Yargıtay’ın bozma kararından sonra Soma katliam davasının ikinci duruşması bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Soma’da yaşamını yitiren işçilerin aileleri ve demokratik kitle örgütleri duruşma öncesinde yürüyüş yaptı. Duruşma savcısı avukatların taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de bu doğrultuda taleplerin reddine karar verdi. Heyet, dosyada kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilirkişi raporunun olduğunu belirtti. Soma Davasında reddi hakim talepleri reddedildi. 14 Haziran Pazartesi günü duruşma görülecek. Savcılık mütalaasına karşı katılanların ve savunma için süre isteyen Can Gürkan’ın savunmaları ile duruşma devam edecek
Yargıtay’ın bozma kararından sonra Soma katliam davasının ikinci duruşması 24 Mayıs’ta Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Soma’da yaşamını yitiren işçilerin aileleri ve demokratik kitle örgütleri duruşma öncesinde yürüyüş yaptı.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirdiği kömür ocağı faciası davasında yeniden yargılanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç ve mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu yeniden yargılanıyor.
Kimlik tespitinin ardından ilk sözü Somalı işçilerin avukatı Av. Melike Polat aldı. Polat “Sanık Haluk Evinç’in kendi ifadesi ve kendisi hakkında verilen ifadelerde fiilen acil durum yöneticisi olarak inisiyatif aldığı ve kriz yönetimini beceremediği ve ölümlerden sorumlu olduğunu düşünüyoruz” diyerek bilirkişi raporu alınmasını talep etti.
Haluk Evinç’in “Ben acil durum sorumlusu yaptığımı bilmiyordum, bilirkişi raporu sonrası öğrendim” dediğini hatırlatan Av. Polat, “Havanın ters verilmesi için Akın Çelik’i aradığını ve haber verdiğini, havanın ters çevrilmesini kendisinin yaptığını beyanlarında ifade ediyor. Tanık beyanlarında Haluk Evinç’in acil durum başkanı olduğu, iş güvenlik müfettişlerinin hep Haluk Evinç ile görüştüğü söyleniyor” diyerek, daha önce havalandırmanın ters çevrilmesi ile ilgili hiçbir tatbikatın yapılmadığına dikkat çekti.
Etkili bir kriz masasının kurulmadığını, sorumluların maden suladığını ifade eden Av. Polat sözlerini şöyle sürdürdü:
İlk 1 saati maden sulamak ya da başka şeyler için değerlendirmek yerine krizi yönetselerdi bu kadar insan ölmeyecekti. Haluk Evinç’in havanın ters çevrilmesi kararını alarak kaç kişinin ölümüne sebep olduğuna ilişkin bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz. Bu talebi reddederseniz esasa ilişkin çok temel bir talebi reddetmiş olacaksınız.
Av. Hatice Arslan, Yargıtay’ın eksik incelemeden dolayı bozma kararı verdiğini hatırlatarak yeniden bilirkişi raporunun alınması gerektiğini ifade etti. Av. Arslan, “Bozma öncesinde isnad edilen suç ile istinat duvarı karışmıştı. Bunu Av. Selçuk Kozağaçlı ” patronu önünde sanıklar istinat duvarı oluşturmuş” gibi açıklamıştı” dedi.
Av. Derviş Emre Aydın da “Taleplerimiz mahkemenizin gerekçeli kararında dayandığı taksir gerekçelerine ilişkindir. Bu gerekçelerde maddi hata bulunmaktadır” diyerek gerekçelerdeki maddi hatalara dikkat çekti. Bu sırada, katledilen işçilerin aileleri mahkeme başkanına seslenerek, “Sanıklar hala madenlerde çalışıyor. İkinci katliama hazırlık yapıyorlar” dedi.
Av. Aydın, “Fan sorununa ilişkin olarak, bu fanların hangi panolar için yapıldığı hakkında bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Av. Aydın’ın ardından Av. Can Atalay söz aldı. Av. Atalay, Can Gürkan’ın Ankara’daki siyasiler ile, yüksek mertebe hukukçular ile görüşmeler yaptığını ve gazeteci Barış Pehlivan’ın bunu açık açık yazdığını hatırlatarak şunları ifade etti:
Manisa savcılığı size parmak salladı. Bu iddialar ile kovuşturmayı genişletmeyecekseniz ne yapacaksınız? Barış Pehlivan’ın yaptığı haberi soruşturma savcısı soruşturma konusu yapmalı. Cüppe giydik diye insanlığı kenara bırakamazsınız. Bu sizin göreviniz. Avukat arkadaşımız Selçuk Kozağaçlı, Soma Davası’nı takip ettiği için tutuklandı. Türkiye’de hukuk devleti ortadan kalkmıştır. Türkiye’de hangi siyasal güç, hangi mali güç Yargıtay’da dosya bekletebilir? Bunu açıklayacaklar.
