İfşa edilen Sercan Keskinkılıç’ın gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemede tutuklanmasının ardından kadınlar Adana Beyazevler’de “Erkek adalet değil gerçek adalet” talebiyle eylem yaptı
Adana’da Sercan Keskinkılıç tarafından taciz, tecavüz ve saldırıya uğradığını söyleyen Ebrar Mutlu, yaşadıklarını sosyal medya hesabından duyurmasının ardından Keskinkılıç tarafından saldırıya uğrayan onlarca kadın Mutlu’ya destek olarak dayanışma gösterdi. Keskinkılıç’ın yakalanmasını isteyen sosyal medya kullanıcıları Twitter’da ‘Sercan Keskinkılıç tutuklansın’ etiketli kampanya başlattı. Ardından Keskınkılıç gözaltına alındı. Üniversiteli Kadın Kolektifi, “Sercan Keskinkılıç tutuklansın” talebiyle Adana Beyazevler Yalçın Park’ta buluşma çağrısı yaptı. Keskinkılıç sonrasında çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Adana Beyazevler’deki Yalçın Park’ta “Erkek adalet değil gerçek adalet” denilerek konuyla ilgili açıklama yapıldı.
Açıklamayı Ayşe Bezeğiş okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
Bugün, “Tacizi, tecavüzü tolere etmiyoruz. Feminist dayanışmadan güç alıyor, birbirimizin hayatını savunuyoruz!” demek için buradayız. Geçtiğimiz günlerde bir kadın sosyal medya hesabından yaşadığı tacizi duyurdu. Ardından birçok kadın yaşadıklarını anlatmaya, Sercan Keskinkılıç’ı teşhir etmeye başladı. Gücünü “uykularınız kaçsın”dan alan bu ifşa serisi, biz kadınların birbirimize ulaşma ve birbirimizden güç alma yollarımızdan biri oldu.
“Kadınlar birlikte güçlü” sloganının atıldığı eylemde açıklama şöyle devam etti:
Sercan Keskinkılıç burada, Beyazevler’de oturan; kendini yalan beyanlarla tanıtıp karşı tarafı manipüle eden, 5 yıl önce 17 yaşındaki bir kadın arkadaşımıza tecavüz eden, onlarca kadına taciz eden, psikolojik şiddet uygulayan tecavüzcü tacizci bir şahıs. Bizler Sercan’ın yıllardır bu gücü nereden aldığını çok iyi biliyoruz. Sercan ve diğer failler bu cüreti, İstanbul Sözleşmesi’ne laf uzatanlardan ve hatta İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerden, mahkemelerde alınan iyi hal indirimlerinden, karakollarda uygulanmayan 6284 sayılı kanundan, kadınların koruma taleplerinin geri çevrilmesinden alıyorlar. “nasılsa 3 ay yatar çıkarım” diyerek bizlerin hayatlarına gasp ediyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir kadın koruma talebi istediği, eskiden evli olduğu erkek tarafından katledildi. Bahsettiğimiz şey tam olarak budur! Failler erkek adaletin onlara sağladığı ayrıcalıklardan yararlanarak bizlere şiddet uygulayabilme hakkını kendilerinde görüyorlar.
Açıklamada “Tüm bunlar olurken, bizler her gün evimize giderken diken üstünde yürürken veya şiddet failleriyle aynı evde yaşamak zorunda bırakılırken 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi’nden tamamen çıkılması konuşuluyor” denilerek şunlar söylendi:
Üstüne, iktidardan erkekler canlı yayınlarda “bizim dönemimizde hiç faili meçhul cinayet olmadı” diyerek övünebiliyor. Buradan İstanbul Sözleşmesi’ne, haklarımıza, hayatlarımıza saldıranlara soruyoruz: sokaklarda kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçeceğimizi mi sanıyorsunuz? Faili meçhul cinayetler yok diyorsunuz, öyleyse Nadira’ya Gülistan’a Yelda’ya Feray’a ve daha ismini bilmediğimiz nice kadına ne oldu? Eğer bu ifşalar serisi yayılmasaydı Sercan Keskinkılıç’ın işlediği tüm suçlar da faili meçhul olacaktı. Utanmadan bunları nasıl söyleyebiliyorsunuz?
Açıklamada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın pandemide kadına yönelik şiddetin “tolere edilebilir” ölçüde olduğunu söylemesi hatırlatılarak şöyle tepki gösterildi:
Pandeminin başında şiddet faillerini af yasasıyla dışarı salıp şiddete maruz bırakılan kadınların evlerine geri dönmelerini sağlayan sizlerdiniz. Tolere edilebilir dediğiniz şey, biz kadınların hayatları. AKP iktidarı bekasını kadın katilleri, tacizciler ve tecavüzcüler üzerinden devam ettirmeye çalışıyor, bizler ise bir kez daha söylüyoruz. Tacizi tecavüzü tolere etmiyoruz.
“Sercan Keskinkılıç tutuklanmış olabilir, ama bu durum ne Beyazevler ne de ülkenin diğer yerleri için son değil” denilen açıklama şöyle devam etti:
İktidar katilleri aklayıp faillere iyi hal indirimi uyguladıkça her gün başka bir yerde eylemde olacağımızı biliyoruz. O yüzden iktidara Sercan Keskinkılıç’ın herhangi bir af kapsamında serbest bırakılmasını aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz. 1 Temmuz’a kadar ve sonrasında da haklarımız, hayatlarımız, bedenlerimiz, İstanbul Sözleşmemiz için sokaklarda olacağız. Ne renklerimizden, ne hayatlarımızdan ne de sokaklardan vazgeçeriz. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın feminist dayanışmamız!
Açıklama “Tüm kadınları birbirimizi savunmaya, haklarımız ve hayatlarımız için örgütlenmeye çağırıyoruz” denilmesiyle sona erdi.
KADINLAR “TACİZİ, TECAVÜZÜ TOLERE ETMİYORUZ” DİYEREK ADANA’DA BULUŞACAK
Sendika.Org