Büro Emekçileri Sendikası, yurt genelinde “ek zam” talebiyle eylemler düzenledi. Eriyen kamu emekçileri maaşlarına dikkat çekilerek insanca yaşanabilecek bir maaş talebi öne çıktı. Ek zam talebinin dışında grevli toplu sözleşme, kamu emekçilerinin alımında mülakat yerine liyakatın esas alınması, mobbingin son bulması, kreş, KHK ile ihraç edilenlerin iadesi gibi talepler de eylemlerde dile getirildi
Büro Emekçileri Sendikası, yurt genelinde “ek zam” talebiyle eylemler düzenledi. 13 ilde yapılan basın açıklamalarında ortak açıklama metni okundu. Açıklama, 15-16 Haziran direnişinin 51. yılında anılmasıyla başladı. Açıklamada işsizliğin, yoksulluğun yüksek düzeylerde olduğu hatırlatılarak haklara sahip çıkmak için mücadele etmekten başka bir yolun olmadığı vurgulandı.
Mutlu bir azınlığın sürekli olarak servetine servet kattığı, başta gençler ve kadınlar olmak üzere milyonlarca yurttaşımızın işsiz olduğu, milyonlarca emekçinin açlık sınırı altında asgari ücrete mahkûm edildiği, çiftçinin mahsulünün tarlada kaldığı, esnafın kepenk kapattığı bir düzende haklarımıza sahip çıkmak taleplerimiz için mücadele etmekten başka bir seçeneğimizin olmadığını biliyoruz.
Açıklamada emek rejiminin kadın düşmanlığı ile inşa edildiği vurgulanırken İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin kadınların yaşamını, emeğini savunmasız bırakma hamlesi olduğu belirtildi.
Yeni emek rejiminin, kadının görünmez kılınan, değersizleştirilen ev içi ve bakım emeği üzerinden inşa edildiğini hepimiz biliyoruz. Ve yıllardır bu temelde kadınlar; evden, uzaktan yarı zamanlı gibi esnek çalışma biçimlerine yönlendiriliyor. Şimdi pandemi ile birlikte esnek çalışma biçimlerinin, tüm emekçiler için kalıcı hale getirilmesi planlanıyor. Esnek çalışma güvencesiz, örgütsüz, daha ucuza çalıştırmayı hedefleyen köleliği derinleştiren bir yöntemdir. Pandemi döneminde her ne kadar zorunluluk olsa da normal koşullarda kalıcı hale getirilmesi asla kabul edilemez. Yine kadını ev ve bakım işlerini daha çok yapabilmesi ve daha çok çocuk doğurabilmesi için eve hapsetmek isteyen siyasal iktidar, diğer yandan kadına yönelik şiddeti önlemede İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası çok önemli bir hukuki aracı iptal etmek istiyor. Bu hamle aynı zamanda kadınların yaşamını, emeğini savunamaz hale getirilerek daha çok sömürülebilmesini, köleleştirilmesini amaçlıyor.
Maaşların gittikçe eridiğinin belirtildiği açıklamada “20 yıl önce maaşımızla 25 çeyrek altın alabiliyorken bugün 6 çeyrek altın bile alamıyoruz” ifadesi dikkat çekti.
“Döviz kurlarındaki artış karşısında dolarla mı maaş alıyorsunuz” yaklaşımını öne çıkaran siyasi iktidar, doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına dövize endeksli olarak her ay zam yaparken maaşlarımız her ay erimeye devam ediyor. Son yirmi yıl içerisinde ortalama memur maaşı geleneksel ölçü birimimiz olan çeyrek altın karşısında da hızla erimeye devam ediyor. 20 yıl önce maaşımızla 25 çeyrek altın alabiliyorken bugün 6 çeyrek altın bile alamadığımız bir süreci yaşıyoruz.
Açıklamanın sonunda talepler sıralandı. İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş için ek zam talebi öne çıkarken grevli toplu sözleşme, kamu emekçilerinin alımında mülakat yerine liyakatın esas alınması, mobbingin son bulması, kreş, KHK ile ihraç edilenlerin iadesi gibi talepler de dile getirildi. Talepler şöyle:
• Bugün ülke genelinde alanlardayız, eğer bu ülke gerçekten ilk çeyrekte %7 büyüdüyse büyümeden hakkımızı, insanca yaşayabileceğimiz bir maaş istiyoruz,
• Güvenceli çalışma, grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz,
• Emek hırsızlığına dönüşen mülakat uygulamalarının son bulmasını, liyakatın esas alınmasını istiyoruz,
• Ücretsiz, nitelikli, anadilinde kurum kreşleri açılmasını istiyoruz,
• Ücretsiz kamusal yaşlı ve hasta bakımı istiyoruz,
• Kamusal emeklilik sisteminin güçlendirilmesini, Bireysel Emeklilik dayatmasına son verilmesini istiyoruz,
• Her türlü ek ödemenin emekli maaşlarına dâhil edilmesini istiyoruz,
• Haksız ve hukuksuz bir şekilde keyfi olarak ihraç edilen büro emekçilerinin işlerine iade edilmesini istiyoruz,
• Kamuda mobbing uygulamalarının son bulmasını istiyoruz,
• Vergi dilimi marifetiyle maaşlarımızın erimesinin önüne geçilecek bir düzenleme yapılmasını istiyoruz,
• Kamuda yoksulluk sınırı altında maaş uygulamasına son verilmesini istiyoruz,
• Eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokrasi istiyoruz!
Ankara, Ulus Heykel önü
Bursa, Vergi Dairesi Başkanlığı İhsaniye Ek Hizmet Binası önü
Antalya, Vergi Dairesi Başkanlığı önü
Konya, sendika binası önü
İstanbul, Unkapanı SGM önü
Van, sendika şubesi
Trabzon Defterdarlık Vergi Dairesi Başkanlığı önü
Zonguldak, Vergi Dairesi Başkanlığı önü
Mersin, Özgür Çocuk Parkı
Manisa, Vergi Dairesi Başkanlığı önü
İstanbul, Ümraniye Uygulama Grup Müdürlüğü önü
İstanbul, Kadıköy SGM önü
Denizli, Candoğan Parkı
Sendika.Org