31 Mayıs 2011 tarihinde polis saldırısı sonucu yaşamını yitiren devrimci öğretmen Metin Lokumcu’nun davası Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nden Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi’ne taşındı.

Hopa’da duruşmaların görüldüğü mahkeme, 17 Kasım’da Hopa Savcılığı’na başvurarak Lokumcu davasının “güvenlik” gerekçesiyle başka bir yere taşınmasını talep etmişti.

Nakil kararı ise şöyle:

“Mahkeme hakimi kendi kendine güvenlik sorunu olabileceğine kanaat getirdi”

Metin Lokumcu davası avukatlarından Av. Mert Ekinci ile Av. Sercan Aran konuya ilişkin Sendika.Org’a açıklamalarda bulundu.

Av. Mert Ekinci, “Dosya kapsamında yargılanan sanıkların tamamı kolluk personeli yani yürütmenin personeli olup davanın nakli için yürütmenin organlarından olan Adalaet Bakanlığından görüş istenilmesi bu anlamda nakil kararının tarafsızlığına gölge düşürür niteliktedir. Ayrıca işbu kararının gerekçeden vareste bir şekilde talep edilmesi ile de birlikte düşünüldüğünde Hopa’da meydana gelen toplumsal menfaat ihlalinin başka bir şehirde tesis edilmeye çalışılmasının hukuken etkili bir karşılık bulması da mümkün görünmemektedir” dedi.

Ortada ne bir emniyet ne de MİT raporu bile yokken mahkeme hakiminin kendi kendine güvenlik sorunu olabileceğine dair kanaat getirdiğini ifade eden Av. Sercan Aran da şunları kaydetti:

Yarın usuli de olsa bir duruşma olacaktı. Böyle bir kararı son dakikaya kadar olsa da bekliyorduk. Karar bugün adliyelerin mesai saatinin bitimine 10 dakika kala UYAP’a yüklendi. Mahkeme kalemi ile de yaptığımız görüşmede şu an re’sen duruşma açtıklarını, nakil kararını taraflara bir kaç saate tebliğ edeceklerini söylediler. Yangından mal kaçırır gibi, duruşmaya bir günden az kala bu kararın çıkmasını izah edemiyoruz. Mahkeme nakil kararında “güvenlik” sorununa işaret ediyor ancak güvenlik sorununun mahiyeti bizler tarafından anlaşılamadı. Kamusal, toplumsallaşmış bir çok dosya benzer şekilde nakledildi ama o dosyalarda emniyet veya MİT gibi kurumlardan güvenlik sağlayamayız diyen raporlar dosyalara sunulmuştu. Burada ilk defa böyle bir rapor yokken, mahkeme hakimi kendi kendine güvenlik sorunu olabileceğine kanaat getirdi. Mahkeme hakiminin kişisel kaygılarının ötesinde nakil talebine konu olabilecek somut ne gibi bir durum olduğunu anlayamadık.

“Dosyada keşif yapılacaktı, Trabzon’da keşfi nasıl yapacağız anlamıyoruz”

Dosyanın naklini “Her şeyi uzatacak bir karar” olarak nitelendiren Aran, dosyada keşif yapılması gerektiğini ancak bu keşfin Trabzon’da nasıl yapılacağını anlayamadıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

9 yıldır aile ve bizler adalet arıyoruz dosyada. Her ne kadar eksik olsa da bir iddianame tanzim edildi ve yargılama başlayacaktı. Ancak sanıkların yargılanmasına, sorgulanmasına dahi izin verilmiyor, uzatıldıkça uzatılıyor dosyamız. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşıyoruz. Mahkeme’de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde. Hopa’da güvenlik sorunu nasıl olabiliyor da Trabzon’da olmuyor. Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bir güvenlik sorunu, ailelere zarar verileceği kaygısı varsa şayet, devlet güvenlik tedbirlerini almak zorundadır. Dosya Hopa’da da görülse, Trabzon’da da görülse güvenlik alınacaktır. Mahkeme hakiminin bu hukuksuz talebinin Yargıtay tarafından uygun görülmesini ve davanın Trabzon’a nakli kararının devletin egemenlik alametlerini aşağılama suçunu oluşturduğunu düşünüyorum. Gerek mahkeme gerek Yargıtay devletin olmayan güvenlik sorununu varmış kabul etmekte ve Hopa’da devletin güvenlik alamayacağını zımnen söylemektedir bu kararla. Metin Lokumcu Davası’nı takip eden avukatlar olarak davamız nerede görülürse görülsün adalet aramaya devam edeceğiz.

“Ortada bir güvenlik sorunu yoktur asıl güvenlik sorunu iktidarın kendisidir”

Artvin Hopa’daki siyasi örgüt, parti ve derneklerin Lokumcu davasının Trabzon’a taşınmasına dair değerlendirmesi ise şöyle:

Metin Lokumcu Davası’nın duruşmaya saatler kala Trabzon’a nakledildiğine ilişkin kararın, UYAP’a yüklendiğini avukatlarımız aracılığı ile öğrendik. Mahkeme ile avukatlarımızın yaptığı görüşmede “mahkeme hâkiminin re ‘sen duruşma açtığını nakil kararını bir kaç saat sonra taraflara tebliğ edeceği” bildirildi. Bu bir nakil değildir, davanın kaçırılmasıdır ve hukuksuzdur. Davanın Hopa’dan kaçırılması 9 yıldır süren adalet arayışında adalet arayan bizlerin önüne taş koymaya çalışmaktır.

Ortada bir güvenlik sorunu yoktur asıl güvenlik sorunu iktidarın kendisidir. Metin Lokumcu’nun canına kastedenlerdir güvenlik sorunu, adalet arayan bizlerin önüne taş koymaya çalışanlardır.

Davamıza, hocamıza 9 yıldır nasıl sahip çıktıysak bu dava nereye kaçırılırsa kaçırılsın sahip çıkmaya, takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Halkevleri

Sol Parti

Ezilenlerin Sosyalist Partisi

Halkların Demokratik Partisi Hopa İlçe Örgütü

Eğitim-Sen Hopa Temsilciliği

Ses Artvin İl Temsilciliği

DEKAP (Derelerin Kardeşliği Platformu)

İHD (İnsan Hakları Derneği) Rize Şubesi

ÇGD (Çağdaş Gazeteciler Derneği) Rize Şubesi

İlgili haber:

• Hopalılar Metin Lokumcu davasına çağırıyor: “Davanın tarafı ve takipçisiyiz”

Sendika.Org