akabetide aynı şekilde olacak. Bu alanda da rant çevreleri ticari amaçlı yapıları yapacaklar ve kendi malları gibi satıp kamu rantını ceplerine koyacaklar. Tabi ki bu durum kabul edilemez. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı TOKİ aracılığı ile yandaşlara peşkeş çekilmektedir.
Yapılan planlar ile söz konusu kamu alanında KAKS=0.25, Yükseklik=13,50m olarak tespit edilmiştir. Bu planlar parsel bazında yapıldığı için plan bütünlüğüne aykırı olmakla birlikte bilimsellik ilkelerine aykırıdır. Ayrıca kamu yarararı taşımıyor. Zira bölgede yoğun bir yapılaşma olması nedeniyle yeşil alana ve deprem toplanma alanlarına ihtiyacı vardır.
Yapılan bu plan düzenlemesi ile birlikte bölgeye yeni yapı yoğunluğu ve nüfus artışı getirilecektir. Bu durumda birlikte yeni alt yapı sorunu ve trafik sorunu oluşturacaktır.
Netice itibariyle yapılan bu düzenlemeler kente ihanetin belgesidir . Bunun önüne geçmek için örgütlü mücadele etmek esastır. Çevre ve şehircilik Bakanlığı Istanbulun planlarından elini çekmelidir.
Sendika.Org