Sakarya’da Kürt tarım işçilerine yönelik saldırıyı kınayan HDP, sürecin idari ve adli takipçisi olacaklarını açıkladı
HDP’nin Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse ile komisyon üyeleri, Sakarya’da Kürt tarım işçilerine yönelik saldırıya ilişkin HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
SAKARYA’DA KÜRT İŞÇİLERİN ORGANİZE BİR ŞEKİLDE SALDIRIYA UĞRADIKLARINDAN HABERDAR MISINIZ?
Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırıyı kınayan HDP, bu saldırıda yer alanlarla ilgili olarak bir yargılama sürecinin “derhal işletilmesini” talep etti ve “Mevsimlik tarım işçileriyle bulundukları yerlerde -bugün köylerine ulaştılar- kendileriyle görüşme gerçekleştirerek olayın bütün detaylarını, yargı sürecinin nasıl işletileceğini konuşacağız. Olayın takipçisi olacağız” dedi.
Mardin Mazıdağı’ndan Sakarya’ya mevsimlik tarım işçisi olarak gelen yurttaşların ırkçı ve ayrımcı bir linç girişimine maruz kaldığını hatırlatan HDP’li Köse, “Bu saldırı neticesinde yaralanan yurttaşlarımıza acil şifalar diliyoruz ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ayrıca linç girişimine dahil olanları da ve kültürünü besleyen iktidar anlayışını da esefle kınıyoruz” dedi.
“AKP-MHP ittifakının linç kültürünü yaratan ve derinleştiren zehirli söylemi ve politikaları neticesinde linç kültürü her geçen gün daha da artmaktadır” diyen Köse, devamla “Daha önce o kadar çok linç saldırısı yaşandı ki mevsimlik tarım işçilerine, bunları saymaya zamanımız yetmez. İktidarın yarattığı siyasal ve sosyal linç ortamı sebebiyle Türkiye her geçen gün daha büyük bir siyasal ve sosyal kriz girdabına sürüklenmektedir. Sürekli topun ağzında olanlar, sürekli aşağılanan ve horlananlar Kürt emekçilerdir, aynı zamanda göçmen emekçilerdir. Sürekli aşağılanma, horlanma ve saldırılar ile yüz yüzeler. Fakat durum bunun ötesine de geçmiştir” ifadelerini kullandı.
Sakarya Valiliği’nin konuya ilişkin yaptığı açıklamayla üç maymunu oynandığını kaydeden Köse, “Duymadık bilmiyoruz, görmedik. Hâlbuki işçilerle yaptığımız görüşmede, hem sosyal medyadaki görüntüler hem de işçilerden alınan bilgiler olayın tam tersi yönde olduğunu gösteriyor” dedi.
Köse sözlerinin devamında saldırının detaylarını anlattı:
“İşçiler sabah tarlaya gitmeye hazırlanırken, tarla sahibi geliyor ve ‘köpek sürüleri çabuk olun, ne oyalanıyorsunuz’ gibi hakaretvari bir cümle ile başlamış oluyor. Bu zaten başlı başına ayrımcılık ve ırkçılık; çünkü onlar Kürt işçi. Bunun üzerine işçiler ‘bize hakaret edemezsin, biz çalışmaya geldik hakaret görmeye değil’ diyor. Bunun üzerine bahçe sahibi hakaretten küfürlere geçiyor. Bunun karşısında işçiler, ‘biz burada çalışmayız’ diyorlar ve geri çekilirken köyün içinde 8-10 kişilik bir grup, işçilere ellerinde demir sopalarla saldırıyor.”
“Bu saldırıda genç, kuvvetli bir erkeğin, çocuklu bir genç kadına attığı tokat aslında toplumun geldiği noktayı çok net ve berrak bir biçimde göstermektedir” diyen Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık herkes herkese şiddet uygulayabilir; çünkü bu kültürle beslenen kuşaklar, bunu çok doğal ve olağan gibi karşılamaktadır. Onun için şu anda linç kültürü, saldırı, küfür ve hakaret hepimizin omuz başındadır, şu anda bunu mevsimlik ve Kürt işçiler yaşayabilir; ama sınıfın tamamı da yaşayacak ki yaşamaya da başladı. İşte Dardanel’de, Vestel’de yapılanları biliyorsunuz. Valilik açıklamasında neden görmezden gelmektedir? Hâlbuki jandarma aranmıştır ve bilgi verilmiştir, ama jandarma köye gelmemiştir; buna rağmen valilik, ‘Böyle bir olay yaşanmamıştır, emniyete böyle bir şikâyet yok, bu bambaşka iki kişi arasındaki küfürleşme ve saldırıdır’ diyor. Hâlbuki öyle değil olay. Tabii ki valilik açıklaması öyle olmak zorunda. Çünkü valilik tarafından oluşturulan mevsimlik tarım işçilerini izleme kurulları, Kürt işçileri potansiyel suçlu olarak görüp kendi güvenlikleri açısından işçileri izlemekteler. Halbuki bu kurulların görevleri, mevsimlik işçilerin bütün sorunlarına; sağlık, beslenme, barınma, konaklama, ulaşım, eğitim gibi sorunlarına çözüm bulmaktır. Genelgeler çıkarmakla bu işe çözüm bulunmaktadır.”
Pandemiye ilişkin hazırlanan 4 Nisan tarihli genelgeyi hatırlatan Köse, tarım işçilerinin kendi alanlarında işlerini yapmasının engellendiğini belirterek “Çünkü orada başka planlamalar var. Endüstriyel tarıma açılması için o arazilerden dışlanmaktadırlar. Kendi yaşam alanlarından dışa sürülerek, hiç bilmedikleri coğrafyalara, bilmedikleri kültürlerin ortasına atılarak her türlü şiddete maruz kalmaktadırlar. Çalışma hakkı güvence altındadır, onun için tarım işçilerinin de çalışma hakkı güvence altında alınması gerekiyor. Fakat bugün sosyal güvenlik ve işçilerin sağlığı açısından mevsimlik tarım işçileri yok hükmündedir. İş kanununda hiçbir tanımları yoktur, mevsimlik tarım işçilerinin” dedi.
“Bu aşağılanma, horlanma, düşük ücretler, ayrımcılık son derece bilinçli politikalardır. AKP’nin ajandasında yer alan halkların birbirine düşmanlaştırıldığı politikasına karşı biz HDP olarak halkların bir arada yaşama umudunu büyütmeye devam edeceğiz” diyen Köse, yaşanan linç girişimi ile ilgili olarak idari ve adli süreçlerin takipçisi olacaklarını kaydetti.
Sendika.Org