Türkiye taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bugün (20 Mart) gece yarısı Recep Tayyip Erdoğan imzalı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekildi. Hayatlarından ve haklarından vazgeçmeyen kadınlar, ülkenin dört bir yanında sokağa çıktı. “İstanbul Sözleşmesi bizim” sloganıyla eylemler düzenlendi
Türkiye taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bugün (20 Mart) gece yarısı Recep Tayyip Erdoğan imzalı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekildi. Hayatlarından ve haklarından vazgeçmeyen kadınlar, ülkenin dört bir yanında sokağa çıktı. “İstanbul Sözleşmesi bizim” sloganıyla eylemler düzenlendi.
Sinop
Sinoplu kadınlar, Sinop Kadın Platformu’nun çağrısıyla öğle saatlerinde bir araya geldi. Kadınlar ellerinde “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyiz” ve “Kadına yönelik şiddete son” yazılı pankartlarla açıklama yaptı. Yapılan basın açıklamasının ardından kadınlar “Sokağa çık, hayır de, kadın cinayetlerini engelle” sloganları attı.
Tarsus
Tarsus Kadın Platformu’nun çağrısıyla toplanan kadınlar ellerinde “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” yazılı pankartla kent meydanında basın açıklaması düzenledi. “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula”, “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz”, “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır” diyen kadınların basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Sanki aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi, hem de tüm Türkiye’de meydanlar dolusu kadın+lar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik. İstanbul Sözleşmesi kimsenin iki dudağının arasında değildir. Milyonlarca kadının ve Lgbti+ nin hayatı ve hakları tek bir adamın kararına sığamaz, milyonlarca kadın+ nın canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar ve Lgbti+lar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz! Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. Biz kadınlar ve Lgbti+ lar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadın+ nın kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tarihi bir hatadır. Bu karar Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak geçecektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların ve Lgbti+ların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır. Sözleşmeyi nasıl kazandıysak öyle savunacağız. İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, Vazgeçmeyeceğiz. 8 Mart’ta saldırdığınız, alanlara almadığınız gökkuşağı bayraklarımızla sesleniyoruz. Gökkuşağının tüm renkleriyiz!
İzmir
İstanbul Sözleşmesini savunan kadınlar İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Yoğun yağış altında açıklama yapan kadınlar, “Kararnamenizi tanımıyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
Urfa
Urfa Kadın Platformu’nun çağrısıyla basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’ni kendisine bir tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız” ifadeleri yer aldı.
Trabzon
Trabzon’da ellerinde dövizlerle yürüyüş yapan kadınlar, “Yaşamak istiyoruz”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Sözleşmeyi kaldırma uygula” sloganları attı. Kadınlar polisin yürüyüşe müdahale etmeye çalışmasına tepki gösterdi. “Bu memlekette kadın cinayetleri olurken onlara müdahale etmek yerine ses çıkar kadınlara müdahale etmeyin” dedi. Kunduracılar Caddesi boyunca yürüyen kadınlar Meydan Park’ta oturma eylemi yaptı.
Bu memlekette Nadira’yı katleden mecliste milletvekilliği yapıyor. İpek Er’in katili uz. çv. Musa Orhan bu memleketin bakanı tarafından serbest bırakılıyor.
Polislerin tacizlerine rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!#İstanbulSözleşmesiYaşatır#İstanbulSözleşmesiBizim pic.twitter.com/M4I24Mpvyl— KTÜ Kadın Kolektifi (@ktu_ukk) March 20, 2021
Edirne
Edirneli kadınlar, Edirne Kadın Platformu’nun çağrısıyla Saraçlar Caddesi PTT önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Hopa
“İstanbul Sözleşmesi bizim” diyen kadınlar Hopa parkında toplandı. Polisin yürüyemezsin tehdidine boyun eğmeyen Hopalı kadınlar yürüyüşe geçti. Kadınlar şarkılarla yürüyüşlerine devam etti.
“İstanbul Sözleşmesi bizim” diyen kadınlar Hopa parkında toplandı. Polisin yürüyemezsin tehdidine boyun eğmeyen Hopalı kadınlar yürüyüşe geçti. Kadınlar şarkılarla yürüyüşlerine devam ediyor.#İstanbulSözleşmesihttps://t.co/woKKFgRfPT pic.twitter.com/FwYoq5jDuq
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
Aydın
Aydınlı kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyerek basın açıklaması yaptı. Kadınlar ellerinde “Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula” yazılı pankart taşıdı.
Bursa
Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Fomara Meydanı’nda buluştu. Basın açıklaması yapan kadınlar “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attı.
