Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Antalya Serik’te darp edilen kadın tarım işçisine ilişkin soru önergesini Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması talebiyle Meclise sundu
Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Antalya Serik’te darp edilen kadın tarım işçisinin hak arayışında Tarım Bakanlığı’nın davaya müdahil olup olmayacağını sorarak, konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istenen soru önergesinde, “Antalya’nın Serik ilçesinde, 30 kişinin bulunduğu 15 kişilik tarım işçilerini taşıyan servis aracında maske uyarısında bulunan kadın tarım işçisi, işverenin azmettirmesi sonucu darp edildi. Antalya Serik’te 6 yıldır geçimini nar toplayıcılığı ile sağlayan Altun Erdoğan, tarım işçilerinin çavuş dedikleri S.A. tarafından 28 Ekim günü çalışmak üzere servisle alındı. 15 kişilik araçta 30 kişi olduğunu gören Altun Erdoğan, işçilerin maskesiz olmasına dikkat çekerek maske kullanılması uyarısında bulundu” denildi.
Önergede Altun Erdoğan’ın hastaneye gitmesinin engellendiği de şöyle dile getirildi:
“Basına yansıyan güvenlik kamerası görüntülerinde olay yerine 100 metre uzaklığında darp edilen işçi Altun Erdoğan, kalabalığın olduğu yerde bekletildiği görülüyor. Erdoğan’a burada “İşveren gelmeden hastaneye gidemezsin” denilerek hastaneye gitmesi engelleniyor”
Ayşe Sürücü’nün Bakan Pakdemirli tarafından cevaplanmasını istediği soruları şöyle:
Ne olmuştu?
Daha önce 26-27 Ekim tarihlerinde işçi çavuşu M. ile beraber tarlaya çalışmaya giden Erdoğan 28 Ekim günü S.A. tarafından çalışmak üzere işçi servisiyle alındı. Tarım işçilerinin “çavuş” dedikleri S.A. işçi servisi ile 28 Ekim günü Erdoğan’ı almaya geldi; fakat araç 15 kişilik olmasına rağmen araçta 30 tarım işçisi bulunduğu görüldü. Mesai bitiminde yine aynı araçta 30 kişinin olmasından dolayı Erdoğan, işçilerin maskesiz olmasına dikkat çekerek maske kullanılması uyarısında bulundu. Uyarısı dikkate alınmayınca küçük araçta 30 kişinin maskesiz yolculuk yapmasını cep telefonuyla kameraya çekmek isteyince kendisine engel olundu.
Erdoğan araçtan indiğinde S.A’nın azmettirmesiyle araçtaki işçiler tarafından dövüldü. Yaşadıkları karşısında şoka giren 60 yaşındaki kadın işçi kalabalığın içinden çıkmaya çalışsa da işçiler peşinden gitmeye devam etti.
Yaşanan kargaşanın içinde S.A’nın eşi H.A. sağ gözü görmeyen Erdoğan’a “Öteki gözünü ben kör edeyim de gör” diyerek yumruk attı. Erdoğan’ın sol gözünün kanlar içinde kalmasına sebep oldu. Yapılan saldırı sonucunda sol gözünü de kaybetti. Erdoğan, “Biz mafyayız sen bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun. Şikayetçi olursan çocuğunu kaçırırız, onları yaşatmayız” denilerek tehdit edildiğini söyledi.
Sol gözü yaralı kadın evine gitmek istese de “M. gelene kadar evine gidemezsin” diyerek izin vermediler. Ardından olay yerine gelen M. yaralı halde olan Erdoğan’ı Kepez Devlet Hastanesi’ne kadar ulaştırıp ortadan kayboldu.
Kepez Devlet Hastanesi’nde ilk müdahale yapıldıktan sonra Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edilen kadın işçi kendisine yapılan tehditlerden dolayı gözüne nar düştüğünü söyledi. Ancak hastaneye kız kardeşinin gelmesiyle biraz sakinleşen Erdoğan olan biteni kardeşine anlattı ve ardından polise de aynı ifadeyi verdi.
Olayın ardından 29 Ekim günü ameliyata alınan Erdoğan’a sol gözünde yüzde 97 oranında görme kaybı olduğu ve işlevini yitirdiği söylendi. 3 Aralık’ta ikinci ameliyatı da olan Erdoğan’ın gözünün artık göremeyeceği; ancak doktorların gözü yerinde tutmak için çabaladığını öğrenildi.
Sendika.Org