Anaokullarından ilkokullara, liselerden üniversitelere dek ‘Okul Boykotu’ olarak başlatılan ve her cuma günü eğitim emekçilerinin ve ilerici bilim insanlarının da büyük desteğiyle yüz binleri kucaklayan İklim Protestoları, Dünya İklim Grevi olarak taçlandırılarak süreklileştirilmişti.
Fridays for Future (Gelecek İçin Cumalar) Koordinasyon Grubu çatısı altında süreklileşen bu grevler, dünya çapında aralıksız süren savaşlar ve doğal afetler zinciriyle birlikte; bu çatı altında çeşitli taleplerle ortak yürümeyi başarabilen onlarca kurumu da bir araya getirdi.
10. Dünya İklim Grevi 25 Mart’ta: “Durmuyoruz, vazgeçmiyoruz, devam diyoruz!”
Geçen yıl yaklaşık 170 kurumun ortak açıklamalarla-taleplerle gerçekleştirdiği Dünya İklim Grevleri’nin ardından, özellikle gençlerin oluşturduğu yeni hareketler de dünyaya gelmiş oldu. Almanya’da seçimlere denk geldiği için 8. ve 9. Dünya İklim Grevi 2021’de gerçekleştirilmiş ve Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere onlarca ülkeden bu grevlere destek verilmişti.
Fridays for Future Koordinasyon Grubu’nun yaptığı çağrıda, geçen yıl gerçekleşen grevlere 15 bin yeni katılımcının eklendiği, katılımın bu yıl daha da artacağının beklendiği belirtildi.
Yapılan genel çağrıda Paris İklim Sözleşmesi’ne uyulmadığı, politikacıların yaptığı genel açıklamalar ve alınan kısmi önlemlerin asla yeterli olmadığı ve olamayacağı vurgulandı. 10. Dünya İklim Grevi’nin sloganı da “Yeterli değil!” olarak belirlendi.
“Durmuyoruz, vazgeçmiyoruz, devam diyoruz!” denilerek başlatılan hazırlıklar çerçevesinde, ocak ayının ikinci haftası itibariyle şu eylemler gerçekleştirildi:
- Dannenröder, Hambi gibi otoban yapılmak üzere yok edilmekle yüz yüze bırakılan büyük ormanların işgallerine devam ediliyor. Soğuk hava şartları sebebiyle, iklim aktivistlerinin ormanlarda barınmak üzere hazırladıkları baraka evler, oldukça kalabalık polis ekiplerinin saldırılarıyla yıkılıyor. Aktivistler, önceki yıllarda olduğu gibi ormanları terk etmemeye devam ediyor. Önceki yıllarda bu eylemlerde tutuklanan ve hüküm giyen tutsaklara özgürlük talebi sürekli yineleniyor.
- Cuma günleri gerçekleştirilen boykotlara devam ediliyor, merkezileştirilecek olan bu boykotlar farklı aktivitelerle de beslenmeye başlandı.
- Her hafta sonu çeşitli somut taleplerle sayısız bisiklet turu gerçekleştirilmeye başlandı.
- Lützerath bölgesinde, maden ocaklarını genişleterek gerçekleştirilen doğa katliamına karşı eylemler devam ediyor. Her hafta sonu toplu olarak konaklanılan ve aktivistlerin koruması altına alınan bir bölgede, soğuk hava şartlarına rağmen yeniden konaklanılmaya başlanıldı. Bu buluşmalara onlarca kurum katılım sağlıyor.
- Kendilerini “Savaş-işgal karşıtları” ve “antifaşistler” olarak ifade eden gruplar, NATO’ya silah temin edişiyle bilinen silah fabrikaları önündeki protestolarına devam ediyorlar. Özellikle şu günlerde, “Ukrayna’da savaş çıkar mı? Almanya Ukrayna’ya silah göndermeli mi? Rusya’ya karşı Ukrayna desteklenmeli mi?” ve “NATO bir birliktir, bölünmez” gibi, yıllardır tekrar edilen politikalara yönelik manşet haberlere ithafen; “Düzenleme değil tümden tasfiye! Halkların omuzlarına yüklenen savaş faturalarını, insan hayatları üzerinden silah ticaretinizle sermayenize kattığınız kârları biliyoruz! Silah ticaretine son!” talepleri haykırılmaya devam ediyor.
- “Yemek Kurtarmak-Hayat Kurtarmak; Ayaklanan Son Kuşak” biçiminde harekete geçen gruplar, salı ve perşembe günleri çeşitli şehirlerde standlar açmaya, yolları trafiğe kapatmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz hafta grup üyelerinden 24 kişinin polis şiddetiyle gözaltına alınmasının ardından, bu çatı altında harekete geçen 70 yaş üzeri bir grup da kendisini şöyle ifade etmeye başladı: “2030 yılına gelindiğinde, kendi ülkemizdeki açlık sınırından bahsedeceğiz. 2040 yılına gelindiğinde ise ölülerimize ağlayıp duracağız. Bu bir tahmin değil, kesin. Torunlarımız, kendi gelecekleri mahvedilirken sessiz kaldığımızı haykırmasınlar diye, evet tam da bu yüzden, işte şimdi onların geleceği için haykırıyoruz.”
Anaokullarından liselere, meslek okullarından üniversitelere, tarım işçilerinden fabrika işçilerine, sağlık emekçilerinden eğitim emekçilerine dek irili-ufaklı, çok çeşitli aktiviteler ve eylemlerle birlikte 25 Mart’a dek hayli uzun bir protesto zinciri örülmüş olacak.
Sendika.Org / Almanya (Ganime Gülmez)