Av. Atalay, “Milyonlarca sayfa belgeyi 5 günde kim okuyabilir?” diye de sordu. Av. Atalay sözlerine “Yargıtay’a yeni atanan 3 kişilik heyet de okumadı, okuyamazdı. Bu yüzden hepi topu 3, 5 sayfalık ‘gerekçe’ yazabilirler” diye devam etti.
Barış Pehlivan’ın haberinde bir milletvekilinin elçi olarak bir yargı mensubuyla görüştüğünü, Soma Katliamını FETÖ kumpası olarak nitelendirildiği takdirde, bu yargı mensubunun paraya boğulacağını yazdığına da dikkat çeken Av. Atalay, mahkeme heyetine “Neden soruşturmuyorsunuz?” diye sordu.
Sözlerine “Bizim davamız, ekmeğini kazanırken kimse öldürülmesin diyedir” ifadeleriyle devam eden Av. Atalay sanık Can Gürkan’ın ilk yargılamadaki “FETÖ yaptı” savunmasını ve gazeteci Barış Pehlivan’ın gündeme getirdiği “davanın bir siyasetçi aracılığıyla FETÖ’ye yıkılması” iddiasını hatırlattı. Av. Atalay, yazıda işaret edilen siyasetçi ile ilgili şunları söyledi
Erdoğan değil, onun nüfuzu kullanılıyor olabilir. Yazıda bir gönül ilişkisinden bahsediliyor. Bu bir adrese işaret ediyor. Magazin muhabirleri çözer bunu. Adalet Bakanının olmadığını tahmin ediyoruz.
Duruşmaya 20 dakika ara verildi.
Duruşma savcısı avukatların taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de bu doğrultuda taleplerin reddine karar verdi. Heyet, dosyada kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilirkişi raporunun olduğunu belirtti.
Av. Nergiz Tuba Aslan söz aldı, gerekçelerini açıklayarak mahkeme heyetini reddettiklerini söyledi. Av.Aslan sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu yargılamada yaşamını yitiren kişiler birer sayı olarak görülüyor. Orada ölen insanların acısını taşıyan, adalet beklentisi içinde olan yakınları var. Yaşamını yitiren kişileri istatistiki veri olarak sayamayız. Can Gürkan’ın başkasıyla ilgilenmiyorsunuz. Bir gazeteci, bir siyasetçinin sevgilisi için sanıklardan biriyle ilgili davaya söz yazıyor. Normal şartlar altında dillendirilen bu iddialar sizi dehşete düşürmelidir. Barış Pehlivan’ın yazısındaki iddiayla ilgili bu dosyaya özel olarak atandınız. Resim büyük, gerçekten büyük. Belki sizi aşan durumlar var. Ortaya çıkacak şeyleri belki çocuklarımız görecek.
Av. Hatice Arslan, Can Gürkan için sayfalarca kusur tespiti olduğunu hatırlatarak mahkeme heyetinin tüm kusurları basit taksire indirdiğini ifade etti ve sözlerine “Vicdanen çok rahat bir şekilde sizi reddediyorum. Patronu koruduğunuz için, taraflı kararlar verdiğiniz için sizi reddediyorum” dedi.
Av. Mürsel Ünder, “Sizden önceki hakim Aytaç Ballı’nın dosyadan alınması, sizin göreve getirilmeniz ve bu kararda dönemin gölge adalet bakanı Kenan İpek’in imzasının olması tesadüf değil” diyerek mahkeme başkanına şöyle seslendi:
Sayın başkan, siz Elbistan’dan özel kararnameyle getirildiniz. 11 madencinin öldürüldüğü bir dosyada para cezası verdiniz ve taksitlere böldünüz. Yargıtay’ın bu kararı onadığını söyleyerek kendinizi savundunuz. Bu rezil bir savunma. Tarihsel bir tasfiyenin eşiğindeyiz. Pelikancılarla kaybederse, Abdulhamit Gül’ın karşısındakiler kaybederse siz de kaybedeceksiniz. Girmeyin buna. Bu dosyada iki kişi hariç herkes layıkıyla avukatlık yapıyor. Bu iki kişinin motivasyonu çok farklı. Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciasında sanıkları savunan bu avukatlar, bazen gazel okudular, bazen heyeti tehdit ettiler, ailelere pis pis sırıttılar. Barış Pehlivan’ın yazısındaki iddia doğruysa mahkeme bunu araştırma yükümlülüğü altındadır. Ancak mahkeme deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor.
Av. Ünder’in ardından söz alan Av. Güray Dağ, “Sanık Can Gürkan’a yöneltilen suçun ağırlığına bakılırsa salona getirilmesi gerekirdi. Ancak getirilmedi. Bunun ihsas-ı rey olduğunu düşünüyoruz. Beş yılın altında bir cezaya hükmedeceğinizi anlıyoruz buradan” dedi. Av. Dağ sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu yargılamanın başından beri siyasal iktidar tarafından bir çok müdahalede bulunuldu bu dosyaya. Bozma kararı sonrası taraflara bozmaya dair tebligat yapmanız gerekiyordu. Ama siz başka yönlere kaydınız. Bu sizin dosyayı hızlıca bitirmeye çalıştığını gösteriyor. İstinabenin yasak olduğu yerde SEGBİS olmaz. Ama siz Can Gürkan için bunu uygulamadınız. Bu bir ihsas-ı reydir. Sanık Haluk Evinç ile ilgili talebi “esasa dair değil” diyerek reddettiniz. 23 kişinin ölümünün sorumluluğu var burada.
