Çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklanan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah, iktidar tarafından sahiplenilmedi. Oysaki 45 çocuğun istismara uğradığı Ensar Vakfı örneğinde olduğu gibi, benzer durumlarda iktidar dini yapılanmaları “yedirmemiş”, en üst düzeyde de sahip çıkmıştı. Bu kez sahip çıkmak bir yana, AKP medyası doğrudan Nurullah’ı hedef aldı. Bu tarikat liderinin yalnız bırakılma sebebi istismar değil, iktidarla girdiği ilişkide son dönemde girdiği çıkar çatışması. Nurullah’ın 31 Mart yerel seçimleri sonrası Saray-AKP iktidarını ve Pelikancıları hedef alan sözleri dikkat çekiyor
Sakarya’nın Akyazı ilçesinde 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah (Eyüp Fatih Şağban), 2 Eylül’de tutuklandı.
Nurullah da pek çok tarikat ve cemaat gibi uzunca yıllar AKP’ye aktif destek verse de iktidar tarafından sahiplenilmedi. Oysaki 45 çocuğun istismara uğradığı Ensar Vakfı örneğinde olduğu gibi, benzer durumlarda iktidar dini yapılanmaları “yedirmemiş”, en üst düzeyde de sahip çıkmıştı.
Bu kez sahip çıkmak bir yana, AKP medyası doğrudan Nurullah’ı hedef aldı. İktidar içinde “Pelikancılar” olarak bilinen kanadın yayın organları Sabah, Takvim ve A Haber’de Nurullah’a ilişkin çok sayıda haber yer aldı. Ancak bu tarikat liderinin yalnız bırakılma sebebi istismar değil, iktidarla girdiği ilişkide son dönemde girdiği çıkar çatışması.
Nurullah’ın 31 Mart 2019’daki yerel seçimleri sonrası Saray-AKP iktidarını ve Pelikancıları hedef alan sözleri dikkat çekiyor.
Fatih Nurullah, tarikatın yayın organı Nurani TV’de 4 Nisan 2019’da yayımlanan konuşmasında, iktidarın bazı cemaatleri hedef almasından yakınarak şunları söylüyor:
“Mirasyedi olmamak lazım. Baba malının kıymetini bilmek lazım. Şimdiki siyasetçilerimiz bunun kıymetini bilmedikleri için bu çilekeş insanlara saldırıyorlar, operasyon çekiyorlar. Bir şekilde gözden düşürmeye uğraşıyorlar. Memlekette zaten bir elin parmakları kadar cemaat var yani. Bunlara da hücum ettin mi, küstürdün mü yani sen kime dayanacaksın, kimden oy alacaksın? Veya nasıl bir İslam sorusu var yani? İçi boşaltılmış bir İslam’la nasıl ayakta duracaksın? Ve bu barikatları, buraları dağıttığın zaman iman etmiş insanları ve Müslümanları nasıl ayakta tutacaksın? Bunlar tabii hepsi birer soru.”
Fatih Nurullah, tarikatın yayın organı Nurani TV’de 4 Nisan 2019’da yayımlanan konuşmasında, iktidarın bazı cemaatleri hedef almasından yakınarak “Bunlara da hücum ettin mi, küstürdün mü yani sen kime dayanacaksın, kimden oy alacaksın?” diyor.https://t.co/7bD3xFyGT6 pic.twitter.com/HyCsm4P17G
— sendika.org (@sendika_org) September 4, 2020
Konuşmasının devamında AKP’nin selefleri gibi cemaatlerle ayakta durduğunu hatırlatan Nurullah, Erenköy Cemaati ve Süleymancılar gibi “büyük cemaatlere” yönelik operasyon çekildiğini, Pelikancıların saldırılarından rahatsız olduklarını belirtiyor:
“Osmanlı tasavvuf devleti. Devleti kuran tasavvuf. Anlayışı bugüne getiren tasavvuf. Hacı Bayram Veli, Mevlana, Yunus Emre güzel ama şu anda onları temsil eden adamlar tu kaka. Tabii burada bir tenakus var. Varlığımız birilerinin işine gelmiyor olabilir. Ama tabii bu birileri bizim davet edeceğimiz insanlar olsa biz ona bir şey demeyiz ama icabet etmiş, bizim içimizden zannettiğimiz insanlardan doğru böyle birtakım isimlerle, yok işte Leylekçiler, Pelikancılar bilmem neler, oralardan böyle saldırılar gelince tabii o zaman biraz rahatsız oluyoruz yani. Bizim dergâhımıza giren adam İslami siyasete bir oy, bin dua eder yani. Bizimle ayakta durmuşlardır. Daha işin bidayetinde Necmettin Erbakan Hocaefendi daha Milli Nizam’ı kurarken bütün Anadolu meşayihi dolaşmıştır, onların desteğini almıştır. İbrahim İpek Efendi’nin evine de iki-üç kez ziyarete geldiğini biliyoruz. Böyle başlamıştır bu dava yani. Şu anda bizi lüzumsuz, fuzuli gören ve operasyon çekenler yani. Sadece bize değil, bize çekse ne olur, çekmese ne olur. Ama büyük cemaatler var. Mesela Topbaş Cemaati, Osman Topbaş Efendi. Gümüşhanevi tekkesi, koca tekke yani. Adıyaman Cemaati’ne, Süleyman Efendi Cemaati’ne… Öyle veya böyle operasyon çekmek ve İslami siyaseti destekleyen bu insanları korkutmak, gözden düşürmek, sindirmek… Maşallah hiç kimsenin sesi çıkmıyor.”
