Kadınların seçme seçilme haklarını kazanmasının yıldönümünde EŞİK milletvekili izleme raporu yayımladı. Raporda “Siyasal hakların kazanılmasının 87. yıldönümünde, eşit temsil ilkesinden hala ne kadar uzak olduğumuz; eşit temsilin toplumsal sorunlara çözüm üretmek açısından ne denli gerekli olduğu Milletvekili İzleme Raporu’nda açıkça görülüyor” denildi
Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) 5 Aralık kadınların seçme ve seçilme haklarını kazanmasının yıldönümünde 3 aylık milletvekili izleme raporu “toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin hayata geçirilmesi ve kök salması için görüş ve analizler yayınlamaya devam edeceğimizi duyuruyoruz” notuyla yayımladı.
Siyasal hakların kazanılması ve günümüzde hala gerçekleştirilmeyen eşit temsil ilkesi ile milletvekillerinin yasama ve diğer politik çalışmalarında kadın politikalarını odağına alma eğiliminin birbiriyle ilişkili olduğunu ifade eden EŞİK raporuns, “Kadınların eşit yurttaşlık haklarının hayata geçirilmesi, her alanda olduğu gibi siyasal katılımın da eşit temsil ilkesiyle gerçekleştirilmesine bağlı olduğu için milletvekillerimizin bu gerçeğe ne kadar vakıf olduklarını bilmek önemliydi. EŞİK olarak yayınladığımız 10 ayrı TBMM izleme raporumuzun yanı sıra, 584 milletvekilini de üç ay boyunca izledik. İzleme çalışması, parlamento çalışmalarına ilişkin veriler ve açık kaynaklardan yararlanılarak gerçekleştirildi. Çalışma sürecinde kadın politikaları, hakları ve kazanımların aşındırılması riskine duyarlı ve önlem alıcı/iyileştirici politika üretenlerin ağırlıkla kadın milletvekillerinin bir kısmıyla sınırlı kaldığını; çok sınırlı sayıda erkek vekilin eşit yurttaşlık bilinci ile harekete geçtiğini; eşitlik karşıtı politik tutumların tahmin edilenin çok ötesinde yerleşik, köklü ve yaygın olduğu gözlendi” ifadelerine yer verdi.
Eşit yurttaşlık, siyasette ve karar mekanizmalarında eşit temsil, şiddetsiz bir hayat hakkı, İstanbul Sözleşmesi gibi gündemlerin sadece kadın hak savunucularının ve kadın vekillerin çalışma alanı olarak görüldüğünü akratan raporda, “Parlamentoda, yerel siyasette ve karar mekanizmalarında kadın varlığı oranlarının, demokrasiyle bağdaşmayacak denli düşük olmasına rağmen eşitsizlik sorunuyla mücadelenin sadece kadınlara bırakılması ve üstelik kadın politikacılar tarafından üretilen önerilerin kamuoyuna duyurulması için bile erkek yöneticilerin onayına tabi kılınması, hem kolaylıkla değiştirilebilecek hem de en ağır toplumsal, siyasal sorundur” denildi.
Raporun devamı şu şekilde:
EŞİK olarak, yaklaşık bir yıl önce eşit temsil ve kadınların siyasal katılımını yükseltecek düzenlemelerle ilgili önerilerimizi başta bu konuda görüşümüzü soran Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere tüm siyasi partilere iletmiş ve kamuoyuna duyurmuştuk. Eşit temsilin daha fazla gecikmeden gerçekleşmesi amacıyla, tüm partilerin ortak ve eşzamanlı adımlar atmalarını sağlamak için gerekli olan hukuki altyapının fermuar sistemi (perfect equality) olarak yasalaşması (parite yasası) gerektiği yönündeki önerimizi de içeren bir teklif; CHP tarafından hazırlandı. Aylarca Meclis Başkanlığı’nda bekletilen teklifin Genel Kurul gündemine alındığı 30 Kasım Salı günü, pek çok zaman olduğu gibi kadınlar yine Meclis nöbetindeydi. İktidar bloğu vekilleri şaşırtmadı. Yüzyıl öncesine ait bir meclis oylamasına tıpa tıp benzemesi nedeniyle ders alınmayan tarihin tekerrürden ibaret olduğu bir kere daha görülmüş oldu.
