Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul, Hatay ve İzmir’de ortak açıklama yaptı. Kadınlar Ankara’da kadın mücadelesi yürütenlere karşı polisin tacizine değinirken şüpheli şekilde tutuklu bulunduğu cezaevinde ölü bulunan Garibe Gezer ve hastalığı sebebiyle cezaevinde kalamayacak durumda olan tutuklu Aysel Tuğluk için İstanbul’da yapılmak istenen eylemin yasaklanmasına karşı “Devlet bütün imkânlarını mücadele yürüten kadınlara karşı seferber etmeyi seçiyor” denildi
Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul ve Hatay’da Eğitim-Sen’de bir araya gelirken İzmir’de ise İHD İzmir Şube binasında basın toplantısı yaptı. Kadınlar, “Erkek-devlet-polis şiddetine karşı mücadelemiz engellenemez” yazılı pankart açtı.
Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul Kadıköy’de Eğitim-Sen’de bir araya geldi. Hatay’da da Eğitim-Sen’de bir araya gelen kadınlar İzmir’de ise İHD İzmir Şubesinde bir araya geldi. Kadınlar Ankara’da kadın mücadelesi yürütenlere karşı polisin tacizine değinirken şüpheli şekilde tutuklu bulunduğu cezaevinde ölü bulunan Garibe Gezer ve hastalığı sebebiyle cezaevinde kalamayacak durumda olan tutuklu Aysel Tuğluk için İstanbul’da yapılmak istenen eylemin yasaklanmasına karşı “Devlet bütün imkânlarını mücadele yürüten kadınlara karşı seferber etmeyi seçiyor” denildi.
Okunan ortak açıklamalarda şunlar söylendi:
Erkek devlet şiddeti, artan kadın cinayetleri, ekonomik kriz, yoksulluk ve işsizlik karşımızda bütün açıklığı ile dururken bizler bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı göstermek ve hayatlarımıza, haklarımıza sahip çıkmak için feminist mücadeleyi, kadın dayanışmasını kadınlar birlikte güçlü diyerek yükseltmeye devam ediyoruz.
Ülke her geçen gün şiddet ve ekonomik kriz girdabına biraz daha batarken, erkek şiddeti kadınları her gün aramızdan alırken, homofobi, transfobi nefret cinayetlerine sebep olurken devletin güvenlik güçleri bunlar karşısında tepkisizliğini korumaya hatta 6284’ü etkin uygulamayarak, failleri koruyarak şiddeti teşvik etmeye devam ediyor. Üstüne üstlük hakkını arayan biz kadınları tehdit etmekten ve sindirmeye çalışmaktan da geri durmuyor.
Açıklamanın devamında Ankara’da mücadele yürüten kadınlara yönelik polis tacizine dair şunlar söylendi:
Hepimizin son süreçte şahit olduğu üzere, birçok ilde ve özellikle Ankara’da sokakta mücadele yürüten kadınlara dönük yoğun bir polis tacizi yaşanıyor. Kadınlar evlerine giderken yolları kesiliyor, araçlara bindirilmeye çalışılıyorlar, iş yerlerinin önünde polis bekletiliyor ve toplantı yaptıkları alanlara polis açıkça tehdit eder şekilde gelip oradan kadınlar gidene kadar bekliyor. Ankara’da feminist mücadele ve kadın mücadelesi yürüten arkadaşlarımızın yaptıkları her etkinliğe, atölyeye, buluşmaya polislerin gelerek kadınları kriminalize etmeye çalışması, taciz etmesi yetmiyor; genç kadınlar bir de aileleri üzerinden sindirilmeye çalışılıyor. Patriyarkal bir denetim aracı olarak aile devreye sokuluyor. Mücadeleye katılmak isteyen, dayanışma içinde olmak isteyen kadınlar, polis tarafından, hiçbir yasal dayanak olmadan, en eski erkek egemen yöntemle bildiğiniz “babalarına” şikâyet ediliyor, şiddete açık hale getiriliyor. Yani erkek şiddeti ve devlet şiddeti el ele kadınları mücadeleden uzaklaştırmaya çalışıyor. Polis bizi böylece aile içine ve şiddete hapsetmeye kalkıyor, sessiz kalmaya zorlanıyor.
