İstanbul Sözleşmesini Uygula Ankara Kampanya Grubu, bugün Eğitim Sen 5 No’lu Şube’de düzenlediği basın toplantısında Ankara polisinin son dönemde eylemlerde uyguladığı hukuksuz şiddetin artık tehlikeli boyutlara vardığını belirterken protesto ve eylem haklarından vazgeçmeyeceklerini bildiri. Açıklamada yarın İstanbul Sözleşmesi’nin resmi fesih tarihi olması sebebiyle Sakarya Caddesi’nde yapılacak olan eyleme de çağrı yapıldı
İstanbul Sözleşmesi Ankara Kampanya Grubu, Ankara’da son dönemde yapılan eylem ve etkinliklerde Ankara polisinin uyguladığı şiddetin giderek artmasına karşı bir basın topantısı düzenledi. Eğitim Sen 5 No’lu Şube’de yapılan basın toplantısına HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Şehnaz Sönmez ve Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun Ankara Barosu Başkan Adayı Av. İlke Işık da katıldı.
İstanbul Sözleşmesi Ankara Kampanya Grubu’ndan Ankara’daki polis şiddetine karşı açıklama: “Kimden güç aldığınızı biliyoruz”https://t.co/BX06XHVOLX pic.twitter.com/Uyzkr0NFRx
— sendika.org (@sendika_org) June 30, 2021
Açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının alındığı günden itibaren çeşitli eylemler yapıldığı ifade edilirken bu süreçte Ankara polisinin de şiddet dozunu sürekli olarak artırdığı belirtildi. Anayasal hakların kullanıldığı eylemlerde polisin görevinin eylem yapanları korumak olduğu hatırlatırlırken şiddet faili kolluk personellerinin görevden alınması gerektiği belirtildi.
Tüm bu süreç boyunca Ankara emniyet personelleri tarafından birçok kadın ve LGBTİ+, tacize, şiddete, tehdite maruz kalmıştır. Anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan kadınlara ve LGBTİ+’lara polis şiddeti Ankara’da giderek dozunu arttırmıştır. Eyleme katılan kadınlar ve LGBTİ+lar tecavüzle tehdit edilmiş, farklı isimlerde sosyal medya hesapları üzerinden can güvenliği tehdit edilmiş, güvenlik şube amirleri tarafından doğrudan fiziksel şiddete uğramıştır. Anayasal hakkını kullanan kadınların eylem alanı içerisinde güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kolluk personeli bunun yerine eylem alanını kadınlar için erkek şiddetinin yeniden üretildiği bir yer haline getirmektedirler. Yaşananlara dair hukuki süreç işletilerek suç duyurusun da bulunulduğunu bir kez de buradan duyuruyor, şiddet faili kolluk personellerinin derhal görevden alınması gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.
Açıklamada polisin uyguladığı şiddetin bireysel bir şiddet olmadığı ve devletin tepesinden üretilen erkekliğin aşağıya doğru örgütlendiği ifade edildi. Ankara Onur Yürüyüşü’ndeki polis şiddetinin de bu yapısal şiddetin bir ürünü olduğu ifade edildi.
Bu yaşanan sadece birkaç polisin bireysel erkek şiddeti değildir, gücünü erkek iktidardan alan sistematik, yapısal bir şiddettir. Erkekliğin tek adam tarafından yukarıdan aşağıya gericilik ve ırkçılıkla harmanlanarak örgütlendiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı konumundan söylenen bir söylem sokakta yaşamlarını savunun kadınlara polis şiddeti olarak rahatlıkla dönebiliyor.
İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadın ve LGBTİ+lara yönelik bu sistematik erkek devlet şiddetinin kendisini de bu nedenle erkek egemen sistemin bir yansıması olarak görüyoruz. Daha dün Ankara’da gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nde yaşanan hukuksuzluklar yine Ankara polisinin erkek şiddetini nasıl da kendine hak gördüğünü ortaya koymuştur. Ancak buna rağmen irade koyularak 6 senedir Ankara’da polis ablukası yüzünden yapılamayan Onur Yürüyüşü gerçekleşmiştir.
Açıklama İstanbul Sözleşmesi’nin resmi fesih tarihi olması sebebiyle Sakarya Caddesi’nde yapılacak olan eyleme çağrı yapılmasıyla sonlandırıldı.
Açıklamanın ardından HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu söz aldı. Kerestecioğlu, Ankara polisinin tavrının artık bir güvenlik sorunu haline geldiğini ifade etti. Bu tavrı sadece kınamakla kalmayacaklarını belirten Kerestecioğlu, birlikte mücadeleyle bunun üstesinden gelebileceklerini ifade etti. 1 Temmuz’un İstanbul Sözleşmesi için resmi fesih kararı olduğunu belirten Kerestecioğlu, kendileri için bu kararın bir hükmü olmadığını ifade etti. İstanbul Sözleşmesi’nin kendilerine sunulmadığını, yıllar süren mücadeleler sonucu elde edildiğini belirten Kerestecioğlu, sözlerini yargı alanında iktidarın yeni düzenlemeler getirebileceğini ve bunlara karşı da uyanık olacaklarını ifade ederek sonlandırdı.
Kerestecioğlu’nun ardından söz alan Av. İlke Işık, Ankara polisinin suç işlediğini, temel hak ve özgürlüklerden olan protesto hakkını yok saydığını belirtti. Anayasa’da önceden izin alınmadan protesto ve gösteri yapma hakkının tanımlı olduğunu hatırlatan Işık, Anayasa Mahkemesi’nin de bu konuda çok sayıda kararı olduğunu ifade etti. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalıştıkları sürece, şiddet ve hak ihlalleri olduğu sürece protesto haklarını kullanmaya devam edeceklerini belirten Işık, bunun yasal hakları olduğunu ve suç işleyenin emniyet güçleri olduğunu ifade etti. Işık, sözlerine Ankara’daki tüm kadınlara çağrı yaparak sürdürdü. Şiddete maruz kalan, hakları ihlal edilen tüm kadınları suç duyurusunda bulunmaya davet eden Işık, Ankara Valiliği’ne de şiddet faili emniyet mensupları hakkında soruşturma açılması için başvurduklarını ifade etti. Işık, sözlerini yarınki eyleme çağrı yaparak sonlandırdı.
Işık’ın ardından söz alan Şehnaz Sönmez ise Ankara polisinin son dönemde uyguladığı şiddetin kabul edilemez olduğunu belirterek yarın yapılacak olan eyleme çağrı yaptı. Konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.
Sendika.Org