Bursa Su Kolektifi, ormanları yapılaşmaya açacak yönetmelik değişikliğine karşı Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Bursa 2. Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı
30 Kasım 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesi 3. fıkrasının uygulanması hakkındaki yönetmelikte yapılan değişiklikler ormanları yapılaşmalara açıyor. Bursa Su Kolektifi de yapılan bu düzenlemeye karşı Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Bursa 2. Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı. Şehnaz Bayrakdar ve Hüseyin Gün’ün okuduğu açıklamada yapılan değişikliğin mevcut Orman Kanunu’ya dahi çeliştiğine dikkat çekilirken son süreçte Meclis’te de kabul edilen Paris İklim Anlaşması gereğince de devletin sorumluluklarıyla çelişen bir uygulama olduğu belirtildi.
Açıklamada yapılan değişikliğin neler getireceği şöyle ifade edildi:
Bu yönetmelikle ormanlık alanlarda yapımına izin verilen enerji üretim santralleri, haberleşme tesisleri, petrol ve doğal gaz arama, jeotermal kaynak, mineralli su arama, katı atık bertaraf ve depolama tesisleri, patlayıcı madde deposu, hastane, sokak hayvanları barınağı, ilk-orta-lise ve dini tesisler, spor tesisleri gibi tesisler orman varlıklarımızda ve buralarda yaşayan endemik türler üzerinde geri dönüşü olmayan bir tahribata ve ekosistemde yıkıma yol açacaktır. 49 yıl için verilen kesin işletme izinleri, talep halinde 99 yıla kadar uzatılabilecek. Ayrıca tesislerden çeşitli adlarla alınan bedeller de bu yönetmelikle azaltılmış ve kamu-özel işbirliği ile yüklenicilere çeşitli güvenceler verilerek, ormanlar birer özel işletme haline getirilmiştir. Yönetmelikte geçen “kamu yararı” ve “zaruret” gerekçeleri içi boşaltılmış ifadeler olup, amaç ormanlık alanların kar hırsıyla sermayeye aktarılması önündeki engelleri kaldırmak ve orman katliamlarını meşrulaştırmaktır. Bu tesislerin hiçbirinin orman içinde yapımında ne bir zaruret olabilir, ne de kamu için bir fayda. Devletin görevi, Anayasa’da belirtildiği gibi, halkın tamamına ait olan ormanları kamu yararı için korumaktır. Bu yönetmelik açıkça Anayasa’ya ve Orman Kanunu’na aykırıdır.
Çok sayıda endemik türü barındıran ve suların kaynağı olan ormanların varlığı, en az iklim değişimi kadar kritik ve risk altında olan biyodiversitenin korunması için vazgeçilmezdir. Ormanlar iklim krizine karşı en önemli savunucularımızdandır.#OGMGöreve@OGMgovtr @TCTarim pic.twitter.com/QLzYMVHisC
— Bursa Su Kolektifi (@BKolektifi) December 10, 2021
Açıklamanın son kısmında ise doğal yaşamın korunması için birlikte mücadeleye çağrı yapıldı. Yapılan çağrı şöyle:
Ormanı orman olarak korumaktan d aha üstün bir kamu yararı ve daha önemli bir zaruret olamaz. Ormanları korumak iklimi korumaktır, yaşamı savunmaktır, bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir ekosistem bırakmaktır.
Bizler ağacı kereste, ormanı arsa, doğayı meta olarak gören ve tüm varlıklarımızı pazarda satılacak ticari mala indirgeyen bu zihniyete karşıyız. Bizler ormanları ve içinde barındırdıkları ekosistemi paha biçilmez bir kendinde değer olarak görüyoruz.
İklim değişikliğinin sorumlusu olan kapitalist aç gözlülük ve para kazanma hırsı, orman varlıklarımıza da aynı dürtülerle göz koymaktadır. Kapitalizm insanlara ve doğaya karşı amansız bir savaş veriyor. Ancak biraraya gelirsek onu durdurabiliriz.
Orman varlıklarımızı ve canlı hayatını korumak için tüm halkımızı bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Sendika.Org