12 Eylül darbesinin ardından idam edilen genç komünist Erdal Eren, öldürülmelerinin 41. yılında yoldaşları Sinan Suner ve Ercan Koca ile birlikte mezarları başında anıldı
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından idam edilen genç komünist Erdal Eren, öldürülmelerinin 41. yılında yoldaşları Sinan Suner ve Ercan Koca ile birlikte Karşıyaka Mezarlığı’nda anıldı.
Evrensel’in haberine göre, Emek Gençliği tarafından düzenlenen anmaya, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP ile CHP üye ve yöneticileri de katıldı. Mezarlığın 2 No’lu Kapısı’nda toplanılarak Erdal Eren’in mezarına yapılan yürüyüşte “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm”, “Denizlerden Erdal’a, gençlik emeğin saflarında” sloganları atıldı.
Erdal Eren’in mezarı başında Emek Gençliği adına konuşan Zehra Kekeç, “Erdal henüz lise sıralarında bu sermaye iktidarının halk üzerindeki yıkıcı sonuçlarını değiştirmek için örgütlü mücadeleye atılan bir gençti” dedi. Bugün halkın üzerindeki baskının o dönemden farklı olmadığını belirten Kekeç, bu ekonomik sıkışmışlık içinde patronların hâlâ zenginliklerini artırırken liseli öğrencilerin kaynak kitaba erişimde dahi sorun yaşadığını söyledi. Meslek liselilerin ucuz işgücü olarak kullanılırken, üniversitelilerin her geçen gün gelecek kaygısıyla yüzleştiğini belirten Kekeç, iktidarın ise elindeki kaynakları gençlerin ihtiyaçlarına değil bir avuç sermayedara aktardığını belirtti.
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, YÖK’ün varlığı, milletvekilliklerinin dokunulmazlığının kaldırılması, grevlerin yasaklanması, belediyelere kayyum atanması, barınamıyoruz diyen öğrencilerin yerlerde sürüklenmesi, ülke kaynaklarının uluslararası sermayenin talanına açılması, ülkenin kararnamelerle yönetilmesine dikkat çekerek, “12 Eylül hâlâ dimdik ayaktadır” dedi.
Denizler ve Erdalların bıraktığı mirasa dikkat çeken Akdeniz, bunun ülkeyi tek adam ve tek parti rejiminden kurtarmak, en geniş halk ittifakını kurmak ve ekonomide yaşanan krizle birlikte sınıf uçurumuna karşı meydanlara inmek olduğunu söyledi. Akdeniz, “Erdal’ın mücadelesi 15-16 haziranlardan dün İstanbul’da işçi mitinge uzandı. ‘89 bahar eylemleri metal fırtınalara uzanacak. Gençliğin parasız bilimsel demokratik özgür üniversite mücadelesi Boğaziçi’de ODTÜ’deki mücadelelerde yükseliyor. Bunları gerçekleştirdiğimizde o zaman Erdallara, Denizlere sözümüzü tutmuş olacağız” ifadelerini kullandı.
Gençliğin örgütlenme ve mücadelesinin 12 Eylül’ün tuğlalarını bir bir yıkacağını vurgulayan Akdeniz, “Erdalları bağımsız, demokratik ve özgür bir Türkiye mücadelesinde yaşatacağız” dedi.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Erdal Eren ile aynı yaşlarda olduğu belirterek, o yıllarda Ankara’da çok zorluklar, ölümler mücadeleler yaşadıklarını anlattı. Kerestecioğlu, “Ben istiyorum ki yine yüzbinler olalım, faşizme karşı omuz omuza olalım. O zaman yaptığımız hatalar varsa ders çıkaralım” dedi. Darbelerin sadece askerle yapılmadığını dile getiren Kerestecioğlu, 12 Eylül’ün hala AKP iktidarı eliyle sürdüğünü ve buna karşı hep birlikte mücadele etmek gerektiğin ifade etti.
Devrimci 78’liler Federasyonu Ankara Şube Başkanı Hüseyin Esentürk, bugüne kadar iktidara gelen hükümetlerin 12 Eylül ile hesaplaşmak yerine onun nimetlerinden faydalandığını söyledi. Darbenin üzerinden geçen 41 yılın yarısında iktidarda olan AKP’nin darbenin kaymağını en çok yiyen parti olduğunu belirten Esentürk, Denizleri ve onları kurtarmak için canını feda eden Mahirleri binlerce kişiyle anmanın boyunlarının borcu olduğunu ifade etti.
12 Eylül döneminde Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği (YDGD) üyesi olan Erdal Eren, bir askeri öldürdüğü iftirasıyla, mahkeme tarafından kemik yaşı tespiti talebi reddedilerek idam edilmişti.
Erdal Eren, ODTÜ öğrencisi Sinan Suner’in 30 Ocak 1980 akşamı Ankara Yukarı Ayrancı semtinde, duvara yazı yazarken, dönemin MHP’li Bakanı Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurulup, ardından işkenceyle katledilmesinin ardından yapılan eylemlerde gözaltına alınmıştı. ODTÜ’lü arkadaşları ve yoldaşlarının 2 Şubat 1980’de Sinan Suner’in öldürüldüğü Ayrancı Hoşdere Caddesi’nde yaptığı eyleme yönelik askerlerin müdahalesi sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge yaşamını yitirmişti. Erdal Eren’in, Önge’yi vurduğu iddia edilmişti.
Mamak Askeri Cezaevi’ne konulan Eren, 12 Eylül’ün ardından darbeci Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” talimatı doğrultusunda 13 Aralık 1980’de idam edildi. Erdal Eren’in idamının ardından yapılan protestoda gözaltına alınan yine devrimci bir lise öğrencisi Ercan Koca da 16 Aralık’ta polislerin işkencesi sonucu yaşamını yitirmişti.
Sendika.Org