Av. Güray Dağ’ın ardından Av. Seçil Ege söz aldı. Av. Ege, mahkeme heyetinin bu davaya özel olarak atandığını vurgulayarak “Bu yargılama süreci bizim için yorucu oldu. İş yükünden değil. 3 metre yukarıda oturanlara, hukuk fakültesi 2. sınıfta öğretilen şeyleri öğretmek zorunda olduğumuz için yorucu oldu” dedi.
“Herkes geminin su aldığını biliyor, zarların hileli olduğunu biliyoruz. Bu suça ortak olmayacağız. Sizi reddediyoruz, savcıyı reddediyoruz, istinaf hakimlerini reddediyoruz, bürokrat hakimleri reddediyoruz” diyen Av. Ege sözlerini, “Can Gürkan kendisine katil diyince bozuluyordu. Ama biz ona katil demeye devam edeceğiz. Bu pisliği bizler temizleriz. Bu sistem değişecek, biz değiştireceğiz. Sizi külliyen reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
Av. Tamer Doğan da mahkeme heyetini reddettiğini vurgulayarak “Buradaki kararınız hukuksal değil sınıfsaldır” dedi. Av. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Can Gürkan burjuva sınıfa ait. Can Gürkan ilk çok şaşkındı onun sınıfına ait olan her şey buradaydı. Kolluk, eşyalar, koltuklar, hakimler… Burjuvazinin küstahlığıyla davrandı size, burada olmuş olduğu için. Biz Alp Gürkan’a Çağlayan’da çapraz sorgu yapmaya başladık, adam bir bakış attı, asla unutmam ben o bakışı. “Bana soru soramazsınız” diye salondan çıktı. Bu burjuvazinin kinidir. Can Gürkan’da da aynısı vardır. Can Gürkan tam bir burjuva ailenin, köken olarak burjuva olarak yetiştirilmiş bir çocuğu. Siz de heyette olanlar olarak bir sınıf seçtiniz. Ancak sınıf atlamak kolay değildir siz hemen sınıfa dahil olamazsınız. Bu dosyanın tutuklu avukatı Selçuk Kozağaçlı’nın sözleri ile bitirmek istiyorum. Sizi ve temsil ettiğiniz her şeyi reddediyorum.
Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın başlamasının ardından avukatların reddi hakim talebi reddedildi. Av. Nergiz Tuba Aslan, hakimin red taleplerini reddetmesine itiraz etti.
Av. Aslan, “Hakimin reddinin özü ve mantığı şudur: Reddedilen hakim ancak acil işleri yapabilir. Bir başka hakim bu iddialarımızı değerlendirmelidir öncelikle. Dolayısıyla bu aşamada dosyanın esasına ilişkin sizin devam etmeniz mümkün değildir. Öncelikle itirazın sonucunun beklenmesini talep ederiz” dedi.
Avukatların ardından madenci aileleri söz aldı. İsmail Çolak “Bizim çocuklarımızı ‘fıtratında var” diyerek katlettiniz. Bu yargılama ile siz bize ikinci bir katliam yaşattınız. Sizin verdiğiniz kararlar sermayedarlara bir ders olacaktır. Bunu düşünüp karar vermenizi istiyoruz” dedi.
Sanık müdafinin, “mağdur edebiyatı yapmayın” demesi üzerine katledilen işçilerin aileleri tepki gösterdi.
Sözde müdafiilik yapmaya gelmiş ancak provokasyon ve hakaret dışında ağzından anlamlı bir söz çıkmayan Abdurrahman Gök biz katılan vekilleri hakkında suç duyurusu yapılmasını talep etti.
Duruşmaya ara verildi.
— Halkevleri Hukuk (@halkevlerihukuk) May 24, 2021
Duruşmaya verilen aranın ardından ara kararlar açıklandı:
Reddi hakim itirazın üst mahkemeye gönderilmesine
Talimat dönüşlerin beklenmesine
Esas hakkında mutala ve savunma için ayrı ayrı taraflara süre verilmesine
Can Gürkan hakkındaki mevcut adli kontrolün devamına
Duruşma 14 Haziran’a ertelendi.
Soma Davasında reddi hakim talepleri reddedildi. Dün akşam (11 Haziran) üzeri UYAP’a yüklenen kararda “Katılan vekilinin yerinde görülmeyen itirazının reddine, dosyanın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne iadesine” ifadeleri yer aldı.
14 Haziran Pazartesi günü duruşma görülecek. Savcılık mütalaasına karşı katılanların ve savunma için süre isteyen Can Gürkan’ın savunmaları ile duruşma devam edecek.
Sendika.Org