ODTÜ yönetimi, ilgili belediyeler, meslek odaları tarafından gerekli teknik uygulamalar yapılmazsa bu bölge daha birçok siyasi ve rantçı tarafından talan edilmeye devam edecektir
Öncelikle bir belediyeci olarak bir konu hakkında kendimi de sıkça sorguladığım bir durum hakkında konuşmak isterim.
Geçmiş yıllarda Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ansızın açılan 1071 Malazgirt Bulvarı’nın nasıl açıldığı, imar mevzuatına nasıl uydurulduğu soruları bir zamanlar kafamı epeyce meşgul etmişti. Şimdi de benzer durum Bilkent’ten yeni açılan yol için de gündemimde… Peki nasıl oluyor bu iş? Bir kurumun istememesine rağmen orman dediğimiz bölgede ağaçlar kesilerek hem de koruma imar planı olmasına rağmen nasıl yapılıyor?
Aslında sadece bu yapılan uygulamanın tek sorumlusu ilgili belediyeler değil. Nasıl mı? Aşağıda örnekleri ile sunacağım durum ortadadır.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Parsel Sorgu Uygulaması’nı açarak, 1071 Malazgirt Bulvarı yanında olan Çankaya İlçesi, Çukurambar Mah. 27035 ada, 8 parsel üzerinde niteliği orman olan taşınmaz ODTÜ’ye aittir. Benzer şekilde Çankaya Belediyesi’nin E-imar uygulamasını açarak 100. Yıl Mah. 27035 ada, 8 parsel üzerinde arama yapılınca aşağıdaki ekran görüntüsü gelmektedir.
Yukarıda turkuaz mavisi olarak sınırlarını belirlenen alan 27035 ada, 8 parsel olup, 1071 Malazgirt Bulvarı yapımı için ODTÜ’nün bütününden koparılmış bir arazi parçasıdır. Fakat bulvarın diğer tarafında ODTÜ içinde orman taraması olarak planda belirtilen alan içinde yer alan onlarca küçük arsa niteliğinde taşınmazlar ve tarla niteliğindeki taşınmazların durumu nedir? Neden imar planında orman taraması içinde yer alan alanlardaki taşınmazların niteliği orman değil de tarla veya arsa niteliğindedir? Onaylı koruma imar planı kesin olarak var ise neden plan sonrası imar uygulamaları yapılarak burası orman niteliğine dönüştürülmemiştir? Cins değişikliği neden yapılmamıştır? Bu konuda 1071 Malazgirt Bulvarı yolunu açan Büyükşehir Belediyesi mi sadece suçlu?
Başka örneklere bakalım;
TKGM, Parsel Sorgu Uygulaması, Çankaya, Balgat Mah., 0 Ada, 20 parsel, ODTÜ ormanı içinde 26.591 m2 arsa niteliğindeki taşınmaz veya aynı mahalle 0 ada, 21 parsel, ODTÜ ormanı içinde 28.645 m2 arsa niteliğindeki taşınmazlar aşağıda göründüğü üzere;
1071 Malazgirt Bulvarı birkaç yıl önce açıldığına göre 20 ve 21 no’lu parseller arsa vasfına yeni dönüşmüş demektir. Peki ODTÜ koruma planı içinde olan ve mülkiyeti ODTÜ’ye ait parsellerin arsa niteliğinde olması kafaları karıştırmıyor mu? ODTÜ yönetiminin muvafakatı olmadan bunların yapılması da mümkün değil. Kısacası hem ilçe hem büyükşehir hem de ODTÜ yönetimi bu durum için nasıl bir açıklama yapacaktır? Peki yine aynı Parsel Sorgu Uygulaması üzerinde Çankaya İlçesi, Karakusunlar Mah. 0 ada, 5125 parsel, ODTÜ Koruma İmar Planı içinde 300 m2 arsa niteliğindeki ve çevresindeki taşınmazlar… Sizler de bu uygulamaya girerseniz, düzgünce parselasyonu yapılmış aşağıdaki taşınmazları göreceksiniz.
