AKP iktidarı İstanbul’un kent içi önemli doğal alanlarından Validebağ Korusu’na da beton dökmek için elinden geleni yapıyor. Ancak karşısında ciddi bir direniş var. Validebağ Gönüllüleri, hukuki mücadeleyle talan projelerine karşı kararlar çıkarttıkları gibi 100 günü geride bıraktıkları nöbetlerinde pek çok fiili girişimi püskürterek Koru’nun doğal dokusunun bozulmasını engelledi. Şimdi de manidar bir şekilde nöbetin 100. gününde çıkan “yürütmenin durdurulmasının iptali” şeklindeki hukuksuz bir mahkeme kararıyla karşı karşıyalar. Validebağ direnişçileri “Bu nöbet yüzlerce gün daha sürer. Hukuki kararlar bir yana, halkın iradesi de çok önemli” diyerek halkın geri adım atmayacağını söylüyor
Üsküdar Belediyesi’nin “Validebağ Korusu Düzenleme ve Rehabilitasyon Projesi”ne Koru’nun ekolojik yapısını bozacağı gerekçesiyle karşı çıkan Validebağlıların direnişi sürüyor. Direnişin 100’üncü gününü de eylemde geçiren Validebağlılar eylemin hemen ardından olumsuz bir mahkeme kararı ile karşılaştı.
Bölge İdare Mahkemesi daha önce Koru için verilen yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Yaşam savunucuları, birinci derece sit alanı olan Koru’ya koruma kurulu onayı olmadan hiçbir çalışmaya izin vermeyeceklerini yinelerken mahkemenin verdiği bu kararın hukuksuzluk olduğunu belirtiyor.
İstanbul’un önemli doğal alanlarından olan ve birçok canlı türüne ev sahipliği yapan Validebağ Korusu, AKP yönetimindeki Üsküdar Belediyesi tarafından çeşitli bahanelerle ranta açılmak isteniyor. Koru’yu ilk olarak 2018 yılında “Millet Bahçesi Projesi” adı altında talan etmek istediler. Ancak Koru’nun doğal yapısının bozulmasını istemeyen yaşam savunucularının mücadelesiyle konu yargıya taşındı. Yapılan bilirkişi incelemelerinin ardından herhangi müdahale durumunda Koru’nun doğal vasfının ortadan kalkacağı tespiti yapılarak yürütmenin durdurulması kararı verildi.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce Validebağ’da “Millet Bahçesi Projesi” için verilen yürütmeyi durdurma kararına Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan itirazlar sonucu, tam da Validebağ direnişinin 100’ncü gününde Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesi’nin verdiği kararla yürütmenin durdurulması kararı bozularak iptal edildi.
Kararı Sendika.Org’a değerlendiren davanın avukatlarından Onur Cingil ve Validebağ Savunması’ndan Durna Şahin, kararın hukuksuz olduğunu belirterek tekrardan yürütmenin durdurulması için mücadele edeceklerini vurguladı.
Avukat Onur Cingil, Koru’nun korunması için bugüne kadar verdikleri mücadelede üç tane davalarının olduğunu bunlardan birinin “Millet Bahçesi Projesi”yle ilgili Koruma Kurulu Kararı’na istinaden 2018 yılında açıldığını söyledi. Üsküdar Belediyesi’nin daha sonra “Millet Bahçesi Projesi”nden vazgeçtiğini ve “rehabilitasyon projesi” adı altında yeni bir projeden bahsettiğini, bunun için de koruma amaçlı “Nazım İmar Planı”nın oluşturulduğunu, buna bağlı olarak da bir ihale yapıldığını belirterek, “Biz bu rehabilitasyon çalışmasını incelediğimizde, burada Koru’yu çok ciddi anlamda etkileyecek, rulo çimlerin serilmesi, 13 kilometrelik yol, 500 araçlık otopark ve çeşitli ticari alanlar gibi bazı hususlar gördük” ifadelerini kullandı.
Cingil, birinci derece doğal sit alanı olan Koru’nun koru vasfını ortadan kaldıracak bu hususlara karşı 2021 yılı içerisinde Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı müdahalelere karşı açtıkları davalarda hem plana hem de ihaleye karşı yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını belirterek, Üsküdar Belediyesi’nin buna itiraz ettiğini ve itirazlarının reddedildiğini, bu iki karar için verilen yürütmeyi durdurma hükmünün devam ettiğini söyledi.
Aynı tarihlerde “Millet Bahçesi Projesi” davasında bilirkişinin Koru’ya yapılacak herhangi bir müdahalede doğal sit alanı olma özelliğinin kaybolacağı yönünde tespitlerinin olduğunu ve bu doğrultuda yürütmeyi durdurma kararının çıktığını hatırlatan Cingil, yürütmeyi durdurma kararının iptal edilmesinin çelişkilerine dikkat çekiyor:
Bu bilirkişi raporlarına ve yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen Bölge İdare Mahkemesi ilginç bir şekilde yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Hem de nöbetin 100’üncü gününde. Bu manidar bir durum.
