Almanya’da 150’ye yakın kurum yıllardır, “Akdeniz’de boğulan mülteciler” başlıklı haberler son bulsun diye çalışıyor. Bunun için her yıl sayısız protesto gerçekleştiriyor. Cumartesi günü Almanya’nın yaklaşık 20 şehrinde binlerce insan sokaklara döküldü ve bir kez daha “İnsan hakları üzerinde pazarlık yapılamaz!” diyerek haykırdı
Akdeniz’de, sadece bu yıl 800’ün üzerinde insan boğularak hayatını kaybetti. 14 binden fazla insan, Libya Sahil Güvenlik yetkilileri tarafından, Libya’daki işkence ve insan hakları ihlallerinin had safhaya ulaştığı mülteci kamplarına götürüldü.
Boğulmaya terk edilen bu insanların korunması için yıllardır ses veren, bu doğrultuda her yıl sayısız protesto gerçekleştiren çok sayıda kurum, 7 Ağustos tarihinde yine sokaklardaydı.
Almanya’da 150’ye yakın kurum yıllardır, “Akdeniz’de boğulan mülteciler” başlıklı haberler son bulsun diye çalışıyor. Bunun için her yıl sayısız protesto gerçekleştiriyor.
Cumartesi günü Almanya’nın yaklaşık 20 şehrinde binlerce insan sokaklara döküldü ve bir kez daha “İnsan hakları üzerinde pazarlık yapılamaz!” diyerek haykırdı.
Eylemlerde yapılan konuşmalarda, sermayenin kâr etmesi için gerçekleştirilen işgaller ve savaşlar sürdükçe, aç ve can güvenliği olmayan insanların Avrupa’ya göç etmesinin engellenemeyeceği, her gün açlık sebebiyle ölen insan sayısının korona hastalığından ölen insan sayısından katbekat fazla olmaya devam ettiği, bütün bunlara rağmen Avrupa kapılarının kalifiye iş gücü niteliği taşımayan insanlara neredeyse tamamen kapatıldığı ve Akdeniz sularında konumlandırılan Sahil Güvenlik birimlerinin gözleri önünde boğulan on binlerce insanın bile bile ölüme terk edildiği vurgulandı.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki protestolar ise İklim Krizi gündemiyle birleştirildi. Köy yolları etrafında, yaklaşık 2500 kişiyle 4 kilometrelik bir insan zinciri oluşturuldu. Yapılan konuşmalarda; kömür, petrol, doğalgaz ve bilcümle yeraltı kaynağına el konulmasaydı, ormanlar biçilip yerine otoyollar yapılmasaydı insanların köylerinde de karınlarını doyurabilmesinin mümkün olacağı ve göç etmeyeceği, tüm dünyada olduğu gibi bu eyalette de bu kadar orman ve köy talan edilmeseydi sel felâketinde oluşan zararın bu denli büyük olmayacağı belirtildi ve “Çekin ellerinizi köylerimizden” sloganı haykırıldı.
Ağırlıklı olarak Sınır Tanımayan Doktorlar ve Gazeteciler’den oluşan gönüllü kurtarma ekiplerinin talepleri, tüm kurumlar tarafından ortak bir şekilde dillendirildi.
İnsanların göz göre göre boğulmalarını engellemek üzere yerine getirilmesi istenen 4 talep şöyle:
Bu talepler yerine getirilmedikçe, her yıl daha binlerce insan Akdeniz’de boğularak hayatını kaybetmeye devam edecek.
Sendika.Org/Almanya (Ganime Gülmez)