Amasra’da termik santral kurmak isteyen Hattat Holding, Bartın Platformu Eş Sözcülüğünü yürüten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’a ve Amasra Belediyesi’ne 1 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Dava öncesi Adliye önünde yapılan açıklamada “Davanın asıl amacı hukuki zaferle sonuçlanan termiksiz yaşam mücadelesini cezalandırmak ve mücadele edenleri sindirmektir” denilerek doğa ve yaşam mücadelesine devam sözü verildi
Amasra’da termik santral kurmak isteyen Hattat Holding, bu girişimini uzun soluklu bir mücadele sonucu engelleyen Bartın-Amasra halkını cezalandırmak için Bartın Platformu Eş Sözcülüğünü yürüten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’a ve Amasra Belediyesi’ne 1 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Bugün bu davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde görüldü.
Dava öncesi Adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı. Bartın Platformu’nun yaptığı açıklamaya İstanbul Bartınlılar Derneği, Kuzey Ormanları Savunması, Karadeniz İsyandadır, Greenpeace, Tema Vakfı, Türkiye Ormancılar Derneği, Loç Vadisi Dayanışması, Yeşil Yaşam İnsiyatifi, Sol Parti Parti Meclisi üyesi Alper Taş ve CHP Amasra İlçe Başkanı Seyhan Bilgin de destek verdi.
Açıklama, Bartın ve Amasra halkının 16 yılı aşkın süredir Hattat Holding’in kurmayı planladığı termik santrale karşı verdiği mücadelenin anlatımıyla başladı.
Bu süreçte 10 günde toplanan 42.000 itiraz dilekçesi, 5 Haziran Dünya Çevre gününde Amasra’daki tüm esnafın gün boyu kepenk kapatması, 7 km’lik yolda insan zinciri oluşturulması, 2002 davacıyla iptal davası açılması, siyasal ayrım gözetilmeksizin 120’den fazla kitle örgütü, sendika, siyasi parti, emek ve meslek örgütlerinin bir araya gelmesi bu direnişin değerine dair birkaç örnektir. Hukuki mücadele, eylemli mücadele ve direniş ile birlikte sürdürülmüş, termik santralin önünü açan ÇED olumlu kararına belki de hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş şekilde 2002 davacı ile iptal davası açılmıştır. Bununla birlikte Hattat Holding’in tüm hukuksuz girişimlerine karşı açılan 10’u aşkın dava zaferle sonuçlanmış ve en son Danıştay 6. Dairesinin, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na termik santralin işlenmesini sağlayan değişikliği iptal etmesiyle Amasra’da termik santral haritadan silinmiştir.
Açıklamada bu tazminat davasının gözdağı amacıyla açıldığı vurgulandı:
Bugün ise yukarıda bahsedilen hukuksuz işlemlerin yararlanıcısı Hattat’ın Bartın-Amasra halkının kararlı mücadelesi sonucu hayata geçiremediği termik santrali, son bir umutla yeniden canlandırmak amacıyla Bartın-Amasra halkının gözünü korkutmak için, Amasra Belediye Başkanlığı ile Amasra Belediye Başkanı Sn. Recai Çakır nezdinde tüm Bartın-Amasra halkına karşı açtığı, akıl dışı 1 milyon TL talepli manevi tazminat davası ile karşı karşıyayız. Hattat Holding’in bunca yıl sonra aleyhimizde açtığı bu ilk dava; Bartın Platformunun, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ile birlikte eş sözcüsü olan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’ın, Bartın Platformu adına Hattat Holding’in sözde Çinli muhtemel ortaklarına gönderdiği termik santral sürecine ilişkin bir mektupla ilgilidir. Bu mektupta Hattat Holding’in hali hazırda herhangi bir ortaklığının bulunmadığı bu Çinli şirketlere termik santral sürecine ilişkin gerçeklerden bahsedilmiştir. Bu mektup ile Amasra-B sahasının yerli ve milli olarak işletilmesinin, istihdamın Amasra ve Bartın’da yaşayan işsiz gençlerin işe alınması suretiyle gerçekleştirilmesinin, ülkemiz ve bölgemizin değeri olan taşkömürünün yabancılara teslim edilmemesinin sağlanması amaçlanmış ve bu şekilde kaleme alınmıştır. Termikçi Hattat Holding’e göre bu mektup ticari itibarını zedelemiştir.
Davacı Hattat Holding’in bu iddialarına karşın termik santral sürecinde yürütmeye çalıştığı tüm iş ve işlemlerin hukuksuz olduğu mahkemelerce sabit bulunduğunu belirten yaşam savunucuları, “Ayrıca 16 yıldır kömür çıkaracağı iddiasında bulunup bugüne değin 1 kilo dahi kömür çıkarmaması, gerçekleştirdiği işten çıkarmaları, çıkarılan işçilerin tazminatlarının ödenmemesi yahut geç ve parça parça ödenip işçilerin mağdur edilmesi gibi holdingin haksız ve hukuksuz tutum ve eylemleri Bartın-Amasra halkı tarafından çok iyi bilinmektedir” dedi.
Bizlerden 1 Milyon Türk Lirası talep edilen bu davanın asıl amacı; Bartın-Amasra halkının geçtiğimiz süreçte hukuki zaferle sonuçlanan termiksiz yaşam mücadelesini cezalandırmak ve mücadele edenleri sindirmektir. Zira bu tarz davaların hukuk dünyasında örnekleri mevcuttur. İnsana, çevreye ve doğaya verecekleri zarardan çok, elde edeceği karı önemseyen şirketlerin hukuksuz ve pervasız projelerine karşı mücadele eden insanları baskı altına almak ve sindirmek için benzer davalar açtıkları; ancak bu davalara dünyanın hiçbir yerinde itibar edilmediği ve mahkemelerce reddedildiği bilinmektedir. Bu yönüyle İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin de bu davayı reddedeceğinden kuşkumuz yoktur.
Amacımız hiç kimsenin ticari yahut şahsi itibarını zedelemek değildir. Bizim amacımız Bartın-Amasra halkının, işçinin, emekçinin menfaatlerini korumak, bununla birlikte Çeşm-i Cihan Amasra’mızın doğasına, tarihine, madenine sahip çıkıp gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Amasra bırakmaktır. Belediye başkanımız Recai Çakır’ın yanındayız ve her zaman yanında olacağız. Recai Çakır Bartın demek, Amasra demektir. Recai Çakır’a karşı yapılan her hareket Bartın ve Amasra halkına karşı yapılmıştır. Bu açıdan Hattat Holding’i de başından beri sürdürdüğü bu tür akıl dışı eylemlere son vermeye çağırıyoruz. Bugün buraya bize destek vermeye gelmiş olan bütün yaşam savunucularına teşekkür ediyoruz. Doğaya ve yaşama hep birlikte sahip çıkacağız. Başlıkta belirttiğimiz gibi Bartın-Amasra’dan dersini almış olan Hattat’a zırnık yok.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki davaya Recai Çakır, avukatları ve davacı taraf vekilleri katıldı.
Çakır’ın avukatları davanın hem Belediyenin tüzel kişiliği hem de Çakır’ın şahsına karşı açıldığını bu durumun hukuken kabul edilemez olduğunu söylediler. Danıştay’ın söz konusu termik santralle ilgili kararları defalarca iptal ettiğini belittiler. Müvekillerinin santrale karşı açıklamalarının manevi tazminat doğurmayacağını beyan ettiler.
Davada söz konusu mektubun bilirkişiye gönderilmesi ve dava dosyasında eksik olan basın açıklamalarının getirilmesi için 1 Mayıs 2022 tarihine ertelendi.
Sendika.Org