1924 Anayasa teklifi, siyasal haklar açısından cinsiyet eşitliğine uyumlu olarak her yurttaşı içerecek şekilde yazıldığından, 18 yaşını dolduranlara seçme ve 30 yaşını dolduranlara seçilme hakkı tanıyordu. Yazık ki komisyonda yazılan teklif, genel kurula geldiğinde “her erkek” için şeklinde değiştirilmesi uygun bulunmuştu. Siyasal haklar, cinsiyet ayrımcılığı doğrultusunda, cinsiyet eşitsizliği resmi devlet politikası haline getirilerek kabul edildi. Ülkemizde kadınlara siyasal hakların tanınması hakkında sembolik değere sahip bir tarih olan 5 Aralık gününe birkaç gün kala, 30 Kasım 2021 tarihli oylama ile TBMM, eşit temsil ve fermuar sistemini içeren yasa teklifini, bağlamından kopuk, fikir içermeyen partizan itirazlarla ve yüzyıl öncekine benzer tartışmalar sonucu reddetti. 1924 yılında reddedilen eşit siyasal haklarımız, örgütlü siyaset yapma bilincine sahip kadınların oluşturduğu Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulmasına izin verilmeyerek toplum dışı bırakılmasıyla sonuçlandı. Bilinçli ve kadın olarak bağımsız siyaset üretme, fikir üretme becerisine sahip kadın varlığı uzun süre siyasetin dışında tutuldu. O tarihte anayasa oylamasıyla kadın emeğinin ve fikir sermayesinin 10 yıl boyunca toplum dışına itilmesinin sosyal maliyeti, 100 yıldır temsilde eşitlik anlayışından siyasetin uzak kalışı oldu. Bununla birlikte 10 yıl sonra da olsa 1930’larda kadınların siyasal haklarını tanıyan yasa ve anayasa değişiklikleri yapılması, bugüne kadar kadın eşitlik mücadelesini yükselmek için bize zemin kazandırdı, katkı sundu. 5 Aralık siyasal haklar günü olarak sembolize edilen tarihin bize sunduğu katkı payını önemsiyoruz. 1934-1936 yılları arasında önce yerel seçimler, sonra muhtarlıklar ve arkasından genel seçimler olmak üzere peyderpey kadınların siyasal haklarının tanınmış olmasını değerli buluyor, gurur duyuyoruz.
Eşit yurttaşlık ve şiddetsiz bir hayat için mücadele ettikleri gibi, siyasette eşit temsil ve fermuar sistemini yerleştirmek için de mücadele edeceklerini ifade eden EŞİK, tüm siyasi partilere seslenerek şunları söyledi:
Eşit temsil ilkesinin uygulanması için hazırlanan teklif, TBMM’de toplumu yüzyıl geriye götüren bir oylama ile reddedilmiş olsa bile tüm partiler bu ilkeleri kendi tüzüklerine yerleştirebilir. Başta eşitlik ile ilgili 10. maddesi olmak üzere Anayasa’nın birçok maddesi siyasal yaşamda da fiili eşitliğin sağlanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle eşit temsil için yapılacak çalışmaların önünde herhangi bir yasal engel ya da eksiklik yoktur. Halkların Demokratik Partisi (HDP) eşit temsil ilkesini kendi tüzüğü ve Demokratik Tutum Belgesi ile hayata geçirmektedir. Diğer partileri de, kadınların eşit temsilini kendi tüzüklerinde hayata geçirmeye ve en yakın seçimde fermuar sistemini uygulamaya çağırıyoruz. Bununla birlikte; Siyasi partilerin aday belirleme süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığını başat kriter olarak gözetmesi, seçimler akabinde bu konudaki farkındalığın pekiştirilmesi için gerekli programları hayata geçirmesini talep ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bütüncül olarak hayata geçirilmesini hedeflemeyen hiçbir parlamentonun “güçlendirilmiş” olamayacağını önemle hatırlatıyoruz.
Sendika.Org