Özel okul sahipleri artan enflasyondan mağdur olduklarını ve çalışanlara ödedikleri ücretin çok yüksek olduğunu savunurken, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İstanbul Temsilcisi Damla Topuz, özel okullarda öğretmenlere yönelik derinleşen hak gasplarına dikkat çekerek “Bugün bütün bunlara rağmen mağdur olduklarını, öğretmen ücretlerinin çok yüksek olduğunu söylemeleri aklımızla alay etmektir” dedi
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK), 4 Ocak’ta yayımladığı duyuruda 2022-2023 eğitim öğretim yılı okul ücretlerinin azami artış oranının yüzde 62,98 olması gerektiğini belirtti. Ancak gelen tepkiler üzerine duyuru kaldırıldı. TÖZOK, ilk duyurunun kaldırılmasından kısa bir süre sonra yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada özel okulların toplam giderlerin yüzde 60-70’inin personel ücretleri olduğu, öğretmene verdikleri ücretin yüksek olduğu, öğretmenlere “yıl içinde yüzde 80 oranında zam yapıldığı” ve bu durumun özel okulları maddi anlamda zora soktuğu öne sürüldü.
TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk, 6 Ocak’ta Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, özel okul fiyatlarına yılda yalnızca bir kez zam yapılmasının az olduğunu, özel okul ücretlerinin düşük olduğunu “üzülerek” dile getirdi.
Peki gerçek ne? Özellikle pandemi ile birlikte mağduriyetlerinin arttığını iddia eden özel okullar, bu süreçte devletten kısa çalışma ödeneği aldı, öğretmenlere ise sadece bu ödenek ile yetinmeleri gerektiğini söyledi. Resmiyette ücretsiz izinde gösterip, sigortasız bir şekilde haftanın yedi günü çalıştırıp personel giderlerini sıfıra indiren kurumlar, beraberinde velilerden anlaştıkları ücretin tamamını alıp kârlarına kâr kattı. Öğretmene “zor durumdayız” deyip ücret ödemeyen çoğu kurum yeni şubelerini açtı.
Bugün ise özel okullar, artan enflasyondan mağdur olduklarını ve çalışanlara ödedikleri ücretin çok yüksek olduğunu vurguluyorlar. Peki özel okul sahiplerinin “masraf” olarak gördüğü öğretmenlerin bugünkü çalışma koşulları nasıl?
Öğretmenlerin büyük çoğunluğu asgari ücret ile geçimini sağlıyor. Özellikle yeni yılda asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik artışın ardından birçok kurum bu ücretin fazla olduğunu ve öğretmenlere asgari ücret vermeyeceklerini söyledi. Bazı kurumlar vergi indiriminden faydalanmak için öğretmenleri asgari ücret üzerinden çalıştırıp bankaya yatan paranın bir kısmını elden geri istiyor ve kabul etmeyenleri işten çıkartmakla tehdit ediyor. Bazı kurumlar da öğretmen maaşlarını asgari ücrete sabitledi ve bunun “zam” olduğunu öne sürüyor. TÖZOK’un işaret ettiği “maaşlara zam yapan kurumlar” ise çok az sayıda ve yapılan zam oranı enflasyon oranının çok çok altında.
Sendika.Org’a konuşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İstanbul Temsilcisi Damla Topuz, özel okulların yıllardır öğretmenleri asgari ücretle çalışıyor gösterip paranın bir kısmını elden vererek vergi yükünü hafiflettiğini, öğretmene “yol, yemek, kırtasiye masrafını kendi cebinden karşıla” dediğini ve 10-12 aylık sözleşmeler imzalatarak tazminat masrafını azalttığını ve yaz aylarında öğretmenlere maaş ödemeyerek hızlıca zenginleştiklerini belirterek, “Bugün bütün bunlara rağmen mağdur olduklarını, öğretmen ücretlerinin çok yüksek olduğunu söylemeleri aklımızla alay etmektir” dedi.
Topuz, özel okullarda çalışan öğretmenlerin örgütsüzlüğünü fırsat bilen patronlar sömürüyü her geçen gün artırdığını ancak gelinen nokta itibariyle rüzgârın yön değiştirdiğini vurguladı:
Öğretmenler yıllarca sorunlarla tek başına mücadele etmek zorunda kaldı. Fakat rüzgâr yön değiştirdi. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin artık bir sendikası var. Bugün öğretmenler susmuyor, korkmuyor, örgütleniyor, sendikalaşıyor. Dik duran öğretmenler karşısında birçok patron geri adım atmak zorunda kalıyor. Asgari ücret ile öğretmen çalıştırarak seneyi kapatmayı planlayan patronlar, karşılarında örgütlü bir öğretmen odası görünce maaşlara artış yapmak zorunda kalıyor. Öğretmenlere kötü koşullar sunan kurumlar ifşa ediliyor ve bu kurumlar çoğu zaman yanlarında çalışacak öğretmen bulamıyor. Bu örnekler günden güne çoğalıyor ve çoğalacak. Öğretmenler bütün haklarını alana kadar mücadele etmeye devam edecek. 2022 öğretmenler için mücadele, patronlar için hüzün yılı olacak.
Sendika.Org