Nurullah, 2000’li yılların başından beri “İslami siyaset açısından” işlerin iyi gittiğini belirtiyor ve ekliyor: “Şu son martılar (Pelikancılar) falan bir kenara bırakırsak dünya üzerinde İslam’ın geldiği noktalar iyi. Onlar sanmasınlar ki ‘Biz idare ediyoruz’ falan. Allah’ın emri olmadan kuş kanadını oynatamaz.”
AKP’nin selefleri gibi cemaatlerle ayakta durduğunu hatırlatan Nurullah, Erenköy Cemaati ve Süleymancılar gibi “büyük cemaatlere” yönelik operasyon çekildiğini, Pelikancıların saldırılarından rahatsız olduklarını belirtiyor.https://t.co/7bD3xFyGT6 pic.twitter.com/8BCGjZ2lMf
— sendika.org (@sendika_org) September 4, 2020
Konuşmasında, Tayyip Erdoğan’ı kendilerinin iktidara taşıdığını öne süren Nurullah, Erdoğan’ın annesinin de Süleymancılara yakın olduğunu ima ederek cemaatlerin “incitilmemesi” çağrısı yapıyor:
“Tayyip Erdoğan Bey, Erbakan Hoca’nın partisinden kovulduğu zaman, yani o kongreden sonra, yeni parti kuracakmış. Bu da çalının arkasında saklanıyor, ‘Yol ver, çıkayım mı çıkmamayayım mı? Partiyi kurayım mı kurmayayım mı?’ böyle bir tereddüt içerisinde. Refahlar, Faziletçiler de tehdit ediyormuş, ‘Çıkma, seni öldürürüz’ diye. Ben yani kendisini görüp de ‘Böyle bir şey oldu mu?’ diye sormadım ama duyan biri varsa sorsun teyit için. Ondan sonra elinden tuttum böyle Tayyip Bey’i, ‘Yürü bakayım’ dedim. Ondan sonra çıktı yürümeye başladı. ‘Allah seni dünya lideri yapsın’ diye arkasından da bir dua ettik. Elhamdülillah, dünya lideri de oldu yani. Konuştu mu dünyayı sallıyor, ‘Dünya beşten büyüktür’ demeye başladı yani.
Benim korkum, çekincem bu camiaları, bu cemaatleri böyle üzerek, ezerek, büzerek… Yani Süleyman Efendi’nin cemaati… Tayyip Erdoğan’ın buradan bir ibret alması lazım. Annesinin kabri, Süleyman Efendi’nin yanında. Vasiyet etmiş. Ehlullah’ın kapısına başını koymuş ya. Bunlar ne kadar ahmak insanlar. Belki Süleyman Efendi, babasının da dervişidir. Bilmiyorum ben, öyle bir duyumlarım var ama kesin bilgi yok elimizde. Annesi demek vasiyet etmiş, Süleyman Efendi’nin yanına defnedilmiş yani. Bundan büyük bir işaret olur mu? Bu kapıya kafasını koymuş annesi. Adıyaman Cemaati’ni küstür, Süleyman Efendi Cemaati’ni küstür, Topbaş Cemaati’ni küstür, onu küstür, bunu küstür, bunu büzdür, FETÖ’yle iltisaklı Leylekler, Pelikancılarla, İslamoğlu falanlarla işbirliği tutanları, böyle siyasal İslam’ın adamlarını öne çıkar, buradaki adamları ez, ez, ez… Yahu bir yere kadar kardeşim ya. Bir yerde bu tak, tırak olur. Ondan sonra bilmem ki ne olur. Bu manevi orduyu incitmeyin. Duasını alıp geçin. Biz işimize bakıyoruz.”
Tayyip Erdoğan’ı kendilerinin iktidara taşıdığını öne süren Nurullah, Erdoğan’ın annesinin de Süleymancılara yakın olduğunu ima ederek cemaatlerin “incitilmemesi” çağrısı yapıyor.https://t.co/7bD3xFyGT6 pic.twitter.com/PCzUP4KS8Q
— sendika.org (@sendika_org) September 4, 2020
Sendika.Org