Son olarak 2 hafta önce Ankara’da eylem yapan 3 arkadaşımız özel güvenlik ve polis taciziyle engellendi. Keyfi gerekçelerle gözaltına alındılar ve ardından ailelerine, işyerlerine ulaşılarak tehdit edildiler. Hiçbir hukuki gerekçeleri olmadan keyfi bir şekilde mücadelemizi engellemeye çalışanlara karşı sessiz kalmayacağımızı, hayatlarına sahip çıkan kız kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağımızı ve her türlü erkek-devlet şiddetine, patriyarkal tehditlerine karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün buradayız. Ankara Emniyeti’nin açık bir şekilde suç işlediğini hepimiz görüyoruz. Arkadaşlarımızın başına bundan sonra gelebilecek her türlü şiddet ya da sorundan Ankara Emniyeti’nin sorumlu olacağını buradan ilan ve ifşa ediyoruz!
Açıklamada “Tüm bu baskılara, hukuksuzluklara karşı mücadelemizden bir geri adım atmaya niyetimizin olmadığını herkese duyurmaya kararlıyız. Sistematik bir şekilde yürütülen şiddet politikaları bizi asla yıldıramayacağı gibi tersine öfkemizi büyütüyor, kararlılığımızı pekiştiriyor ve isyanımızı yükseltiyor. Erkek-devletin tüm mekanizmalarına yayılan bu hukuksuzluklara karşı sessiz kalmayacağımızı buradan tekrar dile getiriyoruz. Kadın dayanışmasını ve feminist isyanı da arkamıza alarak Ankara’da devlet eliyle işlenen suçlara karşı yasal başvuruların takipçisi olmaya devam edeceğiz” denildi.
Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk için İstanbul’da yapılmak istenen eylemin yasaklanmasına dair şunlar söylendi:
Erkek-devletten aldıkları güçle kadınları katleden, cezasızlık politikaları ile cesaretlendirilen failler aramızda gezerken, onları engellemeyen kolluk kuvvetleri her eylemde kadınların karşısına çıkarılıyor. Geçen hafta, cezaevinde sağlık durumuna rağmen siyasi rehine olarak hukuksuzca tutulan Aysel Tuğluk, erkek-devlet şiddetiyle tacize, tecavüze maruz bırakılan ve ölümüne sebep olunan Garibe Gezer ve kadın mücadelesine omuz veren diğer tüm kadın tutsakların sesini duyurmak için Kadınlar Birlikte Güçlü olarak düzenlemek istediğimiz eylem, geçerli hiçbir gerekçe gösterilmeden engellenirken de gördüğümüz üzere, devlet bütün imkânlarını mücadele yürüten kadınlara karşı seferber etmeyi seçiyor!
Açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
Hayatımızın her alanında karşımıza çıkan erkek-devlet şiddetine, tacize, tecavüze, tehditlere karşı hayatlarımıza sahip çıkmaya çalışırken bize yöneltilen polis şiddetini asla kabul etmiyoruz. Ülkede idari ve hukuki kurumların kadın düşmanı politikalarına ve kararlarına karşı haklarımızı, hayatlarımızı, yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Olduğumuz her yerde mücadeleyi büyütürken bize yönelen erkek-devlet şiddetini her zaman ve her yerde yüksek sesle ifşa etmekten geri durmayacağız. Gücünü ve kaynaklarını halkın güvenliğini sağlamak yönünde kullanması gereken iktidar, içinde bulunduğu krize çıkış yolu bulamadığı için çareyi biz direnen kadınları susturmaya çalışmakta arıyor. Pandemiye, yasaklara, tehditlere rağmen evlerde, sokaklarda, atölyelerde, okullarda, işyerlerinde, kampüslerde yani yaşadığımız, nefes aldığımız her yerde mücadelemizi büyütmeye, öfkemizi örgütlemeye devam edeceğiz. Adil, eşit ve özgür bir hayatı kurmak için verdiğimiz bu mücadeleye olan inancımız erkek-devlet şiddetine ve patriyarkal tehditlerine galip gelecek ve bu kararlılıkla biz kazanacağız.
Sendika.Org