Milli Eğitim Bakanlığı’nın Mersin’de yer alan meslek liselerine yönelik “Nükleer enerjiye giriş” ders içeriğinde, öğrencilerin yararı yerine sermayenin iş gücüne yönelik oluşturulduğunu belirten NKP ve Eğitim-Sen açıklama yaparak, ders içeriğinin düzenlenmesini talep etti
Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’ne karşı direniş devam ederken, Milli Eğitim Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı sermayenin iş gücüne yönelik eğitim programlarına başladı.
Bakanlıklar, Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi ve Titan 2IC İçtaş İnşaat Anonim Şirketi arasında 26 Haziran 2020’de imzalanan protokole göre, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Mersin’de Gülnar, Silifke, Toroslar, Tarsus, Akdeniz ve Erdemli ilçesindeki bazı Anadolu mesleki ve teknik liselerinde okutulmak üzere nükleer enerjiye giriş dersi için taslak öğretim programı hazırlamış, bu program Talim ve Terbiye Kurulu’nun 21 Ekim 2020’de kabul edildi.
Bu program doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, 01 Haziran 2021’de protokol kapsamındaki okullarda mesleki ve teknik Anadolu lisesi nükleer enerjiye giriş (11. sınıf) dersinin seçmeli ders olarak okutulmasını istemiş ve bu ders Mersin ilinin adı geçen ilçelerinin bazı Anadolu mesleki ve teknik liselerinde okutulmaya başlanmıştır.
Bakanlığın hazırladığı müfredat ile ilgili açıklama yapan Nükleer Karşıtı Platform (NKP) ve Eğitim-Sen Mersin Şubesi, hazırlanan müfredatı, öğrenciilerin nükleer enerjiyi anlaması ve yarar sağlaması için değil, sermayenin iş gücü ihtiyacına yönelik olması nedeniyle eleştirdi.
Yapılan ortak açıklamada basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül şunları söyledi:
Nükleer enerji kullanımı birçok yönü ile bilim insanlarınca uzlaşılmamış tartışmalı bir konudur. Küresel ısınmayla birlikte yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarının daha çok tercih edildiği, birçok ülkenin nükleer santrallerin kapısına kilit vurduğu bir dönemde nükleer enerji ve nükleer santrallerin sorunsuz, vazgeçilmez, zorunlu ve nükleer kazaların bu kazaların gerektirdiği önemden çok uzak biçimde yansıtılması bilimdışıdır, öğrencilere gerçek dışı bilgiler sunmaktır.
1979 yılında ABD’de Three Mile adasında kısmi nükleer erime sonucu nükleer elektrik santralinde meydana gelen kazada kimse ölmedi ancak temizlemek bir milyar dolara mal oldu.1986’ da Çernobil nükleer kazasının bağımsız araştırmalara göre yaklaşık 200.000 insanın doğrudan veya dolaylı olarak ölümüne sebep olduğu tahmin ediliyor. Çernobil faciasının etki ettiği coğrafyalarda dünyaya gelen çocuklar sakat doğmuştur. Çernobil faciasından kaynaklı sakat doğumların yüz binlerce ifade edildiği bildirilmektedir. 2011’de meydana gelen tsunami nedeniyle Fukuşima Daiichi nükleer santralinde patlamalar yaşandı. Olay anında 2 bin 203 kişinin öldüğü, günümüze dek radyasyonun etkileri nedeniyle 19 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Bazı uzmanlar bu kazanın nihai maliyetin ise 1 trilyon dolara yaklaşabileceğini ve toparlanmanın 40 yıl kadar sürebileceğini bildiriyor.
Nükleer kazaların etkilerinin ise nesiller boyunca süreceği bilim insanlarınca ifade edilmektedir. Felaketlerin ardından Almanya ve Japonya gibi ülkeler güvenlik endişesi nedeniyle nükleer santralleri kapatmakta. 11 Ocak 2022 tarihinde Anamur ilçesine yaklaşık 134 kilometre mesafede 6,4 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. Yine 13 Ocak 2022’de Mersin Anamur’da 3.9 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Bu depremler gelecekte bölgemizde bir nükleer santral bulunması durumunda meydana gelebilecek tehlikelerin habercisidir.
Günümüze kadar nükleer kazalar sonucu yaşanan acı deneyimlerin görmezden gelinip nükleer enerji ve nükleer santrallerin sorunsuz, vazgeçilmez ve kaçınılmaz olduğu; nükleer kazaların bu kazaların gerektirdiği önemden çok uzak biçimde ele alındığı; bilimsellikten uzak, gerçeklikten kopuk olduğu ve bu konuda öğrencilerde yanlış bir algı ve bilinç yarattığı, eleştirel düşünme yeteneklerini sınırladığı gerekçesiyle bu programı reddediyoruz. Bu nedenle, protokol kapsamındaki okullarda nükleer enerjiye giriş (11. sınıf) derslerinin seçmeli ders olarak okutulmasının iptalini istiyor; kamusal, bilimsel ve nitelikli eğitim hakkı talebimizden vazgeçmiyoruz.
Açıklamada konuşan NKP dönem sözcüsü Uğur Tulay müfredatın bilin dışı olduğu ifade ederek şunları söyledi:
Söz konusu program incelendiğinde, nükleer enerji ve nükleer santrallerin sorunsuz, vazgeçilmez ve kaçınılmaz olduğu, nükleer kazaların, gereken önemlerden çok uzak, gerçeklikten kopuk olduğu ve bu konuda öğrencilere yanlış bir algı ve bilinç altı yarattığı, eleştirel düşünme yeteneklerinin sınırlandığı tespit edilmiştir. Küresel ısınma ile birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok tercih edildiği, bir çok ülkenin nükleer santrallerin kapısına kilit vurduğu bir dönemde, bu müfredat bilin dışıdır.
Sendika.Org