Kuğulu Park’ta Çankaya Belediyesi’nin üç yıl önce yanlış budadığı ağaçlar yeniden yeşermedi, yeşerenler ise eski halini alamadı, parkın gölge altındaki halinden eser kalmadı
Ankara’nın başlıca doğal ve kültürel varlıklarından Kuğulu Park’ta Kasım 2017’de yapılan ve Ankaralıların büyük tepkisine yol açan yanlış budama işleminin vahim sonuçları ortaya çıktı.
MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ: “KUĞULU PARK’TA YAPILAN BUDAMA KATLİAMA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Kavaklıderem Derneği ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nin 2006 yılındaki raporuna göre 37 türden 231 ağacın olduğu Kuğulu Park’ta 36 akkavak, 8 saplı meşe, 1 geyikdikeni ve 2 doğu mazısı olmak üzere toplamda 47 ağaç yanlış bir yöntemle, köküne yakın noktalardan budandı.
Kent sakinlerinin ve uzmanların tepkilerine karşın Çankaya Belediyesi “kuruyan ağaçların insanların üzerine düştüğü” ve “budamanın ağaçları güçlendireceği” iddialarında bulundu.
Oysa aradan geçen 3 yıla yakın zamanda çoğu ağaç tekrar yeşermedi, yeşeren ağaçlar ise eski halini alamadı. Eskiden ağaç gölgeleri altında olan parkta ne havuzun ne de bankların üzerine gölge düşer oldu.
Mezopotamya Ajansı’nın konuştuğu bir zabıta “Bu ağaçlar artık yeşermez. Bunların üzerine belediye kuğu çizecek” bilgisi verdi.
Çankaya Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ise zabıtanın iddiasını yalanladı ve parka dair bir çalışmalarının olmadığını ileri sürdü.
Kuğulu Park’taki yanlış budamanın yol açtığı ağaç katliamına uzmanlar da tepkili.
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği üyesi Orman Mühendisi Ahmet Demirtaş şöyle konuştu:
Bu park, içinde 80-90 yaşlarında çok yaşlı ağaçların olduğu bir park. Ağaçların budamadan önceki halini düşünecek olursak yere hiç güneş değmeyen, buraya gelen herkesin rahat serin bir ortamda barındıran bir parktı. Böyle bir budama olmaz. ‘Bu ağaçların bir kısmı yeşerse bile eski durumuna gelmez, burayı tekrar gölgelemez’ demiştik. Gelmedi.
Burada sadece akkavaklar değil, saplı meşeler de doğrandı. Ankara’daki parklarda bulunan en güzel saplı meşeler buradaydı ve şu an iki tanesi kurumuş. Ağaçlar incelenmeden, belli bir yükseklikten kesildi ve sonuç bugün ortada. Çok sayıda akkavak, saplı meşe ağacı kurudu ve bir daha yeşermesi olanaklı değil. Ancak o dönem gerekenler yapılıp ağaçlar tek tek incelenseydi, kuruyan ağaçlar da yaşatılabilirdi.
Sendika.Org/ Ankara