Bursa Kadın Platformu olarak#İstanbulSözleşmesiYaşatır
diyoruz! pic.twitter.com/sNzUnQGZKq— Kırkyama #KadınlarİçinGüvence (@kirkyamakadin) March 20, 2021
Mersin
Mersinli kadınlar, Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla düzenledikleri basın açıklaması ile İstanbul Sözleşmesi’nden feshini protesto etti. Kadınlar ellerinde “Trans cinayetleri politiktir”, “Özsavunma haktır” yazılı dövizler taşıdı. Yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tarihi bir hatadır. İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17’sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83’üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi bizim diyoruz. Yıllardır mücadele vererek, bedel ödeyerek kazandığımız haklarımız için de, hayatlarımız için de karar bizim diyoruz. Hayatlarımız için pazarlık yapmayacağız. Ülkedeki tüm kadınlar için yaşamsal önemde olan bir sözleşmeyi bir erkeğin iki dudağı arasına alan tek adam düzeninizin tam karşısındayız. Yok hükmündeki kararnamesi sadece o tek adamı bağlar. Bizler sadece İstanbul Sözleşmesinin değil, 6284 sayılı Şiddet Önleme Yasasının etkin uygulanması, Nafaka Hakkı, Kürtaj Hakkı, LGBT+ ların hakları içinde sokakları terketmeyeceğiz.
Antakya
Antakyalı Kadınlar, Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla, “İstanbul Sözleşmesi bir gece vakti nasıl feshedilir? Hesap sormaya geldik, gitmiyoruz!” diyerek Köprübaşı’nda bir araya geldi.
Açıklamada sık sık “Kadınlar birlikte, birlikte güçlü”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yükselt, yükselt isyanın sesini yükselt”, “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”,”Kadınlar artık susmayacaklar” sloganları atıldı.
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü adına basın açıklamasını Özlem Mansuroğlu okudu. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlara bahşedilmiş bir hak olmadığını, kadın mücadelesiyle kazanılmış olduğunu söyleyen Mansuroğlu, gece alınan Cumhurbaşkanı kararını tanımadıklarını belirtti.
Mansuroğlu sözlerine şöyle devam etti:
İçinde bulunduğu yapısal krizi ve kurmaya çalıştığı faşist rejimi tamamlayamayan iktidar LGBTİ+lara yönelik saldırılar, yol keserek gözaltına almalar, çıplak arama, işkence, halkın iradesini yok sayarak milletvekilliklerin düşürülmesi, parti kapatma hamleleriyle faşizmin kurumsallaşması yönünde hızlıca adımlar atarken bu gece yarısı düşmanca söylemlerle sık sık gündeme getirdiği İstanbul Sözleşmesini cumhurbaşkanı kararnamesiyle feshetti. Bu kararı tanımıyoruz!
Kadın cinayetleri, trans cinayetleri politiktir’’ söylemimizin karşılığı olan zihniyetinizi iyi tanıyoruz! Bu karar açıkça şiddetin, tacizin, tecavüzün, cinayetlerin önünü açmaktır.
Kurumsallaştırmaya çalıştığınız yeni rejimin erkek egemen, heteroseksist ve muhafazakâr ailesi ve bu ailenin içine yerleştireceğiniz makbul kadın olmayacağız.
Kadın hareketinin güçlenmesinden, kadınların ve LGBTİ+ların örgütlülüğünden korktuğunuzu 8 Mart eylemliliklerinde polis barikatlarından, gökkuşağı renklerini yasaklamanızdan biliyoruz. Sözleşmeden çekilmeyi bir gece yarısı ve hukuken usulüne aykırı bir şekilde sessizce gerçekleştirmenizin sebebini de!
Bizler; kadın, LGBTİ+, çocuk düşmanı söylem ve politikalarla devletin tüm kurumlarına sirayet etmiş erk egemen zihniyetinizin tam karşısındayız.
İstanbul Sözleşmesi biz kadınlara bahşedilmiş bir hak değil mücadelemizle kazanmış olduğumuz hakkımızdır. Bizim mücadelemiz ve kararımızla nasıl imzalandıysa şimdi yine aynı kararlılıkla, barikatlarınızı, yasaklarınızı nasıl yıktıysak, irademizi yok sayarak İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararınızın karşısında durmaya, haklarımızı ve hayatımızı savunmaya devam edeceğiz.
Biz İstanbul Sözleşmesi uygulansın kadınlar yaşasın derken bir gece yarısı kararıyla yaşamımıza kast edilmesini kabul etmiyoruz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.
Mansuroğlu açıklamasının sonlandırırken, Meclis’i, iradesine sahip çıkmak üzere göreve çağırdı.
Sendika.Org