Fransa’daki Barış Akademisyenleri, 1 Şubat günü Boğaziçi Üniversitesi ve çevresindeki gözaltılara ilişkin bir açıklama yayımlayarak, gözaltıların serbest bırakılması çağrısında bulundular
Fransa’daki Barış Akademisyenleri Association de Solidarité avec les Universitaires Pour la Paix et de la Défense des Droits Humaines en Turquie (SUP-DDHT) Boğaziçi Üniversitesi’nde 1 Şubat günü yaşananlara; polis şiddetine, saldırılara ilişkin bir açıklama yayımlayarak gözaltıların serbest bırakılması çağrısında bulundular.
Barış Akademisyenleri yaptıkları açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı sürdürülen direnişi desteklediklerini belirtti.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Türkiye’de öğrencilerinden zorla koparılan, baskı ve yıldırmalarla, KHK’lerle üniversitelerinden uzaklaştırılan Fransa’daki Barış akademisyenleri olarak 1 Şubat Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Hala sürdürülen bu şiddete bir an önce son verilmeli ve gözaltına alınan öğrenciler, haklarında herhangi bir işlem yapılmadan derhal salıverilmelidir.
Bizler üniversitenin tanımı itibariyle demokratik ve özerk niteliğe sahip olmasının müzakere edilemez bir koşul olduğunun bilincindeyiz. Üniversite, bilgi üretiminin özgürce sürdürülebilmesi ve eleştirel düşüncenin yaşayabilmesi için hem piyasanın hem de siyasal alanın dayatmalarından özerk demokratik bir işleyişe sahip olmak zorundadır. Çünkü insanlık yararına, piyasanın öncelikleri tarafından sınırlandırılmamış bilimsel araştırma ve üretim idealini gerçekleştirmek için böyle bir üniversiteye ihtiyaç vardır. Daha önce Türkiye’de AKP iktidarı, tıpkı soruşturmalarla, KHK’lerle ve kayyum rektörlerle diğer üniversitelere saldırırken yaptığı gibi, bugün de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, akademisyenlerine ve onlara destek veren herkese keskin nişancılarla, yüzlerce polisle, orantısız bir şiddetle saldırırken, işte bu üniversite idealine saldırmaktadır.
Bu saldırı sadece Türkiye’de değil farklı ülkelerde siyasal iktidarlarca sürdürülmektedir. Şu anda bulunduğumuz Fransa’da da hızla bu idealden uzaklaşılmaktadır: son çıkarılan yasalar üniversite kampüslerine polis müdahalesini meşrulaştırarak, öğrenci ve akademisyen eylemlerini kriminalize etmekte, akademik çalışma koşulları piyasanın gereklerine göre yeniden yapılandırılmaktadır.
Bizler bu küresel saldırının bilincinde olarak, demokratik ve özerk üniversite idealinden, akademik özgürlüklerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi, bu uğurda verilen mücadelelerin de küreselleşmesi için uluslararası dayanışma içerisinde olacağımızı bir kez daha bildiririz.
Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı sürdürülen direnişi destekliyor, kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Sendika.Org