Boğaziçi direnişi gerekçesiyle 8 üniversiteli tutuklanırken, onlarca kişi hakkında ev hapsi kararı verildi. Öğrenci Kolektifleri, bir açıklama yayımlayarak, “Bu çaba boşa. Biz biliyoruz ki gençlik var oldukça mücadele bitmeyecek. Üniversite biat etmeyecek! Doğu, Selo, Anıl, Ömer, Necmettin, Akın, Murat Can, Şilan’ı faşizmin elinden alacağız!” dedi
İstanbul’da sabah baskını ile gözaltına alınan 6 üniversiteliden 4’ünün tutuklanması ile Boğaziçi direnişi gerekçesiyle tutuklu öğrenci sayısı 8’e yükselirken, onlarca kişi hakkında da ev hapsi kararı verildi.
Öğrenci Kolektifleri bir açıklama yayımlarak “Mücadeleye devam” dedi. Şilan Delipalta’nın tutuklandıktan sonra söylediği sözlere atıf yapılan açıklamada, “Bir kez daha hatırlatalım yoldaşımız, sıra arkadaşımız Şilan’ın tutukluluk kararı ardından söylediği gibi bu kararlar üniversitenin isyanını bastırma çabasıdır” sözlerine yer verildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Boğaziçi Üniversitesi’ne saray tarafından kayyum rektörün atanması ile başlayan direnişin sesi kısa sürede memleketin dört bir tarafında kadınların, işçilerin, LGBTİ+’lerin, HES’lere direnen köylülerin sesi ile birlikte sokaklara döküldü. En demokratik hakkın sesinden bile korkan yürekli(!) iktidar gerçek yüzünü sokaklarda öğrencilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar ile gösterdi. Çıplak aramalar, ev hapisleri ve sonunda Anıl, Şilan, Doğu ve Selo’nun tutuklanmasıyla iktidarın saldırıları devam etti.
Boğaziçi direnişi, iktidarın üniversitelerdeki anti-demokratik uygulamalarını halka göstermiştir. İktidar ise yaptığı hukuksuz tutuklamalar ile direnişin sesini kısabileceğini düşündü ama yanılıyor. İlk günden itibaren yaşananları hatırlatmakta fayda var; üniversiteye kelepçe vuruldu, kampüs polis abulukasına alındı, çatılara keskin nişancılar yerleştirildi, gece operasyonları ile kapılarımız kırıldı, en demokratik hakkımız olan protestolarımıza bile en sert şekilde müdahele edildi, akşam saatlerinde kampüsün içine çevik ordusu yığıldı, gözaltı esnasında ve sonrasında işkenceler ve çıplak aramalar yapıldı. Tüm bunlara rağmen yılmadık, yılmayacağız!
Üniversiteliler bu memleketin aydınlık yüzleridir. Bu mücadele bizzat Melih’i rektör olarak atayıp, ardından üniversitelilere bizzat terörist diyen Erdoğan’ın keyfiyeti ve özerk-demokratik üniversiteyi savunanlar arasındadır.
Üniversitelerimizi de memleketimizi de tutuklanan arkadaşlarımızı da kimsenin eline bırakma niyetimiz yok. Boğaziçi direnişi memleketin direnişidir. Tüm herkese memleketi de üniversiteyi de yeniden kurmak için bir mücadele davetidir.Bir kez daha hatırlatalım yoldaşımız, sıra arkadaşımız Şilan’ın tutukluluk kararı ardından söylediği gibi bu kararlar üniversitenin isyanını bastırma çabasıdır. Ancak bu çaba boşa. Biz biliyoruz ki gençlik var oldukça mücadele bitmeyecek. Üniversite biat etmeyecek! Doğu, Selo, Anıl, Ömer, Necmettin, Akın, Murat Can, Şilan’ı faşizmin elinden alacağız!
Sendika.Org