Mimarlar, 5 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde Saraçoğlu’na gitti. Polisin basın açıklamasına izin vermemesi üzerine karanfiller ağaçlara bağlandı. Mimarlar Odası’nda yapılan basın toplantısında ise başkentin tarihi ve mimari dokusunun simgesi Saraçoğlu için mücadeleye devam etme sözü verildi
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 5 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde yıkım tehdidi altındaki Saraçoğlu Mahallesi’ndeydi.
Başkent Dayanışması bileşenleri ile CHP milletvekilleri Gamze Taşçıer ve Ali Haydar Hakverdi’nin de desteğiyle Saraçoğlu Mahallesi’nin girişine kadar gelen mimarlar karşılarında polis barikatını buldu. Polis, “güvenlik” bahanesiyle basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyledi.
Mimarlar bunun üzerine “Saraçoğlu biz buradayız, işte geldik yanındayız” diyerek ellerindeki kırmızı karanfilleri ağaçlara bağladı.
Basın açıklaması ise Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde yapıldı.
Açıklamada ilk sözü alan Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, 5 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde Alman mimar Paul Bonatz tarafından tasarlanan ortak kültür varlığı Saraçoğlu Mahallesi’ne gitmeyi tercih ettiklerini belirtti ve mahalledeki tüm uygulamaların kamuya açıklanmasını, inşaatların durdurulmasını ve ortak bir akılla mahallenin yeniden değere kavuşmasını istedi.
Pandemi koşullarında tüm dünyanın sorunu nefes almakken kentleri, yaşam alanlarını nefessiz bırakan kentleşme ve rant politikalarına tepki gösteren Candan şöyle devam etti:
Saraçoğlu Mahallesi dokusuyla, ağaçlarıyla, binalarıyla, cumhuriyetin yarattığı toplu konuta bakışıyla, komşuluk ilişkileriyle, yöneten ile yönetilenlerin kent merkezinde karşılaştığı demokrasi kültürüyle bize çok önemli bir mesaj veriyor.
Mahkeme kararlarını dikkate almayan yeni Koruma Amaçlı İmar Planı ve Koruma Kurulu kararlarına yönelik hukuki süreçler devam etmekte iken, telafisi mümkün olmayan hukuksuz bir sürecin başlatılmasının Saraçoğlu Mahallesine, temsil ettiği değerlere ve ruhuna zarar verecektir.
Candan’ın ardından katılımcılar da kısa sözler aldı.
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, mimarların kentin çok önemli bir değerini koruduğu için takdire layık olduğunu, rant uğruna kentin nefes damarlarının kesilmeye çalışılmasına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de gelişmiş ülkelerde tarihi ve mimari kültürlere sahip çıkıldığına dikkat çekerek AKP döneminde kent ruhu ve kültürünün nasıl yok edildiğinin gözlemlendiğini, kendilerinin ise hem tarihe hem de cumhuriyet değerlerine sahip çıkacaklarını dile getirdi.
Saraçoğlu Mahallesi Yaşatma Derneği Başkanı Gül Merttürk, “Aklımızla dalga geçer gibi ‘Halka açacağız’ diyorlar. Orada oturanlar halk değil miydi? Halktan kastınız kimdir? Ağaçlar, hayvanlar yok muydu? Biz Saraçoğlu için mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Namık Kemal Ortaokulu Okul Aile Birliği Üyesi Filiz Bekiş de kaymakamlık oluru ile köklü bir geçmişe sahip okullarının taşınmak istendiğini, pandemi döneminde zaten okulların daha az sayıda öğrenciyle açılması gerekirken 18 dersliğin 12 dersliğe sıkıştırılmak istendiğini kaydetti ve bu dayatmaya karşı süreci yargıya taşıyacaklarını belirtti.
Sendika.Org/ Ankara