Son günlerde sosyal medyada öğretmenlerin yaptığı paylaşımlarla öğretmen atamalarındaki mülakat ve torpil yeniden gündeme geldi. Uygulanmaya konulduğu günden bugüne kadar adı sürekli şabilerle, torpil ve kayırmayla anılan mülakat sistemine Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) da bir açıklama yaptı
Son günlerde sosyal medyada öğretmenlerin yaptığı paylaşımlarla öğretmen atamalarındaki mülakat ve torpil yeniden gündeme geldi. Öğretmenler yaptıkları paylaşımlarla girdikleri sınavlarda başarılı olduklarını, mülakatta sorulan cevapları doğru cevapladıklarını ifade ederek atanmama gerekçelerinin de açıklanmasını talep etmekteydi.
Uygulanmaya konulduğu günden bugüne kadar adı sürekli şabilerle, torpil ve kayırmayla anılan mülakat sistemine Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) da bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada mülakatın iktidarın kendi yandaşlarını atamalarda öne geçirmek ve bu yolla kadrolaşma amacıyla kullanıldığına dikkat çekilerek yaratılan adaletsizlik şöyle ifade edildi:
Geçtiğimiz yıllarda sözleşmeli öğretmenlik mülakat sınavında sorulan sorular üzerinden ortaya atılan iddialar, mülakat uygulamasının siyasi kadrolaşma amacıyla nasıl kullanıldığını açıkça göstermiştir. Geçtiğimiz Kasım ayında 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında yapılan mülakat sonuçları açıklandığında yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen çok sayıda öğretmenin düşük puan verilerek elendiği görülmüştür. Mülakat sonucunda elenenler arasında kendi alanında doktora yapan ve KPSS’de birinci olan bir meslektaşımız da bulunmaktadır.
Mülakat sınavına dayalı tüm uygulamaların ‘siyasal kadrolaşma’nın önünü açarak sayısız haksızlığa neden olduğu bilinmektedir. Sınava girenlerin aldıkları puanlara bakılmaksızın iktidarın dünya görüşüne uygun olanlar başarılı olurken, iktidarın dünya görüşüne yakın olmayanların taraflı ve kasıtlı değerlendirmeler sonucunda elendiği bilinmektedir.
Sözlü sınavların/mülakatların nesnel olmadığı açıktır. Bu sınavların sonucunu belirleyen, sınavı yapanların siyasal ideolojik tutumları ve buna bağlı olarak oluşan öznel yargılarıdır. İçerik bakımından yargısal denetimi olanaksız kılan mülakat uygulaması torpile, siyasal kayırmacılığa en elverişli sınav biçimi olduğu için iktidar ve MEB tarafından benimsenmektedir.
Açıklamanın son kısmında ise atamaların nasıl yapılması gerektiği şöyle ifade edildi:
Ölçme ve değerlendirme üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda, ‘değerlendirmenin nesnelliği’ ile ‘puanlama güvenirliliği’ birlikte ele alınmaktadır. Bir sınavın güvenirliliği öncelikle, yanıtların değerlendirilmesindeki nesnelliğe bağlıdır. Nesnellik, sorulara verilen yanıtlara göre değerlendirme yapmak demektir. MEB, öğretmen atamalarından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine kadar her alanda doğrudan ‘siyasal torpil’ uygulamasını çağrıştıran mülakat gibi taraflı yöntemler değil; liyakatin temel alındığı, objektif, bilimsel ölçütlere dayanan ve kimsenin kafasında soru işareti oluşturmayacak yöntemler belirlemelidir.
Kamu personelinin işe girme ve görevde yükselmelerinde tamamen taraflı bir uygulama olan ve doğrudan siyasal torpili çağrıştıran bütün uygulamalardan vazgeçilmeli, öğretmen ya da kamu görevlisi olma koşullarını taşıyan herkes cinsiyet, inanç farklılığı, etnik kimlik ya da siyasi görüş ayrımı yapılmadan kamuda istihdam edilmelidir.
Sendika.Org