Moskova anlaşması, politik ve askeri entegrasyon yoluyla Kürtlere Suriye’nin geleceğinde bir rol biçerken, Ankara’ya da Suriyeli Kürtlerin siyasi çözüm sürecine dahli konusunda mesaj vermiş oldu
YPG-YPJ’nin öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) siyasi kanadı Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ile Suriyeli muhaliflerin “Moskova grubu”ndan Halkın İradesi Partisi, 31 Ağustos’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da Suriye’de siyasi çözüme ilişkin bir anlaşma imzaladı.
Anlaşma, politik ve askeri entegrasyon yoluyla Kürtlere Suriye’nin geleceğinde bir rol biçerken, Ankara’ya da Suriyeli Kürtlerin siyasi çözüm sürecine dahli konusunda mesaj vermiş oldu.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) aktardığına göre, taraflar arasındaki anlaşmanın maddeleri şöyle:
“Suriye’de 10’uncu yılına giren mevcut durum krizin temeli olduğunu gösteriyor. Dış müdahaleler krizi derinleştirdiği gibi tüm askeri ve güvenlik politikalarını da anlamsız kılmıştır.
Suriye halkının katledilme, tutuklanma, kaçırılma, zorunlu göçe maruz bırakılma gibi karşılaştığı trajik durumların yanı sıra ülkenin tüm altyapısını yerle bir eden krize karşı, tüm demokratik ulusal güçler bu trajedi ve yıkımın sona erdirilmesi için harekete geçmelidir. MSD ve Halkın İradesi Partisi, Suriye ve halkının karşılaştığı insani krize karşı tarihi sorumluluğu gereği; ülkede siyasi, ekonomik ve toplumsal değişim için bir araya geldi ve bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın temel maddeleri şöyledir:
1- Yeni Suriye’de, Suriye toprağı ve halkı birdir. Yeni Suriye, demokratiktir ve eşitlik ile toplumsal adaleti barındırır. Yeni Suriye’nin, Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Türkmen, Ermeni ve Çeçen halklarıyla başı diktir. Çok renklilik bir zenginliktir ve toplumsal birlikteliği güçlendirmektedir. Ayrıca demokratik anayasası, adem-i merkeziyetçi yönetimin gelişmiş bir formatı olduğu gibi halk iradesini ülkenin her noktasında adilce yerine getirecektir. Ayrıca dış siyasi çözüm işleri, savunma ve ekonomi gibi temel çalışmalar, ortak bir şekilde yürütülecektir.
“2- Siyasi çözüm, Suriye krizini sona erdirmenin tek yoludur. Aynı zamanda, bir bütün olarak halkın egemenliğine ve halkların diyalog yoluyla kendi kaderlerini tayin etme hakkına dayanan bir çözümdür.
Bu bağlamda, her iki taraf da Cenevre Bildirgesi’nin uygulanması ve MSD dahil muhalefet partilerinin Suriye’nin siyasi reformuna katılımının da yer aldığı 2254 sayılı kararın uygulanmasını desteklemektedir. Bu karar, Suriye’nin egemenliğine kavuşması, Suriye halkına uygulanan tüm yaptırım ve ablukaların sona ermesi, insani yardım üzerinden yapılan siyasetin, işgalin, dış müdahalenin sona ermesi ve tüm yabancı güçlerin Suriye topraklarından çıkarılması dahil Suriye halkının haklarını kurtarmanın yoludur.
“3- Suriye’de eşit yurttaşlık ilkesiyle, çok renkliliğe, Suriye’de Kürt sorununa uluslararası kanun ve yasalar çerçevesinde ve Kürt halkının anayasal haklarına uygun olarak demokratik ve adil çözümler bulunmasının gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Aynı zamanda Suriye’deki bütün bileşenlerin ulusal haklarını, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini korumuştur.
4- Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, ülkenin durumu ile ilgili bir zorunluluk ve sosyal bir gerekliliktir. Ayrıca krizlerin çözümü için yerel bir gerekliliktir. En önemlisi, özerk yönetimin olumlu ve olumsuz tüm tecrübelerinden yararlanılmalı ve halk yönetiminde esas alınmalıdır. Özerk Yönetim, Suriye’nin toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve kamu yönetim sistemini güçlendirmek için ulusal düzeyde ve Suriye halkı arasında uzlaşma çerçevesinde geliştirilmelidir.
“5- Ulusal bir yapı olan Suriye ordusu, sadece askeri alan ile ilgilenir ve siyasete karışamaz. Terörle mücadelede ciddi bir rol oynayan ve halen bir arada yaşamı güçlendirmek için çalışan QSD, uzlaşma biçimleri ve mekanizmaları temelinde bu kuruma dahil edilmelidir.
Bu esas üzerine iki taraf, genel siyasi düzeyde ve doğrudan çalışma düzeyinde ilişkilerin ve işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda anlaştı. Her iki taraf da MSD’nin siyasi sürece tüm detaylarıyla katılımını sağlamak ve Suriye Anayasa Komitesi’ne katılmak için ortak çalışma ihtiyacını yineledi.”
31 Ağustos’ta imzalanan anlaşmaya ilişkin ANHA’ya konuşan Halkın İradesi Partisi Genel Sekreteri Kadri Cemil, “Görüşmelerin içeriği iki ana fikirden oluşuyor. Birincisi Suriye’nin yeni anayasal düzenine ve yeni şekline ilişkin ortak görüşlerin ana maddelerini adlandırabiliriz. İkincisi ise siyasi bir çözüme nasıl ulaşabileceğimize dair inanç ve ortak çalışma ve MSD dahil tüm güçleri dahil etmenin önemi. Bu iki noktanın uygulanmasının da iki yönü vardır; İlki Suriye’deki tüm siyasi güçlerin, Suriye halkı ile mutabık kaldığı, aynı zamanda ortak bir siyasi çalışmaya dayanan genel anayasal yöndür. İkincisi ise pratik anlamda, çözümde farklı güçlerin temsiliyetinin garantisi olmalı ve önümüzdeki haftalarda MSD ortak çalışma gerçekleştirilmelidir” dedi.
Kadri Cemil ayrıca, MSD’nin de katılımının gerekli olduğu siyasi bir çözüm için “daha fazla iletişim halinde olmayı ve yakın durmayı” planladıklarını kaydetti.
href=”/2020/08/suriyeli-kurtler-ve-halkin-iradesi-partisi-rusyada-anlasma-imzaladi-595328/
Sendika.Org