Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu bir konuşma yaptı. Piroğlu konuşmasında faşist çete lideri Sedat Peker’in açıklamalarına değinerek, “Savcılardan medet umuluyor. Biliyoruz ki adalet mekanizması sarayın oyuncağından ibaret. Saray kaşını kaldırmadığı sürece savcılar yerinden oynamayacak” dedi
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi. İnisiyatif adına basın açıklamasını Hıdır Sabur yaptı.
Açıklamada HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu bir konuşma yaptı. Piroğlu konuşmasında faşist çete lideri Sedat Peker’in açıklamalarına değinerek, “Mafyalaşmış bir devlet, devletleşmiş bir mafya söz konusu. Savcılardan medet umuluyor. Biliyoruz ki adalet mekanizması sarayın oyuncağından ibaret. Saray kaşını kaldırmadığı sürece savcılar yerinden oynamayacak” dedi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden Kadıköy’de eylem: “İnfaz yakmalar, iletişim yasakları ve baskılar son bulsun”https://t.co/gnCJRNnoAc pic.twitter.com/P0gSkOJ2e3
— sendika.org (@sendika_org) May 24, 2021
Basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
Pandeminin ülkede yayılmasının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Bu sürede hapishanelerdeki hak ihlalleri en üst boyuta çıkarıldı. Özellikle pandemi bahanesiyle tutsakların dışarıyla olan her tür iletişim kanalı kısıtlandı ve tutsaklar üzerindeki tecrit hiç olmadığı kadar derinleştirildi. Son dönemde “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle infaz yakma saldırıları da üst boyuta çıkarıldı.
İçeride tutsaklar üzerindeki baskı ve saldırılar yoğunlaşırken dışarıda da her türlü anti-demokratik uygulama, gözaltı ve tutuklama politikası sürdürülmektedir. Elektronik kelepçe, ev hapsi, alan sınırlaması, imza dayatması gibi uygulamaları muhalif her kesime karşı yaygın bir biçimde kullanan devlet; itiraz eden, mücadele eden ve tutsakların sesini dışarı taşıyan devrimci-demokratları, tutsak yakınlarını da çeşitli komplolarla gözaltına alıyor. İnisiyatifimizin kurucularından, tutsak yakını 68 yaşındaki İsmail Tepeli, Partizan’a yönelik gözaltı terörü kapsamında “suikast timi” gibi uydurma iddialarla Erzincan’daki evinden gözaltına alındı. İsmail amcamız, tutsaklar için mücadele veren ailelerimizden biridir. Devlet-mafya ilişkileri ortaya saçılırken hiç de yabancısı olmadığımız asılsız iddia ve düzmece kurgularla devrimcilere ve ailelerimize yönelik gerçekleştirilen operasyonlar bu kirli ilişkilerin üstünü örtmeye yetmeyecektir. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki; tutsakların mücadelesini vermek, Kaypakkaya’yı ve devrimci önderleri anmak suç değildir. Tutsak ailelerinden ve devrimcilerden elleriniz çekin; gözaltılar derhal serbest bırakılsın.
Bu dönemde İmralı Hapishanesi’nde tutulan A. Öcalan ve üç tutsağın hapishane koşulları daha da ağırlaştırıldı. İmralı’da ve diğer tüm hapishanelerde derinleştirilen tecrit ve hak gasplarına karşı hapishanelerde yurtsever tutsakların başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevi bugün 179. gününe girdi. Devlet tutsakların taleplerine kulaklarını tıkadığı gibi onların sesini duyuran her kesime ise baskı uygulamaktan geri kalmadı. Yinelemek istiyoruz ki; tutsakların talepleri bizim de taleplerimizdir ve hapishanelerdeki tecrit ve hak gasplarına karşı çıkmak insan onurunun bir gereğidir.
Bugün dışarıda ve içeride baskılar yoğunlaşırken anti-demokratik her uygulamaya karşı durmak, özellikle tutsakların sesini yükseltmek gereklidir. Pandemiyi fırsat bilen devlet, tutsakların başta görüş, iletişim ve şartlı tahliye hakları olmak üzere en temel ve insani haklarını kalıcı olarak gasp etmeninin hazırlığını yapmaktadır. Tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine karşı, tutsak yakınları olarak duyarlılığı geliştirme ve mücadeleyi büyütme çağrımızı yineliyoruz. Tecrit ve hak ihlallerine karşı mücadele yürütmekten geri durmayacak, tutsakların sesinin kısılmasına izin vermeyeceğiz.
Sendika.Org