Sizce de bu tablo düşündürücü değil mi? Nasıl oluyor da bu parseller bu şekilde tanzim edilmiş? Ve nasıl yapılmış?
Benzer şekilde ODTÜ içi Devrim stadyumu ve fakülte binalarının olduğu kadastro yerleşimlerine bakalım… TKGM’nin Parsel Sorgu Uygulaması, Çankaya, Yalıncak Mah., O ada, 36 parsel tarla niteliğindeki bir kısmı Devrim stadyumunu üzerinde barındıran ve çevresindeki tarla niteliğindeki taşınmazlar, aşağıda da görüldüğü gibi yapılaşmanın olduğu yerlerde neden arsa niteliğinde ve ormanın olduğu yerlerde neden orman niteliğinde değil bu taşınmazlar? Veya imar uygulaması yapılarak neden taşınmazlar tevhit edilmemiş niteliklerine göre cins değişikliği yapılmamıştır? Halihazırda bu durumdayken nasıl koruma alanı içinde kalması beklenebilir? İmar planlarında yapılacak değişiklikler belediye meclisinde yapılacak bir oylama ile kolayca değişebildiğini görmekteyiz. Her ne kadar imar mevzuatı takip edilse de bazı detaylar geçmişten beri atlanılmıştır. Bunları ve özellikle bu orman niteliğindeki halihazırdaki bölgelerin tevhit edilerek cins değişikliği yapılmalıdır. Hem mülkiyet sahibi olan ODTÜ hak sahibi olacak hem de Orman Genel Müdürlüğü tarafından hem de Anayasanın ilgili hükümlerine göre bölge güvence altına alınacak. Bu şekilde daha da koruma altına almak teknik açıdan mümkün hale gelecektir. Gerekli uygulamalar yapılırsa, bilimden uzak gerekçelerle kimse kamu yararı kararı adına iş makinelerini getirerek yol açamaz. Ankara’da rantçıların iştahını açan bu bölgede imar üzerinde yapılmak istenilen değişiklikler için görüş alınması gereken kurum sayısı artacağından bölgeye insan elinin değmesi imkânsız olmasa da zorlaşacaktır.
Daha keskin kuralların altında bu bölgeyi korumak bizlerin elinde.
Halihazırda ODTÜ Koruma İmar Planı içinde yer alan yeni yol inşaatı da tarla niteliğindeki taşınmazlar üzerinde ilerlemektedir.
Tüm paydaşlar (ODTÜ yönetimi, ilgili belediyeler, meslek odaları) tarafından gerekli teknik uygulamalar yapılmazsa bu bölge daha birçok siyasi ve rantçı tarafından talan edilmeye devam edecektir. Bu nedenler ile;
1- ODTÜ yönetimi, Çankaya ve büyükşehir Belediyelerinden onaylı koruma imar planı sayısalı alınarak ilgili kadastro parselleri üzerine çakıştırarak halihazır durum incelenmeli,
2- 50 ve 100 yıllık plan çalışması çerçevesinde; 1/5000 nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları gerekiyorsa revize edilmeli (tabi varsa), üniversitede yapılaşmanın olacağı ve yapılaşmanın yasaklanacağı alanlar kesinleştirilmeli,
3- Tevhit (büyük-küçük tüm parsellerin birleştirerek tek parsele dönüşmesi) ve varsa ifraz (yol, yeşil alan, yapılaşma alanlarının bütünden ayrılarak parsellenmesi, ayırma işlemi) işlemleri yapılarak orman, arsa ve diğer nitelikteki tapular çıkarılmadır.
Kısa zamanda elimdeki verilere göre yaptığım bu çalışmanın; ODTÜ yönetimi, Çankaya Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Kadastro Müdürlüğü ile Şehir Plancıları, İnşaat Mühendisleri (Yapı ve Ulaştırma Mühendisleri) ve Harita Kadastro Mühendisleri Odası ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından sağlanan bilgi ve belgeler ışığında yeniden derlenmesi; imar ve diğer mevzuata uygun hale getirilerek, bu bilgilendirme çalışması sonuçlandırılması gerekmektedir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.