Cingil, hukuki bir eksiklikleri var mı diye endişelenerek kararın gerekçesine baktıklarında ise dehşete kapıldığını şu sözlerle aktardı:
Bölge idare Mahkemesi, diyor ki; ‘koruma amaçlı Nazım İmar Planı için açılan davada, yürütmenin durdurulması kararı veya davanın esasıyla ilgili nihai karar verilmeden burada yürütmeyi durdurma kararı verilemez.’ Daha da sadeleştirirsek şunu diyor; ‘yürütmenin durdurulması kararı planla ilgili dosyada ilk önce var mı diye bir bak. Ona göre karar ver’ diyor. Ama skandal olan kısım şu; biz dosyadan aldığımız kararları diğer dosyalara sunuyoruz. Yani Bölge İdare Mahkemesi’nin önündeki dosyada, koruma amaçlı açtığımız ve Nazım İmar Planı’na ilişkin aldığımız yürütmeyi durdurma kararı zaten var. Yani o ‘karar var mı, bak’ dediği karar var. Şimdi burada iki ihtimal geliyor aklımıza; birincisi Bölge İdare Mahkemesi dosyayı incelemedi, ikincisi mahkemeye çok ciddi bir siyasi baskı geldi. Yani ya burada bir bilgisizlik var yada bir ilgisizlik var. Bunun başka bir anlamı yok.
Yapılan bu hukuksuzluğa karşı bir kez daha yargı yoluna başvurduklarını belirten Cingil, yeniden yürütmenin durdurulması için başvuruda bulunduklarını söyledi. “Millet Bahçesi Projesi”ne karşı mahkemenin tekrardan yürütmeyi durdurma kararı vermemesi durumunda ise, “Üsküdar Belediyesi kendisine tahsiste olan alanda, ‘Millet Bahçesi Projesi’ yapmıyor. O projeyi rafa kaldırdı. Ama kötü niyetli odaklar sırf koruya girip koruyu talan etmek için bu kararı doğurabilir” dedi.
Bu ihtimallere karşı, tekrar yürütmeyi durdurma kararı almaları gerektiğinin altını çizen Cingil, Koru’ya plan olmadan Üsküdar Belediyesi, bakanlık ya da herhangi bir odağın hiçbir şey yapamayacağını, plan için de yürütmenin durdurulması kararının devam ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
Her şeyden önce nöbet 100’üncü gününü bitirdi. Burada hukuki kararların peşindeyiz. Bu nöbet yüzlerce gün daha sürer. Hukuki kararlar bir yana, halkın iradesi de çok önemli. Burada geleceği koruyanlarla geleceği çalanlar arasında geçiyor bütün mücadele. Biz yüzlerce gün daha mücadele ederiz. Bunu da kamuoyunun bilmesi gerekiyor.
Yaz boyunca Validebağ Korusu’nda nöbette olduklarını ve direnişle mücadelenin 100’üncü gününe kadar geldiklerini söyleyen Durna Şahin de, Üsküdar Belediyesi’nin verilen bu kararla cesaretlendiğini, zaten hukuksuz bir şekilde Koru’ya müdahale girişimlerinin olduğunu vurgulayıp, daha önce Koru’ya şafak vaktinde yapılan baskını hatırlatarak endişeli olduklarını belirtti. Koru’ya yapılan baskın sırasında darp edildiklerini söyleyen Şahin emniyete gittiklerinde kendilerini darp eden ve polis olarak tanıtan kişilerin emniyet yetkililerinin söylemlerine göre polis olmadığı yönündeki beyanlarla da karşılaştıklarını sözlerine ekleyerek, gerekli mercilere suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Mahkemenin verdiği kararın “zorlama” ve yukarılardan güç gösterisiyle verilmiş bir karar olduğunu söyleyen Şahin, bilirkişi heyetinin ilk verdiği kararın kendileri lehine olduğunu ve “Millet Bahçesi Projesi” adı altında Koru’ya yapılmak istenen herhangi bir müdahalede korunun doğal yapısının bozulacağını ve Koru’nun koru olmaktan çıkacağının altını çizerek, “normal hukuk kuralları işletilseydi bu proje derhal iptal edilirdi” dedi.
Şahin, son olarak yaptıkları toplantılarda, verilen bu hukuksuz kararı tanımadıklarını, Koru için direnişte olan Validebağ Gönüllülerinin, geniş bir yurttaşlar inisiyatifiyle ve toplulukla hareket ederek nöbetlerini sürdürme kararında olduklarını söyledi.
Sendika.Org (Ceylan Bulut)