Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım’a giderken her hafta eylemde olacaklarını duyurmuştu. İki hafta önce özsavunma uygulayan kadınlar için eylemde olan kadınlar, geçen hafta da çocuk istismarlarına karşı Fomara Meydanı’nda bir araya gelmişti. Kadınların bu haftaki gündemi ise kadın yoksulluğu oldu. Kadınlar, ellerinde “Şiddete, yoksulluğa karşı yalnız ve çaresiz değiliz” yazılı pankart taşıdı. Açıklamada şiddet ve yoksulluk tablosu karşısında susup oturmayacaklarını belirten kadınlar mücadeleye devam edeceklerini söyledi
Bursa Kadın Platformu, 6 Kasım Cumartesi günü yaptıkları eylemin ardından her hafta eylemde olacaklarını duyurmuştu. Yargıtay tarafından cezası onanan Çilem Doğan ve Bursa’da özsavunma hakkını kullandığı için hapis cezasına çarptırılan Gülderen Yeşildağ için eylemde olan kadınlar, geçen hafta da “Erkek adalet değil, gerçek adalet” diyerek çocuk istismarlarına ses çıkartmak için eylem düzenlemişti. Kadınlar bu hafta ise kadın yoksulluğuna karşı saat 19.00’da Fomara Meydanı’nda bir araya geldi.
Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım’a giderken her hafta eylemde olacaklarını duyurmuştu. Kadınlar, geçen haftalarda yaptıkları eylemlerde ellerinde “Erkek adalet değil, gerçek adalet” yazılı pankart taşımıştı. Kadınlar, bu haftaki eylemde “Şiddete, yoksulluğa karşı yalnız ve çaresiz değiliz” yazılı pankart taşıdı.
Platform adına açıklamayı Hülya Ağ yaptı. Ağ açıklamada “Bugün, 2021 Türkiye’sinde her gün adını duyduğumuz duymadığımız onlarca kadın, destek görmediği, iş bulamadığı, çocuklarını bırakacak, sığınacak bir yeri olmadığı, yoksulluk boynunu bir kement gibi sardığı için şiddet gördüğü evlere mahkum oluyor, yoksulluk ve işsizlik derinleştikçe şiddet de katmerleniyor. Ülkenin yer altı yer üstü kaynakları bir avuç sermayedara ve iktidar yandaşlarına peşkeş çekilirken, bizim bütçemizden milyarlar onların ceplerine aktarılırken biz gün yüzü görmeden çalışıp, karşılığında yine borç, sadece borç biriktiriyoruz. İşsizlik baskısı artar, ücretler erir, yoksulluk derinleşirken işyerlerinde yaşanan taciz, mobbing, şiddet artıyor, patronların kârı bizim canımız pahasına katlanıyor. Bize kırıntılar reva görülüyor” dedi.
Ağ açıklamanın devamında “Hayır, böyle yaşamak istemiyoruz!” diyerek şöyle devam etti:
Evet, insanca yaşanacak bir hayat için bize çözüm olarak sadece seçim sandığını gösterenlere değil, kendi gücümüze, birliğimize güveniyoruz.
Bugün, asgari yaşamın dahi lüksleştiği, açlıkla savaş verdiğimiz, yokluğa, yoksunluğa hapsedilmeye çalışıldığımız, yaşam savaşı veren bedenlerimiz üzerinden haklarımız tırpanlanırken bir bir, şiddet karşısında çaresizliğe mahkum edilip, iş yerlerinde yaşadığımız sorunlar, şiddet ve tacizler derinleşirken daha da; bir açmaza sürüklenmeye çalışırken yaşamımız bizatihi devlet eliyle; tüm bunların kaderimiz olmadığını, kendimizin ve memleketin yazgısını da belirleyecek olanın mücadele, kararlılık ve örgütlülük olduğun biliyoruz.
Devlet şiddetin, yoksulluğun, işsizliğin gerçek verilerini toplumsal sorunların büyüklüğü görülmesin, tartışılmasın diye paylaşmamaya uğraşsa da ne yaşadığımızı en iyi biz biliyoruz. Kendi yaşamlarımızdan görüyoruz. Çoğalan tepkilerden, biriken öfkemizden biliyoruz. Bakanlar çıkıp “Yoksulluk yok” diyor, bir taraftan da bayat ekmeği değerlendirme tarifleri veriyorlar. “Şiddete karşı önlem var” deyip, sahip olduğumuz sözleşmeleri feshederek, failleri indirimlerle, aflarla bir bir salıveriyorlar. Emeğimizi, bedenimizi kadın düşmanlığına dayanan otoriter rejime harç yapıp, şiddet ve yoksulluk tablosu karşısında susup oturmamızı bekliyorlar.
Kadınların ekonomik, sosyal, kültürel hakları, eğitime, sağlığa, istihdama, güvenliğe erişim hakları güvence altına alınmadan şiddetten uzak bir hayat mümkün değil! Bu haklara erişemeyişimizin toplam bir sistem sorunu olduğunu görerek ve temelinde bir eşitsizlik sorunun yattığını bilerek, “Bizi mahkum etmek istedikleri o asgari yaşama hapsolmayacağız. Şiddete, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı çaremiz var” diyoruz!
Çaremiz var diyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz kazanana kadarda mücadelemize devam edeceğiz!
“Yaşasın kadın dayanışması” sloganını atan kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde de saat 19.00’da yine Fomara Meydanı’nda olacaklarını duyurarak eylemi sonlandırdı.
İlgili haber:
Sendika.Org